Rusya’da ödül alan ‘Sihirli Flüt’ Kutluer’le konuştuk: Atatürk’ün isteği Türk bestelerinin çalınmasıydı

Devlet sanatçımız Şefika Kutluer, Rusya’da ‘En İyi Klasik Müzik Yorumcusu’ ödülü aldı. Kutluer; ülkemizde müzik eğitimi, Gazze’de yaşananlar ve milli kültür konularında sorularımızı yanıtladı.

Flüt virtüözü, devlet sanatçısı Şefika Kutluer, 18 Aralık’ta İstanbul’da Süreyya Operasında Vivaldi’nin 6 konçertosunu birden çalacak. Rusya’da “En İyi Klasik Müzik Yorumcusu” ödülüne değer görülen ve “Bravo Altın Ödülü”nü alan Kutluer, 25 Nisan 2023 tarihinde düzenlenen törende, Dünya’nın en ünlü salonlarından Bolşoy’un tarihi salonunda, Bolşoy Senfoni Orkestrası eşliğinde bir de konser verdi ve Muammer Sun’un “Bozkır’ın Sesi” isimli eserini de çalarak Anadolu’nun ruhunu Rusya’ya taşıdı. Diğer kategorilerde; ünlü orkestra şefi Vladimir Fedoseev ve Çaykovski Senfoni Orkestrası da Kutluer ile birlikte ödül aldı. Kutluer, ayrıca 26 Nisan’da Moskova Büyükelçiliği’nde onuruna düzenlenen törende bir resital verdi.

Şefika Kutluer, 2010 yılından beri aralıksız olarak “Uluslararası Şefika Kutluer Festivali”ni düzenliyor. Ankara dışındaki şehirlerde de düzenlenmeye başlanan festival, bu yıl Edirne’ye ulaştı. 15 Aralık’ta Ankara’da ABB Gençlik Parkı Tiyatro salonunda devam edecek festivalin 16 Aralık konseri ise CSO Ada Mavi Salon’da Baroque Ensemble eşliğinde Kutluer’in solistliğinde verilecek. Şefika Kutluer, Aydınlık’ın sorularını yanıtladı.

 Şefika Kutluer

‘TÜRK BESTECİMİZİN ESERİNİ ÇALDIĞIM İÇİN GURURLUYUM’

  •  Rusya’da en iyi klasik müzik yorumcusu ödülü aldınız ve orada Muammer Sun seslendirdiniz. Batı’da Rus sanatçılara Ukrayna sebebiyle baskılar yapılmıştı. Bugün de Filistin’i savunanlara yapılıyor. Siz bu ödülden sonra herhangi bir olumsuzlukla karşılaştınız mı?

Hayır herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadım. Dünyamıza kültür ve sanat alanında çok önemli ve büyük değerler katan Rusya’dan böylesine önemli ve prestijli bir ödülü aldığım için son derece gururluyum ve mutluyum. Rusya özellikle klasik müzik alanında en üst seviyede bir ülkedir. Böylesine prestijli bir ödülü Cumhuriyetimizin 100. yılında almak ve tören gecesi Bolşoy Senfoni Orkestrası ile Türk bestecimiz Muammer Sun’un “Bozkırın Sesi” isimli eserini çalmak bana ayrıca çok büyük gurur verdi.

‘GAZZE İÇİN YAPILANLAR YETERSİZ’

  • UNICEF’in İyi Niyet Elçisi olarak dünya çocukları için faaliyetlerde bulunuyorsunuz. Bugün Gazze’de çocukların yaşam hakkının elinden alınmasına bütün Dünya’da tepki gösteriliyor. UNICEF’in bu konudaki yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?

Son derece yetersiz buluyorum. Önemli olan savaşı engellemek olmalıydı. Ulu önderimiz Atatürk’ün dediği gibi “Yurtta Sulh Cihanda sulh” ilkesi bütün Dünya liderlerine örnek olmalı. Savaş çıktıktan sonra ölenleri, çocukları geri getiremeyiz, acıları dindiremeyiz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Yaralananlara yardım etmekte de maalesef çok yetersiz kalınıyor, göz göre göre…

2018 yılındaki 9. festivalime, Filistin’den Daniel Barenboim ve Edward Said’in kurduğu vakfın Doğu Batı Divan Filistin Genç Müzisyenler Orkestrası’nı getirmiştim ve birlikte Ankara’da ve İstanbul’da Zorlu PSM’de konserler vermiştim. Ayrıca konserler öncesi Edward Said’in karısı Mariam Said ile basın toplantıları ve söyleşiler düzenlemiştik.

‘ANKARA TEKRAR KÜLTÜR BAŞKENTİ OLMALI’

  • Düzenlediğiniz “Uluslararası Şefika Kutluer Festivali” de ödül aldı. Bu festivali düzenleme fikri nasıl ortaya çıkmıştı ve hayata geçti?

Ankara, Atatürk’ün kültür başkentidir. Kültür Ankara’dan Anadolu’ya yayıldı. Zaman içinde Ankara kültür ve sanat olaylarını izlemede gerilerde kaldı.

Ankara’da doğan, Ankara’dan Dünya’ya açılan bir sanatçı olarak Dünya çapında oluşturduğum müzik çevremi de kullanıp Başkent Ankara’nın tekrar kültür başkenti olmasına bir damla katkıda bulunabilmek amacıyla, Ankara’da “Doğu Batı ile Buluşuyor” temalı bir festival yapmaya karar verdim.

Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında önemli bir köprü olması bana ilham verdi. Kültür ve sanat yolu ile ülkeler arasındaki diyaloga olumlu katkıda bulunmayı hedefledim.

2010 yılında Ankara’da başlayan festival, sonraki yıllarda İstanbul, Antalya, Alanya, Tarsus, Kapadokya ve Edirne konserleri ile diğer şehirlere de yayıldı.

2023 yılında 14.’sü gerçekleştirilen, Doğu Batı ile Buluşuyor temalı “Uluslararası Şefika Kutluer Festivali”nde; bugüne kadar Çin’den Meksika’ya, Kore’den Yunanistan’a, Almanya’dan Rusya’ya, Avusturya’dan ABD’ye, Portekiz’den Lüksemburg’a, Kosova’dan Kazakistan’a birçok ülkeden çok renkli performanslar, sergiler ve sunumlar yer aldı.

Ve; Uluslararası Şefika Kutluer Festivali, etkinlik sektörünün Oscar’ı kabul edilen “Ace of MICE Awards 2020”de “En iyi Festival” kategorisinde 1. seçildi.

‘SANATÇILIĞIMI ATATÜRK’E BORÇLUYUM’

  • Dünya’nın dört bir yanında bir kültür elçisi olarak ülkemizi temsil ediyorsunuz. Ülkemizdeki müzik eğitimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk müziği için konservatuarın 1970’lerde kurulmuş olması ve bugün geldiği noktada yapılması gerekenler hakkında neler söylersiniz? Milli bir kültürün bileşenleri neler olmalı size göre?

Ülkemizde genel olarak eğitimi yetersiz buluyorum. Ancak doğru eğitimi almış kişiler doğru çözümler üretebilir. Atatürk’ün kurdurduğu konservatuardan mezun oldum ve bugün bir kadın olarak sanatımı Dünya çapında icra edebilmeyi Atatürk’e borçluyum. Atatürk’ün isteği ile kurulan konservatuarların görevi Dünya’daki gelişmiş tekniklerin öğrenilmesi ve geleneksel motiflerle harmanlanması ile Türk bestelerinin dünyada çalınması ve tanıtılması idi.

Atatürk’ün isteği buydu. Örneğin Bela Bartok gibi bestecileri ülkemize davet edip geleneksel Türk müziğini araştırmaları için görevlendirdi. Konservatuarlarda geleneksel müzik eğitimi verilmeli ve bestecilerimiz bu harmanlamayı yapabilmeli diye düşünüyorum. Günümüzde bunu başaran bestecilerimiz olduğu için de gurur duyuyorum. Ben de konserlerimde her zaman bir Türk eseri çalar ve düşünürünü (Mevlana ve Yunus Emre gibi) medyada tanıtırım. Tabii ki bu eserlerin çoğalmasını diliyorum. Benim CD’lerimde Türk ve Azeri bestecilerin eserleri yer almaktadır. Türk Cumhuriyetleri gelenekseli güncelleştiren çok güzel örnekler vermekteler. Bu da eski Sovyetler Birliği’nin kültür ve sanat altyapısına verdiği önemden ve doğru eğitimden kaynaklanıyor. Örnek almalıyız.

DÜNYA’NIN DÖRT BİR YANINDAN DAVET ALDI

Şefika Kutluer, Ankara Devlet Konservatuarı’ndan 4 sınıf atlayarak 10 senede üstün derece ile mezun oldu. Solistik kariyer çalışmalarına Viyana’da ve Roma’da S. Cecilia Akademisi’nde devam etti. Ankara Devlet Konservatuarı’nda flüt öğretmenliği yaptı. Birçok uluslar arası ödül alan sanatçı, Viyana’da Uluslararası Flüt Yarışması’nda Dünya birincisi oldu.

Kutluer, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’nü ilk alan sanatçı oldu. New York Times eleştirmenlerinin yazdığı başlık ile “Sihirli Flüt” olarak tanınan Kutluer’e, 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı verildi. Şefika Kutluer, Kültür ve Turizm Bakanlığı Flüt Solisti olarak görev yapıyor.

İtalya Cumhurbaşkanı’ndan “İtalyan Devlet Altın Nişanı”, Avusturya Cumhurbaşkanı’ndan “Avusturya Altın Devlet Liyakat Nişanı”, Kazakistan Devlet Kültür Nişanı ve Slovak Devlet Altın Madalya’sını aldı. “Hungarian Foundation for Performing Arts” tarafından verilen 2000 “Inter-Lyra” ödülünü kazandı. 2012 yılında Unicef’in “İyi Niyet Elçisi” seçildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Ankara’ya Değer Katanlar ödülüne lâyık görüldü. Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından verilen “Stratejik Vizyon Sahibi Sanatçı Ödülü”nü aldı.

DÜNYA’YI DOLAŞTI

Kutluer 5 kıtada sayısız ülkede; ABD’de Carnegie Hall, Kennedy Center, Lincoln Center, Rusya’da Bolshoi Theater, Tchaikovsky Hall, St. Petersburg Phil.Hall, Japonya Suntory Hall, Prag Rudolfinum gibi daha birçok meşhur konser salonlarında ve uluslararası müzik festivallerinde konserler vererek olumlu eleştiriler aldı. Radyo-televizyon programlarına katıldı ve Master Class’lar yaptı.

2018’de İsrail Devleti tarafından “Toplumu Pozitif Etkileyen ve Fark Yaratan Kadın Liderler Uluslararası Konferansı”na Türkiye’yi temsilen davet edildi. Mashav organizasyonunda 45 ülkeden üst düzey kadın liderlerle (Devlet başkanı, bakanlar, milletvekilleri, yüksek yargı üyeleri) birlikte konuşmalar yaptı ve ayrıca bir de konser verdi.

Birleşmiş Milletlerin 60. Yılı dolayısı ile Cenevre’de Birleşmiş Milletler Salonunda, İspanya sarayında Kral ve Kraliçe’nin huzurunda ve Japonya’da Prens Mikasa’nın huzurunda konserler verdi.

‘ASYA SENFONİ ORKESTRASINA KATILDI’

1995 yılında, Çin’de düzenlenen 4. Uluslararası Kadın Konferansı’na Türkiye’yi temsilen katılıp bir konser verdi. Kutluer 2019’da Çin’de düzenlenen “Asya Medeniyetler Kongresi”nin açılış galasında 40 ayrı Asya ülkesinin sanatçılarının oluşturduğu Asya Senfoni Orkestrasında Türkiye’yi temsilen yer aldı ve Çin devlet Başkanı Şi Cinping ve 80 bin kişilik seyirciye konser verdi. Ardından Çin’de bir konser turnesine çıktı.

Ian Anderson, Kutluer için “Şefika’s Tango” adlı bir eser besteledi. Kutluer Jethro Tull ile “Şefika’s Tango” eserini de seslendirdiği konserler yaptı.

Arif Melikov, Turgay Erdener, Jose Elizondo, Rene Giessen ve Çetin Işıközlü; Kutluer için özel besteler yaptılar. Claude Bolling ile Jean Pierre Rampal’in anısına konserler verdi.

‘ALTIN CD KOLEKSİYONU’

Berlin Filarmoni Orkestrası ile iki, İngiliz Royal Filarmoni Orkestrası ile bir CD kaydı ve konserler yaptı. Sony Classical tarafından çıkarılan “Carmen Fantasy” adlı albümü Sony Masterworks “Altın CD” ödülüne layık görüldü. Kutluer’in “Bach Sonatas” CD’si “American Record Guide” kritikleri tarafından yılın en iyi CD’leri arasında gösterildi. Ayrıca Gallo International firmasından “Gallo Altın CD Koleksiyonu” ödülü aldı. Gallo, Kutluer’in 17 CD’sini “Altın CD Koleksiyonu” etiketi ile yayınlamakta.

Sanatçının kompakt diskleri dünya çapında aranan CD’ler arasında yer alıyor ve çok parlak eleştiriler alıyor. Şefika Kutluer’in en son kaydettiği, annesine adadığı ve annesi için yaptığı bestesini de içeren Solo CD’si, Dünya çapında dağıtıldıktan sonra Türkiye’de de müzik marketlerdeki yerini aldı. Şefika Kutluer, ayrıca TRT Radyo 3 Klasik Müzik kanalında “Duyguların Müziği” isimli bir program hazırlayıp sunuyor.

YABANCI BASINDA ONLARCA YORUM

Sanatçımız Şefika Kutluer için dünyanın dört bir yanında basında yapılan onlarca yorumdan birkaçı şunlar:

-Flütü aşk şarkısı söylüyor. Türkiye’nin incisi, olağanüstü flütçü Kutluer’in konseri müthiş başarılı ve mükemmeldi. Bu duygu dolu, ilham veren ve muhabbet kuşu gibi şakıyan (böylesine berrak, akıcı ve temiz bir flüt sesi başka ne ile kıyaslanabilinir) harika müzik, hem dinleyicileri hem de orkestradaki müzisyenleri büyüledi. Böylesine etkileyici bir nefes ancak Allah’ın hediyesi olabilir. S. Beresten Literature and Art - Rusya

-“Dünya müzik arenasında artık ünlü flütçüler arasında bir de Türk var. Bu çekici ve duygusal müzisyenden derinden etkilendim. O bir “sihirli flüt”. Şefika Kutluer’in müziği olağanüstü güzellikte. İnsan onun müziğini dinlerken ayakları yerden kesiliyor, sanki müthiş bir pastoral ortamda tabiatın sesini dinler gibi… Bu hem duygusal hem de teknik anlamda gerçek bir usta olan müzisyen, flütü ile müziğe çarpıcı bir güzellik katıyor.” New York Times

-Bize ve dünyanın dört bir yanından gelmiş binlerce kadın izleyiciye böylesine büyülü bir performansı izleme olanağını veren ve mükemmel anlar yaşatan sihirli flütçü Şefika Kutluer hem kendisi hem de ülkesi Türkiye adına onur verici bir resital verdi. Çin basını

Sonraki Haber