Rus İzvestiya: Batı, Türkiye’yi zorluyor

Rus İzvestiya gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ve Avrupa Birliği’ne tavizde mi bulunacağı yoksa Rusya’yla işbirliğini mi sürdüreceğini uzmanlara sordu.

Batı’nın son zamanda defalarca Ankara’yı, Moskova’ya uygulanan yaptırımlara katılmaya ikna etmeye çalıştığı ifade edildi.

İzvestiya’ya konuşan Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yakın ve Sovyet Sonrası Doğu Bölümü Başkanı Vladimir Avatkov, “Bu yönde artık bir hareket var. Hollanda, TürkAkım operatörü South Stream Transport B.V. şirketinin, Rusya karşıtı yaptırımlar kapsamında 18 Eylül’de geri çağrılan ihracat lisansını geri verdi. Bunu yaptılar, çünkü Avrupa’nın enerji güvenliği için önemli.” ifadesini kullandı.

'DOĞAL GAZ MERKEZİ BATI'YI TEDİRGİN ETTİ'

Avatkov’un görüşüne göre, Rusya’nın Türkiye’de doğal gaz merkezini oluşturma önerisi, Ankara’nın bunu kabul etmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile enerji konusunda hemfikir olduğu yönündeki sözleri, Avrupa ülkelerini tedirgin etti ve Batı santranç tahtasındaki güç dengesini değiştirdi.

Moskova’nın bu önerisinin Ankara’nın yararına olduğunu söyleyen Rus uzman, “Merkezin konumu, Türkiye’ye bir kez daha kendisini bir kavşak noktası olarak konumlandırmasına, uluslararası arenada prestijinizi artırmasına ve ulusal ekonomik sorunları çözmeye yardımcı olacak.” diye kaydetti.

Rusya’nın Türkiye’yi enerji merkezi olarak görmek istediğini kaydeden Avatkov, “Yeni dünya, bağlantılar dünyasıdır. Bu kadar yakın enerji işbirliği durumunda, Moskova ve Ankara arasında yeni bir bağlantı ortaya çıkıyor. Doğal gaz arzı ve ekonomik işbirliği her iki taraf için de faydalı. Diğer yandan Ankara’nın rızası, Türkiye’nin Batılı ülkelerle ilişkilerinde yeni bir anlaşmasızlığa yol açabilir. Böylece Türkiye’nin kibriyle oynayan Rusya, Ankara’yı nihai tercihe itmeye çalışıyor. Türkiye bir taraf tutmak zorunda, özellikle kendi tarafını” yorumunda bulundu.

'ERDOĞAN TEMKİNLİ'

Doğu bilimci ve gazeteci Andrey Ontikov ise Türk liderin mevcut durumda temkinli davrandığını kaydetti bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Erdoğan son derece pragmatik. Rusya'yı kendi amaçları için kullanabilecekse bunu yapacak. Rusya’yı kendi amacı için kullanmadan doğan kayıplar yararları geçerse geri adım atacak. Amerikalılar, Türkiye için Rusya’yla işbirliği kurma konusundaki fırsat penceresine göz yumarsa Erdoğan Moskova’yla işbirliği yapmayı reddetmez. Aksi takdirde Türk lider ABD'nin ikincil yaptırımlarına maruz kalma niyetinde değil. Banal pragmatizm politikası, inatçı olmaktan ziyade ekonomik ve politik yeteneklerini dikkate alarak ABD ile yapıcı ilişkileri sürdürmenin daha karlı olduğunu gösteriyor.”

F-16 ÖRNEĞİ

Rusya Bilimler Akademisi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yakın ve Sovyet Sonrası Doğu Bölümü araştırma görevlisi Alina Sbitneva da Ankara’nın seçtiği çizgiyi sürdüreceği tahmininde bulundu:

“Erdoğan, büyük olasılıkla, ülkenin ulusal çıkarlarına öncelik verdiği için politikasını dayatmaya devam edecek. Batı ise Türkiye’yi kaybetmekten korkuyor, bu durumda tamamen etki alanında çıkmasından çekiniyor. Erdoğan’ın temsilcileri yaz aylarında defalarca, Türkiye’nin Rusya karşıtı yaptırımlara katılmayacağını, çünkü bunun enerji merkezi olarak rolünü baltalayacağını dile getirmişti.

“Aksi durumda, Moskova’yla diyalogu kimsenin öneremeyeceğini defalarca ortaya koydular. Batı’nın bunu anlıyor olduğu kesin değil. Yine de Ankara bunu aktif olarak ortaya koyuyor. Statükoyu korumak, enerji merkezi olmak ve ekonomik durumu düzeltmek veya en azından var olanı korumak Türkiye için önemli. Bir kez daha olası F-16 tedariki gündeme gelince Erdoğan, bu olmazsa başkalarının olacağını söyledi. Yani dünyanın sadece ABD’den ibaret olmadığını, Ankara’nın da diğer ortakları olduğunu ortaya koydu.”

Sonraki Haber