'Rusya Kiev'e girmek için acele etmiyor'
Aydınlık'a konuşan deneyimli gazeteci Özgür Taştan Kiev'deki atmosferi anlattı. Taştan, “Ruslar askerî ilerlemeyi ağırdan alıyor. Diplomasi kapılarını kapatmak istemiyor.” dedi.
- Özgür Bey siz uzun yıllar ABD’de görev yapmış deneyimli bir gazetecisiniz. Şimdi Kiev’desiniz. Orada nedir durum? Kiev sokaklarından bakınca atmosfer nasıl?
Bilindiği gibi Rus ordusu Kiev’e epey yaklaştı. Rus ordusunun önünde Ukrayna askeri ve sivil direniş grupları var ama yeterli olduğunu düşünmüyorum. Zaten Cumhurbaşkanı Zelenskiy de yaptığı açıklamalarda askeri desteğe ihtiyaçları olduğunu belirtiyor. Muhtemelen şu anda sınır bölgelerinden ilerlemeyi sürdürüyorlar. Kiev’e girmek için acele etmiyorlar. Görüşmeler de sürüyor. En son 10 Mart Perşembe günü Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’de görüşeceği de açıklandı. Önemli bir görüşme. Ancak Rusya’nın oldukça katı olduğu ve taviz vermediği gözlemleniyor. Şartlar arasında Ukrayna’nın derhal silahsızlandırılmasını istiyor. “Uzlaşılacak bir tarafı yok” diyor ve müzakerelerde Ukrayna’nın bunları kabul etmesini bekliyor. Kiev de kabul etmeyecek gibi görünüyor.
- Eğer böyleyse, sonraki adım sizce ne olur?
Benim kanaatim Rus ordusu iyice içeriye girinceye kadar, Kiev’in tam merkezine girdiğinde ya da yakınına gelinceye kadar mevcut durum sürecektir. 10 Mart Perşembe günü görüşme olacağı için muhtemelen bekleyecekler, o tarihe kadar Kiev’e girmeyecekler gibi görünüyor.
‘SOKAKTA HERKESİN SIRTINDA TÜFEK VAR’
- Ukrayna hükümeti sivil vatandaşlara silah dağıttı. Can Fırat Ülger de kendi bulunduğu sığınakta neonaziler ile anarşistlerin birlikte hareket ettiğini söyledi. Bu konuda sizin gözünüze çarpan bir hadise oldu mu?
Bizim kaldığımız yerde bu gibi durumlar olmuyor. Ama sığınma yerleri herkese açık olduğu için her siyasi görüşten insanın olması muhtemel. Herkeste silah olduğu için artık silah taşımak şüpheli durum sayılmıyor. Normalde tehlikeli gruplarda olur, hemen anlaşılır. Şimdi herkeste, sokakta yürüyen bayanların sırtında bile tüfek var.
‘UKRAYNA HALKI GAYET VAKUR’
Bir taşkınlık vakası gördünüz ya da duydunuz mu?
Ukrayna halkı gayet vakur hareket ediyor. Bugün marketlere de uğradım. İnsanlar rahatlar, bir tedirginlik yok. Bir korku var ama çok ilginçtir, sağduyulu davranıyorlar. Herhalde eski komünizm dönemlerinden kalan bir alışkanlık olsa gerek, sakin olmaları sebebiyle alışıklar mı böyle şeylere diye düşündüm. (Röportaj sırasında arkadan sesler geldi) Bu arada roket sesleri geliyor. İlk defa bu kadar peş peşe ve yakın hissedildi.
- Bu sesler, müzakereden bir sonuç çıkmayacak mı demek sizce?
Rus tarafı her müzakereden sonra bunu yapıyor. Bir kilometre, bir kilometre daha ilerliyorlar. İsteseler bu yolu bir günde kat edebilirler, ancak ağırdan aldıkladıklarını düşünüyorum… Başkente girdikleri zaman artık tüm ülkeyi işgal etmiş sayılacakları için diplomasi kapılarını kapatmak istemiyorlar. Rusya’nın üstünlüğü ve Başkenti işgali durumunda Parlamentoya girebilirler, Cumhurbaşkanın derdest edilebilir, bir ülke açısından çok büyük ve acı verici bir durum, umarım yaşanmaz. Diplomatik çözümlerle iki ülke arasındaki bu anlaşmazlığa ve savaşa son verilir.
‘UKRAYNA’NIN VERDİĞİ BİLGİLER GERÇEĞİ YANSITMIYOR’
- Bir yandan Ukrayna Savunma Bakanlığı, 10 bin Rus askerinin öldürüldüğü gibi sayılar açıklıyor. Sizce doğru mu bunlar?
Ben o kadar olduğunu hiç zannetmiyorum. En fazla bine yakın olduğu kanaatindeyim. Birleşmiş Milletler de buna yakın bir sayı verdi. Rusya da 600 küsur bir sayı açıkladı. Çünkü çok büyük çatışmalar olmadı. Şehir içinde, hastane bölgelerinde yoğun bir yaralı sevki ya da vefat etmiş askerlerin intikali gibi bir görüntü görmüyoruz. O yoğunluğu da bilirim. Savaş bölgelerinde olsun, benzer kaosların yaşandığı olduğu ülkelerde olsun, çok görev yaptım. O yoğunluğu hissedersiniz, sürekli yaralı gelir. Şu anda öyle bir şey yaşanmadı. Cephede defnediliyor ya da Rus askerlerini de gömüyoruz dediler ama bunlar hep resmi sayıların ortaya çıkmasını güçleştiriyor.
‘TARAFLAR ARASINDA YOĞUN BİR ÇATIŞMA YOK’
Televizyonlarda da söyledim bunu. Rusya genelde atış yapıyor, binaları vuruyor ama genelde boş binalar bunlar. Çünkü binalarda çoğunlukla insan yok. Halk gündüzleri binalara gidiyor. Akşamları metro istasyonlarına, tünellere, sığınaklara gidiyorlar. Genelde de gece sokağa çıkma yasağı başladığı andan itibaren olursa bombalama oluyor. Bazı sınır bölgelerinin dışında, taraflar arasında olağanüstü bir çatışma, karşılaşma yok.
- Ukrayna’dan komşu ülkelere giden Ukraynalı sayısının 2 milyona ulaştığı söyleniyor. Bu doğru mudur? Öyleyse bu “halkın müthiş direndiği” söylemiyle çelişmiyor mu?
Evet, sayı buna ulaşmıştır. Ukrayna nüfusunun büyük bir bölümü ülkeden ayrıldı. Askerin büyük bir bölümünün ise sınır bölgelerine sevkiyatı söz konusu, kalan sivil halk silahlandırıldı, bu yeterli mi? Tabii ki değil. Bu sebeple Ukrayna hükümeti sürekli olarak Avrupa ve NATO’ya askeri destek çağrısı yapıyor. Diğer taraftan belirttiğim gibi halk gayet sakin ve vakur, galeyana gelmesi, yaygın bir şekilde yağmacılık gibi bir durum yok. Bugün marketlerde uzun bir aradan sonra ilk defa yumurta ve ekmek dağıtımı yapıldı kıtlık olmasın rağmen herkes bir karton yumurta, 1-2 ekmek alıp gitti. Oysa insanların tedirginlikten bu ürünleri beşer onar almasını beklersiniz.
ABD’Lİ ESKİ MİLLETVEKİLİ:UKRAYNA DEMOKRATİK BİR ÜLKE DEĞİL
ABD Temsilciler Meclisi’nde 2013-2021 arasında milletvekilliği yapan Tulsi Gabbard, katıldığı bir televizyon programında ABD’nin Ukrayna politikasını eleştirdi. “Ukrayna’nın NATO'ya üye olması demek, ABD ve NATO birliklerini doğrudan Rusya'nın kapısına dayamak ve Putin'in de belirttiği gibi Rusya’nın milli güvenlik çıkarlarını baltalamak demektir.” diyen Gabbard, Biden’ı yönlendiren askeri-sınai kompleksin Rusya’ya yeni bir Soğuk Savaş körüklediğini söyledi.
ABD’nin Ukrayna’yı savunmak için özgürlük ve demokrasiyi ileri sürdüğünü söyleyen Gabbard, bunu ise şu sözlerle eleştirdi: “Tek duyduğunuz söylem, bu ‘demokratik ülkeyi’ (Ukrayna) savunmak zorundayız. Ama çok iyi bildiğiniz gibi, mevcut başkan Zelenskiy muhalefeti susturuyor, muhalifleri tutuklatıyor, hapse atıyor ve kendisi için hayati olduğunu düşündüğü televizyonları kapatıyor. Bunun nedeni, Biden yönetiminin Ukrayna Cumhurbaşkanının, kendi ülkesindeki muhalefeti ortadan kaldırmaya yönelik otoriter eylemlerini kamuoyu önünde desteklemesidir. Başkan Biden veya herhangi biri, demokrasiyi savunduğumuzu hangi yüzle söyleyebiliyor, anlamakta güçlük çekiyorum.”