Rus diplomat Viacheslav Matuzov: Suriye’nin bölünmesine karşıyız

ABD ve İsrail'in Suriye'de bir 'Kürt devleti' kurmak istediğini belirten emekli Rus diplomat Matuzov, 'Suriye’nin kuzeyinde bir 'Kürt devleti' kurulmasını kesinlikle desteklemiyoruz. 'Rojava' ve benzeri yapıları desteklemiyoruz.' dedi 

Emekli Rus diplomat ve Batı Asya uzmanı Viacheslav Matuzov, United World International sitesinden Onur Sinan Güzaltan’ın sorularını yanıtladı. Uzun yıllar Arap ülkelerinde görev yapan Matuzov, Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme adımlarını, Rusya’nın Türkiye’ye bakışını ve Batı Asya stratejisini anlattı...

SOVYET POLİTİKASININ STRATEJİK HATTI

  • Moskova’nın Orta Doğu'daki siyasi ve stratejik hedefi nedir?

Rusya ve Suriye uzun zamandan bu yana müttefik. Dostluğumuz 1970’e, Hafız Esad’ın iktidara geldiği döneme dayanıyor. Bu süreçte yaşanan askeri darbenin Sovyetler tarafından yapılmadığını, fakat Suriye Baas Partisi tarafından gerçekleştirildiğini hatırlatmak isterim. Bu dönemde, Sovyetler Birliği bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmeye çabalıyordu. Cemal Abdül Nasır yönetimindeki Mısır’la çok iyi ilişkiler geliştirmiştik. Bu süreçte Mısır’ın modern altyapısının inşa edilmesine yardımcı olduk.

Suriye ile de iyi ilişkiler geliştirmeye çalıştık çünkü ideolojik olarak bizden uzak değillerdi. Suriye, Irak, Kaddafi Libya’sı ve Cezayir’le kurulan dostluklar, Sovyet dış politikasının Orta Doğu’daki stratejik hattını yansıtıyordu.

O dönemde Sovyetler Birliği’nin sınırlarının Tiflis’e kadar uzandığını ve dolayısıyla Orta Doğu’nun bizim için Yakın Doğu olduğunu belirtmeliyim. Bu bölgede bağımsız devletlerin kuruluşunu ve devamlılığını destekledik. Bu dönemde NATO üyesi olan Türkiye ile iyi ilişkilerimiz yoktu. Füze krizi ve benzerlerini yaşadık. Fakat 60’lardan itibaren ilişkilerde normalleşme yaşandı.

Suriye’ye dönecek olursam, Sovyetler’in 1992’de çöküşü sonrası Orta Doğu’daki ilişkilerimize daha az önem göstermek zorunda kaldık, hatta ilişkiler “sıfır” noktasına geriledi.

Boris Yeltsin, Suriye başta olmak üzere Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerimizi kopardı. Öncesinde Suriye’de 6 bin Sovyet askeri uzman görev yapıyordu.

2011’de DEAŞ, Suriye hükümetine karşı savaş başlattığında Rus hükümeti sessiz kaldı. Bu süreçte Suriye hükümeti Moskova’dan yardım istediğinde olumlu bir cevap alamadı. Fakat Rusya’nın tavrı 2012’de değişmeye başladı.

Hatırlayalım, o dönemde Amerikalılar Beşar Esad’ı kimyasal silah kullanımıyla suçlamaya başladılar. Suriye’deki kimyasal maddelerin Almanlar tarafından verildiğini biliyorduk. Saddam Hüseyin döneminde Irak’a saldırırken de benzer gerekçeler sundular. Saddam’la Mart 2003’teki Amerikan işgalinden 3 hafta önce Şam’da görüştüm.

2011’de patlak veren krizle beraber DEAŞ'ın Şam’a yönelik saldırıları arttı, hatta 2012’de Suriye’deki kimyasal maddelerin DEAŞ tarafından ele geçirilme ihtimali doğdu. Amerikalılardan, Suriye hükümetine kimyasal maddelerin uluslararası kurumlara teslimi konusunda baskı yapmalarını istedik.

'RUSYA DEVREYE GİRİNCE ABD UKRAYNA'DA HAREKETE GEÇTİ'

  • Rusya’nın, Suriye’deki kimyasal maddelerin teslimi için Amerikalılarla işbirliği yaptığını mı söylüyorsunuz?

Evet çünkü bu maddelerin DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin eline geçmesi bütün bölge için tehdit oluşturuyordu. Ve Suriye hükümeti bütün bu maddeleri Akdeniz’de bir ABD gemisine teslim etti.

Bu süreçten sonra Suriye’de kimyasal bir madde kalmadığı da uluslararası kurumlar tarafından saptandı. Fakat bu süreçten sonra 2013’te ABD, Suriye’ye direkt olarak saldıracağını ve Esad yönetimini devireceğini açıkladı. Rusya o zamana kadar Suriye’deki krize müdahil olmamış, askeri yardım yapmaktan kaçınmıştı. 2013’te Medvedev’in görev süresi sona erdi ve Vladimir Putin tekrar Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

Bu süreçte Putin, Obama ile görüştü ve Amerikalılar Suriye’ye doğrudan müdahaleden vazgeçmek zorunda kaldı. Putin bu görüşmede, ABD’nin Suriye’ye askeri müdahalede bulunması durumunda Rusya’nın askeri olarak karşılık vereceğini belirtmişti.

Rusya’nın bu hamlesine ABD’nin cevabı Ukrayna’da oldu. ABD tarafından Maidan Hareketi organize edildi. 2014’te Ukrayna’da seçim yapılacaktı. Yanukoviç, Fransa ve Almanya’nın başkanlarıyla görüştü ve seçimlerin şeffaf ve adil yapılacağına dair bir anlaşma imzaladı. Fakat seçimlerden önce ABD, Ukrayna’da askeri bir darbe yaptı. ABD’nin Doğu Avrupa ve Orta Doğu siyaseti birbiriyle bağlantılıydı.

2015’te Rus hükümeti Suriye’ye asker gönderme kararı aldı. Bu kararla Rusya-Suriye ilişkileri Sovyetler Birliği dönemindekine benzemeye başladı.

'ASKER GÖNDERME KARARI TARİHİ BİR DEĞİŞİKLİK'

  • Rusya’nın Suriye’ye asker gönderme kararı, Ukrayna’daki ABD darbesine bir yanıt olarak değerlendirilebilir mi?

Evet, tam olarak öyle… ABD’yle yeniden karşı karşıya gelmiştik. Orta Doğu’daki tarafsız tutumumuzun, siyasi olarak bize çok pahalıya mal olduğunu anlamıştık.

Bu tarihi bir değişiklik oldu. Çıkarlarımızı sadece sınırlarımız içinde değil sınır ötesinde de korumaya karar verdik.

'SURİYE’NİN KUZEYİNDE, KÜRT DEVLETİ DESTEKLEMİYORUZ'

  • Rusya ve Suriye arasındaki ilişkilerin tarihi boyutunu aktardınız. Bugüne dönersek; Rusya’nın Türkiye ve Suriye arasında arabuluculuk rolü oynamasındaki jeopolitik amaç nedir?

Türkiye ve Rusya arasında kritik bir uçak krizi yaşandı. Bu olayın çözüme kavuşmasından sonra Ankara-Moskova ilişkileri düzelmeye ve gelişmeye başladı. Astana Süreci çok önemli ve verimliydi. Suriye krizinin çözümü için gerçek ve samimi bir çözüm sunmaya çalıştık.

Türkiye’nin sınırlarıyla ilgili güvenlik endişelerini anlıyoruz. Türkiye ve Suriye arasındaki normalleşme bu endişelerin de giderilmesini sağlayacaktır.

Suriye’nin bütünlüğünden yanayız. Suriye’nin kuzeyinde bir “Kürt devleti” kurulmasını kesinlikle desteklemiyoruz. Suriye’de bölünmeye kesinlikle karşıyız. “Rojava” ve benzeri yapıları desteklemiyoruz.

'KÜRTLERLE İLİŞKİNİN NEDENİ BÖLÜCÜ ADIMLARI ENGELLEMEK'

  • Türkiye ve Suriye arasında Rusya’nın arabuluculuğunda bir anlaşmaya varılması halinde Suriye’nin kuzeyinde faaliyet gösteren ABD destekli grupların kaderi ne olacak?

Kriz için tek ve doğru bir çıkış yolu var. Üniter, egemen ve bağımsız bir Suriye…

Kürtlerle ilişkilerimiz vardı. Irak’ta Mustafa Barzani’yle ilişki halindeydik. Yevgeny Primakov, Dışişleri Bakanlığı yapmadan önce Pravda gazetesinin Orta Doğu muhabiriydi.

Barzani’yle ilişkilerden o sorumluydu. Diplomat olarak değil fakat gazeteci olarak… Kuzey Irak’ta pek çok defalar Mustafa Barzani’yle görüştü. Fakat Mustafa Barzani, Sovyetler Birliği yanlısı değildi, tam tersine ABD’den taraftı… Kanıt mı istiyorsunuz… Hasta olduğunda nerede tedavi gördüğüne bakın? Nerede öldüğüne bakın? Amerika Birleşik Devletleri’nde... Sovyetler'in 'Kürdistan devleti' istediği bir yalandır. Kürtlerle ilişki kurmamızın amacı onları Irak devletini bölecek adımlar atmamaya ikna etmekti.

'SURİYE'NİN KADERİNE SURİYELİLER KARAR VERİR'

  • Rusya’nın üniter bir Suriye’den yana olduğunu ifade ettiniz fakat Suriye’de demokratik ve federal geçişi öngören 2254 numaralı Birleşmiş Milletler kararına Rusya destek verdi. Bu durum söylediklerinizle bir tezat oluşturmuyor mu?

Suriye’nin iç işlerine Suriyeliler karar verir. Rusya, Türkiye, İran veya ABD değil… Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz asla olmadı. Suriye’nin bölünmesinden değil üniter yapısından yanayız. ABD bizden azınlıkların haklarına saygı duymamızı talep ederse, elbette buna karşı değiliz fakat Suriye’yi bölecek şekilde değil. Suriye’nin kaderine Suriyeliler karar verir.

İSRAİL VE ABD 'KÜRT DEVLETİ' İSTİYOR

  • İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını ve PYD/YPG'ye verdiği desteği nasıl değerlendiriyorsunuz?

İsrail, Irak ve Suriye’de Kürt grupları destekliyor. Tel Aviv’de Kürt gruplar pek çok defa ağırlandılar. Kürt gruplar, İsrail’i müttefik olarak görüyorlar. Açık kaynaklardan bunu görebilirsiniz. İsrail ve ABD bir Kürt devleti kurulmasını istiyor.

İsrail çıkarlarını gözetiyor. İsrail, Suriye’yi zayıflatmak istiyor ve bunu yaparken bütün yolları kullanıyor. Güçlü bir komşu istemiyor ve tehdit olarak görüyor.

Suriye ordusunun ilerleyişi karşısında Süveyda (Suriye’de bir bölge)’dan kaçan İslami grupların liderlerinin nereye sığındığı biliyor musunuz? İsrail’e…

İsrail, Suriye’yi zayıflatacak bütün gruplarla işbirliği yapıyor. Ayrıca ABD, Kürt grupların Suriye hükümetiyle görüşmesini engelliyor. Bu konuda onlara baskı yapıyor.

Sonraki Haber