Rus uzman: Türkiye baskılara rağmen yaptırım uygulamayan tek NATO ülkesi
Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktör Danışmanı Vladimir Fitin, Türkiye’nin bir NATO ülkesi olmasına ve Washington'un yoğun baskısına rağmen İttifak içinde Rusya'ya yönelik yaptırımları desteklemeyen tek ülke olduğunu ifade etti
7 Mayıs'ta Rusya'nın siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası yaşandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5. dönemi için yemin ederek göreve başladı. Aynı zamanda Rus dış politikasının önündeki görevler de uluslararası ilişkilerin mantığıyla belirlendiği için aynı kalıyor. Bununla bağlantılı olarak Rusya-Türkiye ilişkileri Rusya'nın dış politikasında önemli bir yer tutuyor.
Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktör Danışmanı Vladimir Fitin, Rusya-Türkiye arasındaki ilişkileri Sputnik’ten Tatiana Şuvalova’ya değerlendirdi. Rus uzman, Ankara'nın Moskova için önemli bir ortak olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Rusya-Türkiye ilişkileri uzun ve köklü bir geleneğe sahip. İkili temaslardaki birçok başarı ve kazanım, iki liderin kişisel ilişkileriyle de bağlantılı. Recep Tayip Erdoğan ve Vladimir Putin uzun süredir düzenli olarak iletişim halindeler ve ortak bir dil bulabiliyorlar ve elbette periyodik olarak ortaya çıkan sorunları titizlikle çözüyorlar. Ülkelerimiz önemli uluslararası konularda net tutumlar alıyor. Bazen bu tutumlar örtüşmüyor, bu normaldir. Önemli olan, liderlerimizin her zaman bu çelişkileri çözmeyi başarması ve gerekli tüm diplomatik kaynakları ve kişisel anlayışı kullanarak her iki taraf için uygun olan bir çözüm bulmalarıdır.”
Rusya-Türkiye ilişkilerinin büyük bir gelecek vaat ettiğine vurgu yapan Rus siyaset bilimci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkelerimizin önünde ortak çalışma gerektiren pek çok görev var, verimli sonuçlar alınacağından eminim. Bunun için birçok neden var ve önceki deneyimler de bunu gösteriyor. Türkiye bir NATO ülkesi olmasına ve Washington'un yoğun baskısına rağmen İttifak içinde Rusya'ya herhangi bir yaptırım uygulanmasını desteklemeyen tek ülke. Bu koşullar altında her iki ülke de karşılıklı yarar sağlayan işbirliği imkanları buluyor.”
Rus uzman, liderler arasındaki kişisel ilişkilerin önemine dikkat çekerek, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“İki ülkenin liderlerinin kişisel ilişkileri çok önemli, özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem başbakan hem de cumhurbaşkanı olarak geniş bir deneyime sahip olduğu dikkate alındığında. Tüm bu süre içinde Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler çok güçlendi. Büyük bir bölgesel gücü yönetme konusunda uzun yıllara dayanan deneyime sahip böyle bir lider Rusya için çok önemli. Önümüzde Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birlikte çalışacakları bir süreç var. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından birlikte mümkün olanın en iyisini yapacaklarını düşünüyorum.”
‘VAROLUŞSAL GÜVENLİK KAYGILARI DİKKATE ALINMALI’
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal, Washington'da düzenlenen 39. Amerikan-Türk Konferansı’nda konuşma yaptı.
“Türkiye şu anda Suriye'den Irak ve Libya'ya, Kafkasya'dan Ukrayna ve Gazze'ye kadar pek çok çatışma ve istikrarsızlık noktasıyla çevrili. Bu krizlerin sürdürülebilir çözümü, çatışmaların gidişatını belirlemek için yalnızca sahadaki dinamiklere güvenmek yerine, ana paydaşlar arasında uyum sağlanmasını ve diyalogla diplomasiyi ön planda tutan ilkeli duruşları gerektirmektedir." diyen Önal şöyle devam etti:
“İkili ilişkilerimizi konjonktürel aksaklıklara karşı yalıtmanın yollarını bulmamız gerekiyor. Zor gibi görünen engellerle, bazen de yanlış seçimlerle karşılaştığımızda ilişkilerimizin tek boyutlu değil, çok boyutlu olduğunu her zaman aklımızda tutmalıyız.”
Önal, iki ülkenin de birbirlerinin hassasiyet ve varoluşsal güvenlik kaygılarını dikkate almak için çaba sarf etmesi gerektiğinin altını çizerek, bunun için sadece hükümet düzeyinde değil, parlamento, sivil toplum ve özel sektör düzeyinde açık bir diyalog gerektiğine vurgu yaptı.