Rusya-Çin liderler zirvesi Avrupa’yı kaygılandırdı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Moskova’daki buluşması Batı basınında da geniş yer aldı. Haberlerde görüşmedeki samimiyete dikkat çekildi. “Xi Jinping'in Vladimir Putin ile çiçek açan kardeşliği Avrupa liderlerini korkutuyor.” değerlendirmesi yapıldı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping 21 Mart’ta Moskova’da bir araya geldi. Görüşme Avrupa basınında çok sayıda haber ve makalenin konusu oldu. Rusya ile Çin’in artan işbirliği karşısında Avrupa’nın alacağı tutum, Çin’in Ukrayna’daki tavrına Avrupa’nın vereceği karşılık ve Çin’e bağımlılık endişesi en çok tartışılan konular arasında.

‘DERİN DOSTLUK’

Avrupa basınında çokça değinilen noktalardan biri görüşmeden basına yansıyan görüntülerdeki ‘sıra dışı samimiyet’. Birçok haber başlığında iki liderin fotoğrafları için ‘aşırı yakın’, kullandıkları ifadeler içinse ‘çiçek açan dostluk’ benzetmesi tercih edildi.

Fransız Le Monde’un Pekin Temsilcisi Frédéric Lemaître imzasıyla 22 Mart’ta yayınlanan yazının başlığı şuydu: “Xi ve Putin, Batı'ya karşı ittifaklarını gösterişli şekilde yeniden teyit etti” Yazıda Moskova'da Çinli ve Rus liderlerin 'sınırsız olanaklarla dolu' işbirliğini dünyaya sergilediğinden bahsediliyor. Lemaître, iki liderin ‘dostluğu’ “Batı, Ukrayna'daki savaşın başlangıcından bu yana Rusya'ya benzeri görülmemiş yaptırımlar uygularken, Kremlin’in lideri Çinli ‘dostuna’ güvenebileceğini biliyor.” sözleriyle ifade etti. 

Almanya’nın resmi yayın organı Tagesschau’nun yine Pekin Temsilcisi olan Ruth Kirchner 21 Mart’taki yazısında iki liderin ‘fazlasıyla yakın’ davrandığına vurgu yaptı. Yazıda şunlar kaleme alındı:
“Görüşmedeki görüntüler çok önemli bir rol oynuyor: Şömine başında Putin ve Xi, aralarında küçük bir sehpa. İki insanın birbirine daha çok yaklaşması neredeyse imkansız. Şansölye Olaf Scholz'un Kremlin'i ziyaret ettiğinde, ki bu ziyaret henüz Ukrayna’daki savaş başlamadan önceydi, oturmak zorunda kaldığı altı metrelik beyaz masayı kim hatırlamaz? Bu görüşmede ise iki lider, bir görüşmede bulunabilecekleri en uzak mesafeden konuşmuşlardı. Xi'nin ‘sevgili dostu’ Vladimir Putin ve Xi ise özellikle yakınlık göstermek istediler, birbirlerine ‘sevgili dostlar’ diye hitap ettiler, ‘yeni bir işbirliği çağı’ ve hatta daha stratejik işbirliği ilan ettiler.”


‘AVRUPA LİDERLERİ KORKU İÇİNDE’

Politico’da Stuart Lau, Jacopo Barigazzi, Gregorio Sorgi ve Clea Caulcutt’un birlikte hazırladığı 24 Mart tarihli yazıda Avrupa liderlerinin görüşme karşısında tedirgin olduğuna dikkat çekti.

Yazının girişindeki ifade dikkat çekici: “Xi Jinping'in Vladimir Putin ile çiçek açan kardeşliği Avrupa liderlerini korkutuyor. Şimdi Pekin'e uçuş rezervasyonu yapıyorlar.” Yazıda Avrupa Birliği liderlerinin Brüksel’de 23 Mart’taki toplantısında, Moskova-Pekin ilişkilerinin gelişmesi konusunun ele alındığı belirtiliyor.

Brüksel'deki zirve sırasında açıklamalarda bulunan Letonya lideri Krišjānis Kariņš, Xi-Putin görüşmesinin “Avrupa’nın gözlerini açmasına neden olduğunu”,"Çin'in aracı rolünü üstlenmediğini, aksine açıkça Rusya'nın yanında hareket ettiğini ve bunun hepimiz için bir zorluk olduğunu gösterdiğini" söylemişti. Kariņš, “Belki pek çok insan Çin'in bir barış aracısı olabileceğini umuyorsa, Çin bunu hiç de yapıyor değil. Çin şu anda kesinlikle Rusya'nın yanında yer alıyor.” Ifadeleri kullanmıştı.

Liderlerin Rusya-Çin yakınlaşmasından korku duydukları ancak Çin'e karşı yeni bir yaklaşım benimsemesi gerekip gerekmediği konusunda AB’de bir fikir birliği oluşmadığı söylenen yazıda Brüksel’deki toplantıya ilişkin bilgiler yer alıyor:
“Brüksel'deki özel bir oturumda Macron, meslektaşlarını Çin'in Rusya'nın işgaline verdiği desteği derinleştirmesini durdurmak için çabalarını iki katına çıkarmaya çağırdı.”

“Brüksel'deki zirveye katılan iki diplomata göre, Litvanya Devlet Başkanı Gitanas Nausėda ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da Çin'in Rusya'ya somut destek sağlama olasılığı konusundaki endişelerini dile getirdiler.”

Ayrıca yazıda, bir AB yetkilisinin, "Çin mükemmel değil ama bir gün ona ihtiyacımız olabilir. Birkaç üye devlet bu değerlendirmeyi paylaşıyor” yorumuna yer veriliyor.

ÇİN’DEN ARABULUCU OLUR MU?

CNBC’de Silvia Amaro imzasıyla 23 Mart’ta “Çin'in Rusya ile ilişkileri, Avrupalı liderler tuhaf  bir ayrılığı körüklüyor” başlıklı yazıda ise Avrupa’nın Çin’in Ukrayna’daki savaşta arabulucu olup olamayacağı konusundaki düşünceleri ele alınıyor.

Yazıda, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin CNBC'ye verdiği demeçteki “Xi Jinping ile Volodymyr Zelenski arasında telefon görüşmesinin mümkün olan en kısa sürede gerçekleşmesini umuyoruz” ifadelerine atıf yapılarak “Ancak Batılı ülkelerde Çin'in Rusya ile Ukrayna arasında etkili bir arabulucu olabileceğine dair şüpheler var. Bu konuda Pekin'e güvenip güvenmediği sorulduğunda Rutte, ‘Bunu değerlendirmek zor’ dedi.

Silvia Amaro AB’nin zorlu durumunu şöyle açıklıyor:
“Genel olarak, AB iki zorluk arasında sıkışmış durumda. Avrupa’nın Çin ile ticari bağları, özellikle AB'deki ekonomik büyümenin Ukrayna'da savaş nedeniyle kırılgan olduğu bir dönemde, önemlidir. Ancak diğer taraftan Pekin ile Moskova arasında AB'nin Ukrayna'da barış hedefiyle doğrudan çelişebilecek bir ilişki kuruluyor.
Dahası, Rusya’nın işgalinden bu yana AB güvenlik meselelerinde ABD'ye daha da bağımlı hale geldi ve Washington Çin'i giderek daha fazla hedef alıyor.”

Ruth Kirchner Tagesschau’daki yazısında ise şunlar yazılı:

“Çin Devlet Başkanı Xi'nin Rusya'ya yaptığı ziyaret şunu gösteriyor: İki ülke son aylarda birbirine daha da yakınlaştı. Çin'in Ukrayna için sözde barış çabaları böylece siyasi bir tiyatroya dönüşüyor.”


ÇİN’E BAĞIMLILIK ENDİŞESİ

Avrupa liderlerini endişelendiren önemli bir başlığın Çin’e ekonomik bağımlılığın artması olduğu yoğun şekilde tartışılan bir diğer konu.

Son dönemde bazı Avrupa hükümetleri, Pekin'in teknoloji hakimiyetinin Batı için bir güvenlik riski oluşturduğunu düşünerek Çinli sosyal medya şirketi TikTok'a kısıtlamalar getirdi. Ayrıca bazı hükümetler, elektrikli araba pillerinde kullanılan lityum gibi kritik hammaddeler konusunda Çin'e bağımlılığı azaltmak için planlar hazırlıyor.

Belçika ve Danimarka ise TikTok’un devlet tarafından verilen iş telefonlarında kullanılmasını ulusal güvenlik endişeleriyle yasakladı.

KIRMIZI ÇİZGİ: ASKERİ İŞBİRLİĞİ

Avrupa’nın dikkat kesildiği konulardan bir diğeri ise Çin-Rusya işbirliğinin askeri boyutu kapsayıp kapsamayacağı.

Avrupa Birliği Dış Politika Sorumlusu Josep Borrell 24 Mart’ta konuyla ilgili konuştu. Borrell Çin’in Rusya’ya yardım etmesinin ‘kırmızı çizgiyi aşmak’ olacağını ancak böyle olgu bulunmadığını söyledi.

Borrell, ‘Aksi yöndeki yorumlara rağmen Çin'in Rusya ile ortaklığının sınırları olduğunu’ ve ‘Avrupa'nın Pekin'in kendini Moskova'nın Ukrayna'daki savaşından uzaklaştırma girişimlerini memnuniyetle karşılaması gerektiğini’ söyledi. Borrell Pekin-Moskova arasında askeri bir ittifak kurulmuş olmadığını vurguladı.

Borrell, Çin’in savaşı sona erdirme önerilerinin ‘Rusya ile tam olarak uyum sağlamak istemediğini gösterdiğini’ söyledi: “Batılı yetkililer Pekin'in girişimini tam teşekküllü bir barış planı olarak görmediklerini açıkça belirtmiş olsalar bile AB'nin bunları memnuniyetle karşılaması gerekir.” Borrell, Çin’in Ukrayna’da bir ‘arabulucu’ yerine ‘kolaylaştırıcı" rolünü oynamak istediğini kaydetti.


Kremlin’den Bloomberg’e yalanlama

Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov Putin- Xi görüşmesine Batı’nın gösterdiği tavrı "hemen hemen tüm konularda dostça olmayan, hatta son derece düşmanca” sözleriyle yorumladı.

Peskov Bloomberg’in Xi Jinping’in görüşmede Rusya'dan doğal gaz sevkiyatının artırılmasına onay vermediği şeklindeki haberini de yalanladı: “Bloomberg bir haber veriyor ancak ne kaynak belirtiyor ne de başka bir şey. Bu, düşük nitelikli bir yalan haber. Gerçek tamamen farklı. Sevkiyatı genişletme konuları istişare edildi.”

ABD ziyaretten rahatsız oldu

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, ABD'nin Putin –Jinping  görüşmesinin Ukrayna savaşının yakında sona ereceğine dair umut vermediğini söyledi. Kirby, Çin Devlet Başkanının Ukraynalı mevkidaşıyla ‘bir kez bile konuşmadığını ve Ukrayna'yı ziyaret etmediğini’ not etti.

Ortak bildiride NATO vurgusu

Görüşme sonrası yayınlanan ortak bildiride Rusya ve Çin, ABD’nin küresel çaptaki askeri politikasını eleştirdi. Bildiride şu ifadeler yer aldı:
"Taraflar ABD'yi tek taraflı askeri avantajını güvence altına almak için uluslararası ve bölgesel güvenlik ile küresel stratejik istikrarı baltalamaktan vazgeçmeye çağırmaktadır… NATO'nun Asya'da artan varlığı büyük endişe kaynağıdır.”

 Zelenski’den Xi Jinping’e davet

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i Ukrayna’ya davet etti.

ABD’den Associated Press konuşan Zelenski “Xi Jinping’i burada görmeye hazırız. Onunla konuşmak istiyorum… Onunla savaştan önce geniş çaplı bir temasım oldu. Ancak bu yıl boyunca, bir yılı aşkın bir süredir temas kurmadım” dedi.

Macron Pekin yolcusu

Putin- Xi görüşmesinin etkisi sürerken Avrupa’dan Pekin’e uçaklar kalkacak.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 4 Nisan’da Çin’e yapacağı resmi ziyarete, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de katılacak. Aydınlık Avrupa 8 Ocak’ta Macron’un Çin’e gideceğini manşetten vermişti.

 İspanya Başbakanı Sanchez, Çin’e gitti

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'den Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerini derinleştirmesini, Ukrayna'da barışın sağlanması için bu ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini istedi.

Çin'e yaptığı iki günlük resmi ziyaret kapsamında Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşen Sanchez, daha sonra İspanya'nın Pekin Büyükelçiliğinde 31 Mart’ta basın toplantısı düzenledi.

Sanchez, "Başkan Xi'yi barış planını Ukrayna hükümetinden ilk elden öğrenmesi için Devlet Başkanı Zelenski ile görüşmeye teşvik ettim." dedi.

Sanchez, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i "AB projesini zayıflatmaya çalışmakla" suçlayarak "Putin'in Ukrayna'ya saldırılarını reddediyorum ve kınıyorum." ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber