Rus Evi Ankara Müdürü Sotniçenko: Ukrayna’nın elinde Filistin’in kanı var
Rus Evi Ankara Müdürü Sotniçenko, ‘Türkiye Rusya’dan Rusya da Türkiye’den vazgeçmeyecek. Biz birlikte daha güçlüyüz. Biz bağımsız kalmak istiyoruz. Bunun için iş birliği yapmamız lazım.’ dedi.
Rusya Federasyonu Büyükelçiliği Müsteşarı ve Rus Evi Ankara Müdürü Aleksandr Sotniçenko Aydınlık’ın sorularını yanıtladı. Ukrayna’nın Avrasya’ya karşı ABD’nin kuklası olduğunu ifade eden Rus diplomat “Onun elinde Filistin’in kanı var” diyerek tepkisini dile getirdi. ABD ve Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi de Rusya'yı da istemediği hatırlatan Rus diplomat "Çünkü biz Avrasya medeniyetiyiz." dedi. Rusya’nın Türkiye’yi BRICS’e davet ettiğini açıklayan Sotniçenko, Azerbaycan’da da Suriye’de de birlikteyiz vurgusu yaptı.
Aydınlık’a konuşan Rusya Federasyonu Büyükelçiliği Müsteşarı Sotniçenko’nun açıklamaları şöyle:
Amerika dünyada bir numaralı güç ve bir numara olarak kalmak istiyor. Ama daha gelişen ülkeler de var. Türkiye son 25 sene ne kadar gelişti? Çin, Hindistan, Rusya çok hareketli. Gelişmekte olan ülkeler ve biz birlikte olsak Amerika Avrasya'ya nasıl etki edebilir ki? Amerika bu gücü kaybetmek istemiyor. Ve sadece bir yolu var: Avrasya'da büyük savaşlar çıkarmak. Bakın Afganistan'da barış var mı şu an yok! Irak'ta da yok. Libya'da da yok. Çünkü Amerika nereye giderse savaş oluyor. Ve son olarak Ukrayna. Ukrayna Amerika'nın kuklası Amerika ne derse onu yapar. ABD’nin hedefi Rusya ile savaşmak. Biz bunu görüyoruz.
‘TÜRKİYE UKRAYNA KONUSUNDA DAHA AÇIK OLMALI’
Zelenskiy Filistin’e karşı yüzde yüz İsrail'in tarafında. Türkiye diyor ki biz Filistin’in tarafındayız. Rusya da Filistin’in tarafında. Türkiye neden Ukrayna'yı destekliyor ben anlamıyorum! Amerika'nın kuklası, İsrail'in destekçisi. O’nun ellerinde Filistin'in kanı var!
İsrail'den askerler Ukrayna'ya geliyor, savaşıyor. Ukrayna'dan Yahudiler İsrail'e gidiyor Filistin'e karşı savaşıyorlar. Bu Filistin'e karşı bir güçtür. Ukrayna, emperyalizmin Avrasya ve Avrasya’nın bağımsızlığına karşı bir gücüdür. Türkiye'de de iyi güçler var. Onlar bunu eleştiriyor var anlıyorlar. Türkiye'nin Ukrayna pozisyonunun daha açık olması gerekiyor.
RUSYA, TÜRKİYE’Yİ BRICS’E DAVET ETTİ
Rusya, Türkiye’yi BRICS’e davet ediyor. Türkiye için bu çok başarılı olabilir. Çünkü BRICS dünya ekonomisinin yüzde 45’ini temsil ediyor. Çin, dev bir ülke. Rusya enerji devi. Türkiye gaz ve petrolü Rusya’dan teknolojiyi Çin’den alıyor.
NATO müttefiklerine bakalım. Finlandiya küçük bir devlettir. Rusya'ya çok yakın ve Ukrayna özel operasyonundan önce Finlandiya gelirinin yüzde 50’si Rusya'dandı. Çünkü Finlandiya Rusya için Avrupa'ya bir kapı. Şu an bu kapıyı kapattılar. Finlandiya fakirleşti. Amerika aynı şeyi Türkiye ile yapmak istiyor. Ama Türkiye BRICS ile ilgileniyor. Rusya ve Çin, “Türkiye'yi davet ediyoruz. Biz NATO gibi değiliz. NATO'da Amerika ne derse hepsi yapıyor. BRICS’te biz bütün ülkelerden, bütün üyelerden onun bakış açısını almak istiyoruz. Belki Ekim ayında Kazan’da Rusya ve Türkiye liderleri arasında görüşme olacak.
TÜRKİYE VAZGEÇMİYOR
Türkiye bağımsız olmak istiyor. Amerika ise bağımsız ülke istemiyor. Bağımsız halkları ve milletleri sevmiyor. Hepsinin Amerika'ya bağlı olması lazım. Bakın, Almanya için Rusya ile iş birliği çok yararlı ama onlar vazgeçiyor. Türkiye vazgeçmiyor. Umarım böyle kalacak.
‘BİZ AVRUPA DEĞİL AVRASYA MEDENİYETİYİZ’
Biz 2000 yılından sonra neden bu kadar yakın olduk? Çünkü hem Türkiye hem Rusya biz Avrupa ülkeleri değiliz ve Avrupa bizden vazgeçiyor. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olmadı. Rusya da Avrupa Birliği üyesi olmadı, NATO üyesi olmadı. Biz hep beraber düşünüyoruz. Biz başka medeniyetlerdeniz, biz Avrupa medeniyeti değiliz Avrasya medeniyetiyiz. Belki başka taraftan iş birliğimiz gelişebilir.
Amerika'da imparatorluklar alanında araştırma yapan birkaç kitap var. Orada, Rusya İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu kadar birbirine yakın başka imparatorluk yok. Rusya kültürü nereden aldı? Bizans imparatorluğundan. Osmanlı İmparatorluğu da Bizans imparatorluğundan ve Avrasya göçebe imparatorluk topluluklarından almış. Rusya da aynı. Biz Moğol imparatorluğunun parçası hanlık olarak iki yüz sene birlikte yaşadık. Onun için biz o kadar yakınız. İmparatorluk pratiklerimiz yakın. Batı araştırmacıları bunu biliyorlar.
Mesela son 25 senede ekonomik iş birliğimiz 1 milyar dolardan 60 milyar dolardan fazlaya ulaştı. Türkiye bundan vazgeçmeyecek ve Rusya da Türkiye’den vazgeçmeyecek. Biz birlikte daha güçlüyüz. Biz bağımsız kalmak istiyoruz. Bunun için iş birliği yapmamız lazım.
TÜRKİYE SURİYE YAKINLAŞMASINI DESTEKLİYORUZ
Şu anda Rusya - Azerbaycan ilişkileri çok sıkı. Sayın Cumhurbaşkanımız Vladimir Putin Azerbaycan’ı ziyaret etti. Azerbaycan, Türkiye ve Rusya diyaloğunun ortak parçası olabilir. Evet ve sadece Azerbaycan değil, sadece Kafkasya değil, bakın Suriye'de işbirliğimiz var. Evet çok yavaş yavaş ama adım adım biz yakın oluyoruz ve umarım Suriye problemini de hep birlikte çözeriz.
Galiba yakında Türkiye ile Suriye arasındaki sınır açılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da ilişkileri daha iyi yapacaklarını açıkladı. Rusya da burada devrede, çalışıyoruz. Rusya, Türkiye'nin Suriye ile anlaşmasını destekliyor. Suriye, 2011'den önce Türkiye’nin bir numaralı ekonomik ortalığıymış. Ama şu an maalesef yok. Sadece masrafı var. Belki yeniden iş birliği yapabiliriz.
TÜRK RUS DOSTLUĞUNUN SİMGESİ ANKARA VE NİĞDE’DE
23 Nisan 1920 Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor. 3 gün sonra 26 Nisan 1920'de Mustafa Kemal Paşa Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak, Sovyet Rusya lideri Lenin’e bir mektup gönderiyor. Lenin’den istilacılara karşı savaş silah, mühimmat ve altın talep ediyor. Rus Diplomat Sotniçenko Kurtuluş Savaşı’ndaki bu dayanışmayı şöyle anlattı:
“Mustafa Kemal Atatürk komünist değildi. Biz anlıyoruz. O milliyetçi ve milletini düşünen bir siyasetçiydi. Şunu anladı. Birinci Dünya Savaşı’ndan kazançlı çıkan İngiltere ve Fransa emperyalist ülkeler. Onlar Türkiye'ye karşı. Dünyanın bir numara muhalefet gücü Sovyet Rusya. Onun için Lenin'e yazmış. Mustafa Kemal 1920'de doğru yolu düşünmüş ve onun için kazanmış.
Birkaç sene önce küçük bir kitabı bastık. Rusya’dan gelen yardımların yüzde 25’i tüfek, yüzde 25’i mitralyoz ve toplar. Sakarya Savaşı'nda çok az Rus silahı kullanılmış. 1921'e kadar sadece altın geldi. Silahların çoğu 1922'de gelmiş, Büyük Taarruz’da kullanılmıştır.
Bunlardan kalan var mı diye araştırdım. Birkaç tane buldum. Mesela bu toplardan bir tanesi Niğde'de kalenin yanında. Rusça olarak nerede üretildiği gibi bilgiler yazılı. Bir başka top ise Ankara Kalecik’te. Tam belediyenin karşısında.
Bu yardımları Rusya gönderdi, çünkü biz de 1920'ye 21'e kadar emperyalizme karşı savaştık.
İngiltere’ye, Fransa'ya, Amerika'ya karşı savaştık. 1919’da Türkiye ile tek düşmanımız vardı emperyalizm! Biz sadece Yunan askerlerine karşı değil hep birlikte emperyalizme karşı savaştık.”