Bayrağımızı indirdiler: Ankara'nın suskunluğu Rumları cesaretlendirdi

Rumlar, Türklere yönelik saldırılarının şiddetini artırdı. KKTC Cumhurbaşkanı'na Londra'da yapılan saldırının ardından şimdi de Baf'ta bir spor organizasyonu nedeniyle asılan Türk bayrağı indirildi.

Güney Kıbrıs'ın sahil ilçesi Baf, skandal bir olaya ev sahipliği yaptı. Uluslararası bisiklet yarışı kapsamında ilçeye asılan Türk bayrağı indirildi.

Dünyanın dört bir yanından profesyonel ve amatör bisikletçiler, Güney Kıbrıs'ta 31 Mart-2 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek Cyprus Gran Fondo yarışması için Ada'ya geldi. Uluslararası yarışma kapsamında çarşamba günü ilçenin merkezine katılımcı 39 ülkenin bayrağı asıldı. Rumlar ise buradaki Türk bayrağına tahammül edemedi.

Kennedy Meydanı'na asılan Türk bayrağı, ilçede yaşayan Rumların tepkisini çekti. Tepkiler üzerine bayrağın kalıp kalmaması konusunda Kıbrıs Spor Örgütü yetkililerinden görüş istenirken, o sırada iki belediye meclis üyesi bayrağı gönderden indirdi.

Skandal olayla ilgili Baf Belediye Başkanı Phedonas Phedonos da bir yerel gazetecinin sorusunu yanıtladı. Olayı büyütmeye gerek olmadığını belirten Phedonos, “Türk düşmanı değilim ama bunu sorun yapmaya gerek yok.” ifadelerini kullandı.

Türkiye'den gelen katılımcının ise Türk değil, Türkiye vatandaşı bir Rus olduğu ortaya çıktı.

Türk Dışileri ise gazetemizin baskıya girdiği saatlerde bayrağımıza yönelik saldırıya ilişkin henüz bir kınama mesajı yayınlamamıştı.

'KIBRIS RUM'DUR TATAR'A ÖLÜM'

Diğer yandan, Kıbrıs sorunuyla ilgili konferans vermek amacıyla İngiltere’nin başkenti Londra’ya giden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın konvoyuna Rumlar tarafından saldırı girişiminde bulunuldu.

Kings College'da konferansa giden Tatar’ın aracının önü Rum ve Yunan öğrenci grubu tarafından kesilmek istendi.

Ellerinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan bayrağı bulunan grup, Tatar’ın konvoyunun geçişi sırasında sloganlar attı.

İngiliz polisi, protestocu gruba müdahale ederken, olay yerinde bulunan Türkler de alkışlarla protestocu gruba tepki gösterdi.

Yaşanan olayla ilgili açıklama yapan Ersin Tatar, “Rumlar ortalığı karıştırdı. İdareye baskı yaptılar. 'Kıbrıs Rum'dur Tatar'a ölüm' sloganları ile önümüzü kestiler. Polisler olmasa saldıracaktılar. Biz haklı davamızı anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz. Her platformda davamızı anlatacağız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve çok sayıda siyasetçi de Ersin Tatar'a geçmiş olsun dileklerini iletti. Fakat “Geçmiş olsun” mesajlarında iki devletli çözümün mecburiyetine yönelik ifadelerin yer almaması dikkat çekti.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ve heyetine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Kıbrıs'ta barışa ve çözüme karşı Londra'da yapılan bu provokasyonu kınıyorum.” ifadesini kullandı.

ADA'DA MÜZAKERE SÜRECİ

Rum-Yunan ikilisi gemi azıya alırken, Türkiye'nin 14 Mayıs seçimleri nedeniyle yürüttüğü “uslu durma” politikası, KKTC'ye de yansımaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'de yaptığı “Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslarası statümüz kabul edilmeden müzalereler başlamayacaktır.” sözleri unutuldu, Ada'da Rumlarla müzakere yürütüldüğü ortaya çıktı. Rum devlet ajansı KHA'nın haberine göre Türk müzakereci Ergün Olgun ile Rum müzakereci Menelaos Menelaou, Birleşmiş Milletler Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart'ın katılımıyla 24 Mart'ta bir araya geldi. Görüşmede “iki devletli” değil “iki toplumlu” bir sürecin teşvik edilmesi kararlaştırıldı.

YUNAN BAKAN DAVET EDİLDİ

Rum-Yunan ikilisi Türkiye'ye yönelik saldırılarından geri adım atmazken, Türkiye ise tek taraflı bir “yumuşama” hamlesine girişti. Yunanların dahi şaşırdığı bu değişikliği Dışişleri Bakanı Nikos Dendias geçen günlerde şöyle ifade etmişti: “Türkiye’nin bize karşı olan parametreleri beklenmedik bir biçimde değişti. Ege’deki ihlaller durdu. Adalar üzerinden uçuşlar yapılmıyor.”

Deprem sonrası başlayan ziyaret trafiğine şimdi de Savunma Bakanları katıldı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Yunan mevkidaşını Türkiye'ye davet etti. Yunan Bakan Nikos Panagiotopoulos'un 4 Nisan'da Türkiye'ye gelerek Akar ile birlikte deprem bölgesini ziyaret edeceği öğrenildi.

Akar ve Panagiotopoulos, 9 Mart'ta yaptıkları telefon görüşmesinde iki ülke arasında iyi komşuluk ilişkilerine dayalı gündemin geliştirilmesi konusunda mutabık kalmıştı.

AK PARTİ MAVİ VATAN'DAN BÖYLE VAZGEÇTİ

Türkiye, 27 Kasım 2019'da Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanlarını Sınırlandırma Mutabakat Muhtırası ile yeniden açık denizlere çıkma fırsatı yakalamış, Seville Haritası denilen 21. yüzyıl Sevr'ini çöpe atmıştı. Fakat iktidar, Batı'dan gelen baskılara dayanamadı ve Mavi Vatan'daki adımlarını bi süredir askıya aldı. 14 Mayıs seçimleri nedeniyle de “uslu durma” politikasını takip eden iktidar kanadı, üst üste tavizler vermeye başladı.

  • Libya ile anlaşma sonrası 26-28 derece paralleleri arasında ortaya çıkan yeni deniz sahasında hidrokarbon arama faaliyetleri için ihaleye çıkıldı. İhaleyi kazanan TPAO'ya askı süresi 30 Eylül 2020'de bitmesi rağmen hala ruhsatları verilmedi. Bugüne kadar söz konusu bölgeye tek sismik/sondaj gemisi gönderilmedi.
  • Doğu Akdeniz'de Seville Haritası'nın dışına çıkan son Navtex 22 Aralık 2020 tarihinde yayınlandı. Bu tarihten sonra Kıbrıs açıklarında, deniz sınır uçlarında herhangi bir faaliyet yürütülmedi.
  • Ege'de gariaskeri statüdeki adalarda Yunanların yürüttüğü askeri faaliyetler ve kışkırtıcı ziyaretlere karşı uyarılar sonlandırıldı. Hava sahamızı ihlal eden Yunan jetlerine karşı önleme uçuşları azaltıldı.
  • Türkiye ile Libya anlaşmasını kadük hale getirilen Mısır-Yunanistan MEB anlaşması kabullenildi. Çavuşoğlu, geçen hafta yaptığı açıklamada, “Mısır’ın Yunanistan’la yaptığı anlaşma aleyhimize değil. O anlaşmada Mısır, bizim kıta sahanlığımızın sınırlarına riayet etti.” dedi.
  • Bu süreçte ne Ege'de ne de Dedeağaç'taki yığınaklanma sonlandı. Çokuluslu tatbikatlarla Türkiye hedef alınmaya devam etti. Son olarak düzenlenen Iniochos-2023 çokuluslu tatbikatı için Yunanistan'ın ilan ettiği 10 sahadan 8'i, gayriaskeri statüdeki adalar ile Türkiye-Libya mutabakatının çizdiği sınırları kapsıyordu. Ankara ise sessiz kalmayı tercih etti.
Sonraki Haber