Rus komünistleri Putin'le aynı gemide mi?

Rusya Federasyonu Komünist Partisi (RFKP), Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bugüne ülkede ana muhalefet partisi konumunda.

RFKP, Batı'ya tam teslim olan ve liberal politikalarla ülkenin büyük zarar görmesine yol açan Yeltsin döneminde iktidara karşı cepheden mücadele etmişti.

RFKP, Putin döneminde ana muhalefet konumunu korudu, ancak Yeltsin zamanından farklı olarak Kremlin'in Batı tehdidi karşısındaki kararlı duruşunu destekledi, hatta Batı'nın iktidarı zor durumda bırakacak, muhalefete "destek" anlamı taşıyacak hamlelerine bile doğrudan tavır aldı.

RFKP ve lideri Gennadiy Zyuganov, başta Suriye olmak üzere Rus Ordusu'nun sınırötesi operasyonlarını ve askeri varlığını desteklemiş, Kırım meselesinde de Putin'in yanında durmuştu.

Özellikle Biden'ın ABD'de iktidara gelmesiyle birlikte Zyuganov'un bu temeldeki vurguları daha da arttı.

Atlantik tehlikesi ve Rusya'nın milli çıkarları, Rus ana muhalefet partisi liderinin iktidarla birlikte hareket etmesine yol açtı.

PUTİN'İN ABD KARŞISINDAKİ İNİSİYATİFİNE AZAMİ DESTEK

Bunun son örneklerinden biri, Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'da grubu bulunan partilerin liderlerinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığı son video konferansta yaşandı.

Toplantıda RFKP lideri, ABD tehdidini iç rekabetin önüne koydu, Biden tehlikesine işaret etti, Kremlin'in ülkenin egemenliğinin korunması yönündeki stratejik inisiyatifini partisinin azami düzeyde destekleyeceğini açıkladı.

Zyuganov'un ifadesiyle Biden, Rusya'yı baş düşman ilan etmişti.

Zyuganov, konuşmasında propaganda amaçlı sabotajlara hazırlıklı olmaları gerektiğini kaydederek "Rusya'ya dışarıdan uygulanan baskı artacak ve içeride toplumsal dayanışmayı sağlamamız gerekiyor" diye ekledi.

'SEÇİMLER TOPLUMU BİRLEŞTİRMEYE HİZMET ETMELİ'

Komünist Parti'nin lideri, Putin'le yapılan video konferans sonrası toplantının sonuçlarına dair basına verdiği demeçte de Rusya'nın uluslararası arenadaki saygınlığına dikkat çekerken Rusya'ya sadece dışarıdan değil, içeriden de savaş ilan edildiğini vurguladı.

Navalnıy eylemlerini kastederek, ülkenin Moskova sokakları üzerinden karıştırılmak ve istikrarsızlaştırılmak istendiğini söyledi.

Komünist lider, yurtdışındaki Rus dünyasının da saldırı altında olduğunu ve korunmasına yönelik tedbirler alınması gerektiğini belirtti.

Bununla birlikte Zyuganov'a göre sonbahardaki Duma seçimleri de toplumu bölmeye değil, birleştirmeye hizmet etmeli.

DEVLETÇİ-VATANSEVER YAKLAŞIM

Zyuganov, dış tehdide karşı Putin iktidarının inisiyatifini desteklerken Batı'nın Navalnıy ve turuncu hareket üzerinden Rusya'yı dizayn etme projelerine de net tutum sergiledi.

Daha Navalnıy'ın zehirlenme olayının yeni yaşandığı dönemde komünist lider, Rusya'daki iki yaklaşıma işaret etmişti: Devletçi-vatansever yaklaşım, Navalnıycıların liberal-oligarşik yaklaşımı.

Zyuganov, o zaman Navalnıy'ı da "ayık, genç Yeltsin" olarak tanımlamıştı.

BATI'NIN 'NAVALNIY PROJESİNE' KARŞI TUTUM

Zyuganov'un bu tavrı, Biden'ın Beyaz Saray'a geçmesinden sonra Rusya'da baş gösteren ve doğrudan Putin'i hedef alan Navalnıy eylemleri sırasında da devam etti.

Zyuganov, 19 Şubat'ta Duma'da yaptığı konuşmada ismini bile anmak istemediği Navalnıy'ın ABD kuklası olduğunu ve en az dört Batı istihbarat örgütü tarafından kullanıldığını söyledi.

RFKP'nin lideri, gazetelere verdiği demeçte de Navalnıy'ı "ülkeyi ateşe vermek için gelen bir hain" olarak niteledi ve buna karşı devletin her türlü tedbiri alması gerektiğinin altın çizdi.

Zyuganov, Navalnıy eylemlerine katılanlar için de "sadece kafası karışık insanlar bir hainin peşinden gider" sözlerini sarf etti.

Zyuganov, 18 yaşından küçük çocukların bu protesto gösterilerine götürülmesini de Nazilerin kadınları ve çocukları mayınlı araziye sürmesine benzetti.

Biden'ın bu eylemlerdeki rolüne dikkat çeken Rus politikacı, Batı'nın ne Rusya İmparatorluğu'nu ne SSCB'yi ne de Rusya Federasyonu'nu sevdiğine de işaret etti.

Zyuganov, ocak ayındaki bir parti toplantısında da Batı'nın Navalnıy üzerinden Rusya'ya karşı yeni bir haçlı seferi başlattığını ifade etmişti.

'PARTİ İÇİNDEKİ NAVALNIY DESTEKÇİLERİ ATILMALI'

Zyuganov'un Navalnıy konusundaki bu çizgisi, parti içi disipline de yansıdı.

Zyuganov, Navalnıy'ı destekleyen açıklamalarda bulunan partisinin Moskova Birinci Sekreteri Valeriy Raşkin'i partiden atmakla tehdit etti ve Navalnıy'dan bir kahraman çıkartılamayacağını, onun bir hain olduğunu vurguladı.

Zyuganov'un ifadesiyle bunu anlamayanlar partiden atılacaktı. Komünist lidere göre 1990'ları tekrarlamak isteyen liberal rövanşa izin verilemezdi ve herkes parti programına uymak zorundaydı.

Zyuganov, Belarus'taki eylemler sırasında da ülkenin Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'ya desteğini açıklamıştı.

BIDEN, 'KENDİ MUHALEFETİNİ' YARATAMADI

RFKP lideri Zyuganov'un hükümete yönelik eleştirilerini saklı tutarak ABD tehdidine karşında milli cepheyi sağlam tutan ve iç yıkıcılığa geçit vermeyen bu tutumuna mukabil Putin'in de ülkenin siyasal güçlerini ve toplumu birleştirmeye yönelik tavrını da not düşmek gerekir.

Örneğin Putin, RFKP Merkez Komitesi Prezidyumu üyesi Andrey Klıçkov'u Orlov bölgesi valiliğine atamıştı.

Putin, pandemi sürecinde de muhalefet partileriyle koordineli bir çalışma yürüttü.

Beyaz Saray, bu koşullar altında Rusya'da "kendi muhalefetini" yaratamadı ve Navalnıy eylemleri de kısa bir sürede sönümlendi.

* Independent Türkçe internet sitesinden alınmıştır.

Sonraki Haber