Rus devletinin 1. kanalında FETÖ'yü böyle andılar: 'ABD'yle birlikte darbe yaptılar'

Türkiye’nin hain darbe girişimine karşı şehitlerini andığı ve “Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nü kutladığı 15 Temmuz’un arifesinde, Rus devletinin birinci kanalında Türkiye’nin yanında yer alan bir haber yayınlandı. Lugansk Halk Cumhuriyeti bölgesinde Ukrayna güçlerinden ele geçirilen FETÖ lideri Fethullah Gülen’in kitapları, Rus Kanal 1 televizyonunda “FETÖ, ABD’yle birlikte Türkiye’ye darbe düzenlemeye çalışmıştı.” yorumuyla duyuruldu.

LUGANSK’TAN ÇIKAN FETÖ KİTAPLARI

15 Temmuz’dan günler önce Rusya’da şaşırtıcı bir FETÖ haberi servis edildi. Rus kaynakları, Ukrayna’da savaşan güçlerden ele geçirilen malzemelerin arasında silah, bayrak ve mühimmatın yanı sıra FETÖ lideri Fethullah Gülen'e ait iki adet kitap bulunduğunu kaydetti. Sputnik Türkiye’nin servis ettiği fotoğrafta, mermilerin hemen altında Fethullah Gülen’in Türkçe basılmış "Kırık Testi” ve “Kalp İbresi” kitapları net bir şekilde görülüyor.

FETÖ liderinin kitapları, yakın zamanda tamamen Rusya denetimine giren Lugansk’ın Severodonetsk Lisiçansk bölgesinde ele geçirildi. Die Zeit ve Le Figaro gibi Batılı yayınların da davet edildiği basın ziyaretinde, gazetecilere özel bir sergi kuruldu ve ele geçirilen malzemeler görücüye açıldı. Sputnik Türkiye adına ziyarete katılan gazeteci Ceyda Karan da dikkat çeken bu kitapları fotoğraflayarak Lugansk izlenimleri haberinde servis etti.

RUSYA’NIN ‘TRT 1’İNDE DUYURDULAR

Türk basınında gözden kaçırılan bu çarpıcı gelişme, Rus medyasında önemli bir etki yarattı. Rus devletinin birinci televizyon kanalı, 13 Temmuz Çarşamba günü Lisiçansk’ta ele geçirilen malzemeleri “FETÖ kitapları” üzerinden duyurdu. Rusya’nın TRT 1’i de diyebileceğimiz “1. Kanal”, 13 Temmuz sabahı yayımlanan haberinde, FETÖ lideri Gülen’in kitaplarının yer aldığı görüntülerine yer verdi. Görüntüler izleyicilere “Severodonetsk Lisiçansk bölgesinde gazeteciler için, ele geçirilen silah ve diğer materyallerin oluşturduğu birkaç sergi açıldı. Bunlar arasında bizim dikkatimizi en çok bu kitaplar çekti.” ifadeleriyle sunuldu.

‘FETÖ, ABD’YLE BİRLİKTE DARBE YAPTI’

Haberde ayrıca Azerbaycanlı gazeteci ve siyaset bilimci Nazaket Mamedova’ya da mikrofon uzatıldı. Lugansk’ı ziyaret eden heyetle birlikte bölgeyi inceleyen Mamedova, görüntüleri “Bu kitabın yazarı, Erdoğan'ın siyasî muhalifi ve şahsi düşmanı Fethullah Gülen'dir. 15 Temmuz 2016'da ABD ve diğer başka ülkelerin yardımıyla Türkiye’ye karşı bir darbe düzenlemeye çalıştılar. Ve onun kitapları işte burada.” sözleriyle yorumladı.

Böylece Rus devlet televizyonu, Batı’da hala “dini lider ve cemaat” sözleriyle meşrulaştırılmaya çalışılan FETÖ’yü, 15 Temmuz’da “ABD’yle birlikte Türkiye’ye darbe yapan bir oluşum” olarak anmış oldu.

UKRAYNA’DA FETÖ SUBAYLARI MI VAR?

Ukraynalı savaşçıların malzemelerinin içinden Türkçe basılmış FETÖ kitaplarının çıkması, akıllara “Cephede TSK’dan atılan FETÖ subayları da mı var?” sorusunu getirdi. Aydınlık daha önce Ukrayna’daki FETÖ şebekesini ifşa etmişti. Türkiye, 2016’dan beri önce Poroşenko, sonra Zelenskiy hükümetlerini ülkedeki FETÖ yapılanmasına dair uyardı. Ancak her iki yönetim de Ukraynahaber.com, Syaivo (Işık) Vakfı ve Meridyen Uluslararası Okulları gibi bilinen FETÖ kurumlarının serbestçe faaliyet yürütmesine imkân sağladı. Ukrayna, firari FETÖ’cüler için güvenli bir liman olmaya devam etti. Öyle ki kapatılan FETÖ kurumu Cihan Haber Ajansı’nın Ukrayna temsilcisi Yunus Erdoğdu, Cumhurbaşkanı Volodmir Zelenskiy ile 2019’da aynı masada bir araya gelmişti. Ukrayna’da MİT operasyonlarıyla FETÖ’cüler yakalanıp Türkiye’ye getirilmesine rağmen Ukrayna devletinin tutumu nedeniyle terör örgütünün faaliyetlerine devam ettiği biliniyor. Daha önce ülkedeki firari FETÖ’cülerin Odessa limanından PKK’yla birlikte kaçak silah ticareti yapması, 15 Temmuz’dan sonra ordudan atılan, ancak NATO’da çalışmaya devam eden firari FETÖ subaylarının da Ukrayna’da savaşmak üzere cepheye gönderilmesi ihtimalini gündeme getiriyor.

ÇAVUŞOĞLU: RUSYA, MÜCADELEYE BİZDEN ÖNCE BAŞLADI

Rusya’nın 15 Temmuz desteğinin arkaplanında, FETÖ’ye karşı uzun süreli bir mücadele yatıyor. Anadolu Ajansı’nın 15 Ağustos 2016’da yaptığı haberin başlığında bu gerçek “Rusya FETÖ’nün hüsrana uğradığı ilk ülkelerden biriydi.” ifadesiyle yer almış.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bu gerçeği teslim ediyor. 18 Ağustos 2016’da Sputnik Türkiye’ye mülakat veren Çavuşoğlu, “Bizim göremediğimiz tehlikeyi, tehdidi Rusya başından görmüş. Biz de bunlar kendi insanımız, vatandaşımız, inançlı insanlar diyorduk, gizli ajanların olduğunu bilmiyorduk. Dolayısıyla şimdi bu anlamda en az sorunlu ülkelerden de biri Rusya’dır. Çünkü bunlara Rusya fırsat vermedi.” ifadelerini kullanmıştı.

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da FETÖ’ye bağlı okulların Rusya’da kapatılmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirterek “Rusya zamanında kapattı. Çünkü bu okullar ajan, hain yetiştiriyordu. Rusya’yı tebrik ediyorum.” demişti.

2001’DEN BERİ GÖZ AÇTIRMIYOR

Rusya, 2001’den beri FETÖ’ye göz açtırmıyor. Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) Eski Başkanı Nikolay Patruşev, 17 Aralık 2002’de Türk basınında yer alan açıklamasında 2002 yılında gerçekleştirdikleri en başarılı etkinlikler arasında Fethullah Gülen okullarında çalışan öğretmenlerin casusluk faaliyetlerinin deşifre edilmesini sayıyor. Rusya, FETÖ’yü 2008 gibi erken bir tarihte resmi olarak “aşırılık yanlısı örgüt” olarak tanımlıyor ve casusluk faaliyeti yürütülen okullarıyla kurumlarını kapatmaya başlıyor. Son olarak 6 Ekim 2021’de Moskova'da 12 adrese düzenlenen operasyonlarda, bazı FETÖ'cüler gözaltına alındı. FETÖ'cülerin özellikle öğrenciler içinde 'uluslararası aşırıcı amaçları' çerçevesinde örgütlenme faaliyetleri yürüttüğü açıklandı.

MOSKOVA, 15 TEMMUZ’DA UYARMIŞTI

Rus dış politikasına yön veren isimlerden Prof. Dr. Aleksandr Dugin, Vatan Partisi'nin girişimiyle 14 Temmuz günü Ankara'ya gelerek darbe tehlikesine karşı hükümeti uyarmıştı. Dugin’le görüşen Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Genel Başkanı Hasan Cengiz, Moskova’nın uyarısını “14 Temmuz günü yani darbe girişiminden bir gün önce Sayın Dugin’le birlikteydik. 15 milletvekili ile Feyzullah Kıyıcı'nın ofisinde öğleden önce özel bir toplantı yaptık. Öğleden sonra da devletin istihbarat birimlerinin üst düzey yöneticileri ile de bir toplantı yapıldı. Sayın Dugin, ‘Sizin ordunun içerisinde bir hareketlilik söz konusu' ifadesini kullandı.” sözleriyle açıkladı.

Dugin, Kasım 2015’te Rus uçağı düşürme krizinin de FETÖ tarafından tertiplendiğinin Kremlin’de anlaşılmasını sağlamış ve ilişkilerin düzeltilmesinde büyük rol oynamıştı. Dugin, Avrasya Hareketi’nin Katehon sitesinde yayınlanan 15 Temmuz belgeselinde, darbeyle ilgili doğru bilgiye ulaşmalarını Vatan Partisi’nin ve Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in sağladığını ve ilişkilerin düzeltilmesinde belirleyici olduğunu kaydetmişti.

Aleksandr Dugin, 15 Temmuz’dan sonra TBMM’nin FETÖ ve Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na davet edildi. Daha sonra Kasım 2016’da özel davetli olarak Ak Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Dugin, bu ziyaret sırasında gazetecilere “Eminim ki Fetullah Gülen'in arkasında ABD ve Amerikalılar duruyor. Bu darbe girişiminin izleri, bu cinayetin izleridir aynı zamanda. Bunların tekrar olmaması için çok kutuplu bir dünyaya geçmemiz lazım. Bu anlamda Rusya-Türkiye'nin stratejik ortaklığı çok büyük bir anlam taşıyor.” ifadelerini kullandı.

'RUSYA, FETÖ İLE MÜCADELEDE GEREKEN DESTEĞİ VERİYOR'

Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar’ın ev sahipliğinde büyükelçilik binasında 15 Temmuz anma etkinliği düzenlendi. Etkinlikte konuşan Büyükelçi Samsar, Rusya’nın FETÖ'ye uzun süre önce kapılarını kapattığını kaydetti ve şunları söyledi: "Rusya Federasyonu’nun haklı mücadelemizi anladığını ve bu konuda bize gereken desteği verdiğini memnuniyetle görüyoruz. 15 Temmuz gecesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak Türk demokrasisine desteğini ve darbe teşebbüsüne tepkisini dile getirmesi çok önemli bir mesajdı. Rusya Federasyonu’nun bu konuda açık tavır almasını takdirle karşıladık. Önümüzdeki dönemde, Rus dostlarımızın bu örgütle ilişkisi bulunan kişi ve kuruluşlara karşı aynı tutumu devam ettirmesini temenni ediyoruz