Türkiye’nin ilk probiyotik mikroorganizmasını geliştirdi: Toprağı 150 yıl önceki haline getirdi

Geçtiğimiz yıllarda üretip patentini aldığı kapsül ballar ile adından söz ettiren Rizeli girişimci, Türkiye'de ilk olan yeni bir buluşa imza attı. Yaptığı çalışma sayesinde Türkiye'deki toprak 150 yıl önceki haline döndü. Girişimci ilerleyen günlerde patente başvurucak. İşte o buluş..

Üretip patentini aldığı kapsül ballar ile adından söz ettiren Rizeli girişimci Habib Koçal, yeni bir buluşa imza attı.

Rizeli girişimci Habib Koçal geçtiğimiz yıllarda balları kapsüllere sokmayı başarıp ürettiği kapsül bal ile adından söz ettirmişti. Kapsül bal üretiminin patentini almayı başaran Koçal, şimdi de yeni bir buluşa imza attı. Yaptığı çalışma ile Türkiye’nin ilk probiyotik mikroorganizmasını geliştirdi. Yaptığı gübreyle beraber Türkiye’de olan toprağın yaklaşık 150 yıl önceki haline döndüğünü ifade etti. Topraktaki kil yapısı içinde bulunan mineralleri biyogübre içindeki yararlı bakterilerin çözünür hale getirdiğini ve aynı zamanda bu yararlı bakterilerin bitki kökünü uyardığı büyümeye olumlu yönde etki ettiğini kaydetti. Yeni bir projeye daha imza atan Koçal ilerleyen günlerde projesi için patent başvurusunda bulunacak.

"Türkiye’nin kendisi için değil dünyanın bir umut kapısı"
Yaptığı projeyle ilgili bilgi veren Habib Koçal, "Türkiyemiz ve dünyamız çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Tarım anlamında ciddi sıkıntılar var. Topraktaki mikroorganizmaların ve topraklarımızın yetersiz olmasından olayı yurt dışından toprak kiralama gibi bir durumda kalıyoruz. Saklanılabilir tek ürün tahıl var. Biz bununla ilgili yaptığımız çalışmalarla Türkiye’nin ilk probiyotik mikroorganizmasını geliştirdik. Bunu tarımsal alanda kullanmak için bir formulasyon geliştirdik. Buna mikrobiyal probiyotik organizmalar deniyor. Yaptığımız çalışma ise normal bir toprakta yüzde 3 miktarında organik madde olması gerekiyor. Biz geliştirdiğimiz mikrobiyal gübreyle tahminen toprağı 150 yıl önceki haline döndürüyoruz. Toprağın 150 yıl öncesine dönmesi demek üründe rekolte demektir. Dünyanın bütün gübreleme sistemi kimyasal gübre doğalgaza bağımlıdır. Yaşanan Ukrayna ve Rusya savaşından sonra kendi gübremizi üretebilmemiz gerektiğini anladık. Bu projenin Türkiye’nin kendisi için değil dünyanın bir umut kapısı olabileceği görünüyor. Dünya’da kirlenmeden ve kimyasallardan dolayı yeraltı su kaynakları da zarar gördü. Bu kullanımdan sonra yeraltı su kaynaklarının temizlenme ihtimali yükselmekte. Daha önemlisi Güneydoğu Anadolu bölgesi gibi yerlerde toprağın su tutma seviyesi 65 iken atıldıktan sonra 70’e çıkıyor. Bu suyun önemli olduğu bir dönemde çok önemli bir ürün" dedi.

Sonraki Haber