Rize İkizdere’de nöbetinin 7. günü: Musluktan çamur akıyor

İşkencedere Vadisi’nde köylüler taş ocağına karşı nöbet eylemini sürdürüyor. Hukuki mücadelenin devam ettiğini belirten bölge halkı, taş ocağı yapılmasıyla 4 köyün tarım ve hayvancılık alanında gelir kaybına uğrayacağı söyledi. Şantiye çalışmaları nedeniyle evlere de çamurlu su veriliyor.

Rize’nin İkizdere ilçesinde İşkencedere Vadisi’nde köylüler Cengiz İnşaat’ın taş ocağına karşı direniş başlattı. Zaman zaman gerginliklerin yaşandığı eylemlerde köylüler doğalarına, köylerine sahip çıkacaklarını belirtti. Aydınlık’a konuşan İkizdere Dernekler Platformu (İDEF) yetkilisi bölgenin Kültür Bakanlığı tarafından doğal sit alanı ilan edildiğini, hukuki mücadelenin sürdüğünü vurgulayarak, şirketin oldu-bittiye getirmek istediğini söyledi.

Rize İyidere sahiline yapılacak limana hammaddenin temini için taş ocağı ile bağlantı yoluna isabet eden Cevizlik ve Gürdere köylerindeki 17 adet taşınmazın acele kamulaştırmasını öngören Cumhurbaşkanlığı Kararı 20 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştı. Limana 35 km uzaklıkta yer alan bölgeye taş ocağı yapılmak istenmesi köylülerin tepkisine neden oldu. Bölgede zaman zaman iletişimin kesilmesi amacıyla jammerların (sinyal boğucu) da kullanıldığı iddia ediliyor. Aydınlık’a konuşan İkizdere Dernekler Platformu (İDEF) Genel Sekreteri Kadir Tozkoparan, bölgenin Kültür Bakanlığı tarafından doğal sit alanı olarak ilan edildiğini vurguladı.

TARIM VE HAYVANCILIK GELİRİ AZALACAK

Rize Valiliği'nin yaptığı ‘izinler alınmıştır’ açıklamasına da karşı çıkan Tozkoparan, hukuki sürecin devam ettiğini, çalışmada ÇED raporu dahi alınamadığını belirtti. Yapılacak limanla vadi arasında 10’a yakın taş ocağı olduğunu, İyidere’de de mermer ocağı olduğunu, gerekli hammaddenin buralardan sağlanabileceğini ifade eden Tozkoparan şunları söyledi:

“Hukuksuz bir mücadele var orada. Bu iş devlet eliyle kolluk kuvvetlerinin insanların arazilerine set olarak dizilmesiyle yürüyor. O makinelerin yaptıklarını görseniz insanın içi parçalanır. İnsanlar tarlalarını koruyamıyor. Yol açmak için bütün ağaçları deviriyorlar. Hatta yaklaşmak isteyen insanların üzerine bunları kepçeyle attırıyorlar. Bir tahrik var ortada. Sürekli duyuru yapıyorlar halk çekilsin diye. Bölgede dışarıdan gelen kimse yok. Orası taş ocağı için uygun olmayan bir alan, uygun olmayan bir arazi. Biz o araziye taş ocağı yapılması halinde en az 4 köyün çay tarımıyla, hayvancılıkla özellikle de arıcılıkla çok ciddi anlamda bir gelir kaybına uğrayacağı ve köylerin çok kullanılmayacağı kanaatindeyiz.

HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR

“Burada Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle bir el atma durumu söz konusu. Ancak bu insanlara duyurulmadı, insanların onayı alınmadı. Direk işe başlandı. Biz davamızı açtık. Bir davayı kazandık Danıştay’dan geri geldi. Onu tekrar açtık, bilirkişide. 2. davamızı tekrar açtık. Haklı davamızı savunmaya devam ediyoruz.

BAKANLIK DOĞAL SİT ALANI İLAN ETTİ

“Kültür Bakanlığı eliyle doğal sit alanı olarak ilan edildi. Buraya bu tür şeylerin yapılması hukuki değil. En büyük dayanağımız da budur. Orman Bakanlığı da Kültür Bakanlığı’nın kararına göre değerlendiriyor. Ama bakanlıklar arasında bir iletişimsizlik var. Ulaştırma Bakanlığı karar alıyor taş ocağı ilan ediyor.

ÇED RAPORU ALINMADI

“İzinleri alınmadı. ÇED raporu alamadılar. Alamadıkları için Bölge İdare Mahkemesi reddetmişti bunları. Bu dava sürecini beklemeyelim diye oldu-bittiye getirmeye çalışıyorlar işi. Ama oraya gelene kadar o vadi üzerinde limanlara dolgu yapılması için kullanılacak taş miktarı ve kalitesi hali hazırdaki ona yakın taş ocaklarından temin edilebilir. Hatta İyidere’de mermer ocağı var. O kadar sağlam taşlar var ki. Gitsinler onlardan alsınlar.”

Delibal üretim alanı

“Bu arazi delibal olarak nitelendirilen kestane balının üretim alanı. Her sene 1000-1500 arası petek bal olur. Onun haricinde de 500’e yakın diğer köylerden insanlar peteklerini getirip oraya koyarlar. Çünkü delibalı üretmek için en etkili tozların olduğu konver çiçeğimiz var. Mayıs-haziranbal üretilir. Biz şu an onu kaçırdık. Üreticinin bu sene kayıpları var. Geçen gün ilk kez kızıldoğan denilen atmacanın bir çeşidi olan kuşları gördük. Onlar bir anda kaçtılar. Ayılar, keçiler, yaban domuzları ve karacalarımız var. Köyün suyu o dereden sağlanıyor. O derede dün evlere içme suyu sağlanan depo, şantiye çalışmaları esnasında kırıldı, çamurlu su geliyor. Geçen günü susuz geçirdi köylüler.”

'PROVOKASYON İDDİALARI ASILSIZ'

Tozkoparan, olaylarda provokasyon yaşandığı iddialarına da tepki gösterdi. Bölgede İkizdereli olmayan kimsenin bulunmadığını söyleyen Tozkoparan, bölgede bulunan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin de İkizdereli olduğunu, aksi taktirde Karadeniz kadınının HDP’li vekilleri kabul etmeyeceğini söyledi.

Sonraki Haber