Romanya’ya MİLGEM markajı

TCG Kınalıada, 'Romanya Deniz Kuvvetleri Günü' dolayısıyla Köstence Limanı'na demirledi. Söz konusu ziyaretin, Romanya'nın korvet tedarikinde Fransızlarla problem yaşadığı bir dönemde yapılması dikkat çekti

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı MİLGEM ADA Sınıfı TCG Kınalıada (F-514) Korveti, Romanya’nın Köstence Limanı’na dikkat çeken bir ziyaret gerçekleştirdi. Konuyla ilgili Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, TCG Kınalıada'nın “Romanya Deniz Kuvvetleri Günü” kutlamaları dolayısıyla 12-16 Ağustos tarihleri arasında Köstence Limanı'nda bulunduğu, bu kapsamda Kuzey Görev Grup Komutanı ve TCG Kınalıada Komutanı tarafından Romanya Donanma Komutanı Cornel-Eugen Cojocaru ile diğer yerel makamlara ziyaretler yapıldığı bildirildi. Gemi personeli de Slobozia Türk Şehitliği'nde düzenlenen çelenk koyma törenine katılırken, TCG Kınalıada'nın daha sonra halkın ziyaretine açıldığı belirtildi.
Ziyaret vesilesiyle gemide düzenlenen resepsiyona ise Romanya Genelkurmay Başkanı Daniel Petrescu ve Romanya Deniz Kuvvetleri Komutanı Mihai Panait'in katıldığı öğrenildi.

ASFAT YETKİLİLERİ DE
KÖSTENCE'DE

TCG Kınalıada'yı Köstence'de karşılayan ekibin içinde ASFAT yetkililerinin de bulunması dikkat çekti. Bükreş Büyükelçiliği tarafından 12 Ağustos'ta yapılan paylaşımda, “TCG Kınalıada bugün 07.30’da Köstence Başkonsolosumuz Emre Yurdakul, Bükreş Silahlı Kuvvetler Ataşe Vekili Piyade Albay Çağrı Sağlam ve ASFAT Deniz Sistemleri İş Geliştirme Bölge Müdürü Hakan Topçu tarafından karşılanmıştır.” bilgisi paylaşıldı. Pakistan için 4 adet PN MİLGEM inşa eden ASFAT, bu yıl dünyanın en iyi savunma sanayi şirketlerinin yer aldığı Defense News Top 100 listesine 100'üncü sıradan girmeyi başarmıştı.
Romanya Deniz Kuvvetleri Komutanı Mihai Panait de 20 Mart'ta Türkiye'ye gelerek önce Millî Savunma Bakanı ve Deniz Kuvvetleri Komutanı ile görüşmüş, ertesi gün yanındaki heyet ile birlikte ASFAT'ı ziyaret etmişti.
PN MİLGEM Korveti, Açık Deniz Karakol Gemisi (ADKG) ve Yüzer Havuz gibi 7 farklı platformun aynı anda üretimini yapan ASFAT, bu kabiliyete sahip dünyanın sayılı firmalarından biri.

ROMANYA İHALEYİ İPTAL ETTİ

TCG Kınalıada'nın liman ziyareti ve ASFAT yetkililerinin aynı dönemde Köstece'de bulunması, Romanya'nın korvet ihalesini akla getirdi.
Romanya Milli Savunma Bakanlığı, 2019 yılında korvet tedariki için ihaleye çıkmıştı. Fransız Naval Group, Hollandalı Damen, İtalyan Fincantieri, Türk STM ve Alman Lürssen'in yarıştığı ihaleyi, Rumen Santierul Naval Constanta ile iş ortaklığına giden Fransızlar kazanmıştı. İhaleyi kazanan Fransızlar, Romanya Deniz Kuvvetleri için 4 adet Gowind 2500 sınıfı korvet inşa edecek ve iki adet Type-22 fırkateyninin modernizasyonunu üstlenecekti. Ancak Fransızlar, ortağı ile arasındaki mali anlaşmazlıkları gerekçe göstererek sözleşmeyi imzalamayı geciktirdi. Naval Group’un sözleşmeyi dört sene boyunca imzalamaması üzerine Romanya Savunma Bakanlığı, Haziran 2023’te Fransız şirkete bir ihtar çekti. Yine sonuç alınamayınca Romanya Savunma Bakanlığı, korvet tedarik ihalesinin iptal edildiğini açıkladı. Bütçe sıkıntıları sebebiyle ihalede ikinci olan Hollandalı Damen'in de kapısını çalmayan Romanya Savunma Bakanlığının, şimdilerde yeni bir üretici bulması ya da ikinci el gemi tedariki yoluna gitmesi bekleniyor.

MİLGEM TEKLİFİ SUNULABİLİR

Türkiye'de hem STM hem de ASFAT firmaları, daha önce MİLGEM ihraç etmeyi başarmıştı. Milli Savunma Bakanlığına bağlı ASFAT AŞ Pakistanlılar için 4 adet PN MİLGEM üretirken, STM de Ukrayna için ürettiği ilk MİLGEM'i denize indirdi, ikncisini de kızağa koydu. Bu konuda tecrübeye, teknik yeterliliğe sahip şirketlerimiz, milli olanakların geliştirilmesiyle birlikte de geçmişe oranla çok daha rekabetçi durumdalar. Ancak Romanya'nın korvet tedarikinde, teknik yeterlilikten ziyade politik faktörler öne çıkıyor. Örneğin Romanya'da 2016 yılında Type-22 sınıfı fırkateynlerin modernizasyonu için açılan ihaleyi STM kazanmış, ancak ihalenin sadece Avrupa Birliği üyesi ülkelere açık olduğu belirtilerek iş STM'ye verilmemişti. 2019'daki ihaleye de STM doğrudan sözleşme tarafı olarak katılamamıştı. Çünkü teklif veren şirketlerin “hem AB hem de NATO üyesi olması” gerekiyordu. Bu nedenle ihalede ikinci aşamaya Hollandalı Damen, İtalyan Fincantieri ve Fransız Naval Group kalmıştı. 2019'daki ihaleye teklif sunan firmalar ve ürettikleri platformlar şöyleydi:

  • Naval Group - Santierul Naval Constanta: Gowind
  •  Damen Shipyards Galați: SIGMA 10514
  •  Fincantieri - Vard Tulcea Shipyard: Abu Dhabi
  •  STM (Türkiye): MİLGEM ADA
  •  Lürssen: K130 Braunschweig

ABD DEVREYE GİREBİLİR

Diğer yandan Romanya'nın ciddi bir finansman sorunu olduğu görülüyor. Bu tarz ihalelerde İtalyanlar iyi finansman teklifleriyle gelebilseler de, Rumenlerin yakın zaman önce “Güvenilir Taahhüt” statüsü aldıkları ABD'ye de dümen kırabileceği değerlendiriliyor. Bu statü, askeri teçhizat alımına ilişkin sözleşmelerin herhangi bir avansa ihtiyaç duyulmadan imzalanabileceği anlamına geliyor. Konuyla ilgili bir yazı kaleme alan GDH Savunma'dan Kamer Kurunç, şu bilgileri paylaşıyor: “Romanya için en uygun seçenek Devletten Devlete (G2G) anlaşmalar olacaktır. ABD ile G2G'nin halihazırda inşa edilmiş ve ABD'nin Romanya'ya satmaya istekli olacağı gemilerin satın alınmasını hedeflemesi de aynı derecede mümkün olabilir. Örneğin ABD, Freedom sınıfının ilk gemilerini, yani Romanya'nın istediği korvetlere benzeyen Littoral Combat Ship tipi gemileri, sadece birkaç yıl kullandıktan sonra hizmet dışına çıkardı ve çıkaracak. Böyle bir alımın avantajı, yeni gemilerin pratikte Romanya Deniz Kuvvetleri'nin teçhizatına girme hızının yanı sıra Amerikan kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliğin artması olacaktır, ancak dezavantajları da önemli olabilir. Gemiler artık Romanya’da inşa edilmeyecek ve gemilerin kullanım ömrü de dahil olmak üzere güvenilirlik sorunlarını gidermek için çok büyük meblağlar gerekebilecektir.”

AVRUPA'YI RAHATSIZ EDECEK DERECEDE AMERİKANCILAR

Ukrayna'yı bir kenara bırakırsak, Karadeniz'de geçmişten bu yana bölge güvenliği açısından en kötü sınavı veren ülke hep Romanya oldu. 2004 yılında NATO'ya alınmasından sonra Romanya, Rusya'yı 'Çevreleme Politikası'nın da kritik bir üssü haline geldi. Ülkesini ABD'ye açan ve çok sayıda NATO tatbikatına ev sahipliği yapan Romenler, kışkırtıcı faaliyetlerine hiç ara vermedi.

Romanya'yı Bulgaristan, Gürcistan ve hatta Ukrayna'dan bile ayıran en belirgin özellik, Avrupa'yı dahi rahatsız edecek derecede Amerikan hayranlığına sahip olmaları. Daha 2002'de Avrupa Birliği'nin tepkisine ve “AB'ye girmeniz riske girer.” açıklamalarına rağmen ABD'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yönelik menfi tavrını destekleyen Romenler, NATO vizesini AB üyeliğinden 3 yıl önce aldı. 2005'te ABD'ye üslerini 10 yıl açarak ilişkileri bir adım ileri götüren Bükreş yönetimi, Kosava, Afganistan ve Irak'ta da ABD için kritik roller üstlendiler. Romen Silahlı Kuvvetleri, NATO operasyonlarını destekleyebilecek şekilde modernize edilirken, ikili anlaşmalarla Bükreş adeta zincirlendi.

13 Eylül 2011'de ise Washington'da, Romanya Dışişleri Bakanı ile ABD Dışişleri Bakanı arasında Amerikan füzelerinin Romanya'ya konuşlandırılması karara bağlandı. Rusya için kuşatılmışlık algısının en üst seviyeye çıktığı bu anlaşma, 2016 yılında hayata geçti. Böylece ABD, ilk kez kendi toprakları dışında bir anti-balistik füze sistemini Romanya’nın güneybatısındaki Devesul Hava Üssü'ne kurmuş oldu. SAM (hava savunma) füzelerini barındıran bu sistem, yalnızca atmosfer içindeki uçak, güdümlü mermi, seyir ya da balistik füzeleri değil, kıtalararası balistik füzeleri (ICBM ve SLBM) de hedefliyor. Yani İran ve Rusya kaynaklı füzeleri imha için Devesul’a kurulan sistem, Rusya’nın jeopolitik kuşatılmışlığını ileri safhaya taşıyor. Ne yazık ki Malatya Kürecik’te bulunan AN/TPY-2, X Bant arama ve takip radarı da bu sistemle bağlantılı.

KUŞAK-YOL'UN TRUVA ATI

Romanya Silahlı Kuvvetleri ile yakın çalışmış eski bir asker, Romanya'yı şöyle tarif ediyor: “Romanya hep iyi denizcilere sahip olmuştur. Karadeniz'in en etkili ülkelerinden biridir. 11 Eylül'den sonra ABD, 'Genişletilmiş Karadeniz' projesi kapsamında Romanya'ya özel önem verdi. Çünkü Romanya'nın hinterlandında sadece Karadeniz değil, Avrupa'dan Afganistan'a kadar geniş bir coğrafya bulunuyor. Köstence Limanı'na yapılan ABD yatırımlarını Kuşak-Yol'dan bağımsız düşünemeyiz. Romanya maalesef Çavuşesku devrildikten sonra çok kötü bir sınav verdi. Şimdi de istikrarsızlık projelerinde kritik bir üsse çevriliyorlar.”

Sonraki Haber