Rusya’dan Fener Rum Patriği Bartholomeos’a: Kilise hukuku normlarını ihlal etti

Ukrayna yönetiminin dinsel bölücülük yaptığını belirten Rus yönetimi, buna alet olan Fener Rum Patriği Bartholomeos’a da tepki gösterdi.

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı, Kiev yönetiminin Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin (UOK) din adamlarına ve cemaatine yönelik uygulamaları hakkında 7 bölümden oluşan bir rapor yayınladı. Raporda özetle şu görüşlere yer verildi:

AYRIMCILIK YAPILIYOR

Kiev yönetimi, uzun yıllardır Ukrayna'da kanonik Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ni (UOK) yok etmeyi, din adamlarına karşı ayrımcılık yapmayı ve rahiplerine ve inanan vatandaşlarına zulmetmeyi amaçlayan aktif bir politika izlemektedir. Bu amaçla ülkenin yasama sistemi buna uygun olarak inşa edilmekte ve kolluk kuvvetlerinin faaliyetleri buna yönlendirilmektedir.

FENER RUM PATRİKANESİ

Ukrayna'da yaşanan gelişmeler, Fener Rum Patrikhanesi, ABD ve diğer Batılı ülkelerin bölücülüğü teşvik eden politikaları nedeniyle ortaya çıkan dünya Ortodoksluğunun sistemsel krizinin genel tablosuna uymaktadır. Kiev yönetimi ve Batı, Ukrayna Ortodoks Kilisesi'nin Moskova Patrikhanesi'nden bağımsızlığına ilişkin karara rağmen, Rus ve Ukrayna halklarını birbirinden ayırmaya, iki ülkenin Ortodoks Hristiyanlarının manevi yakınlığını yok etmeye çalışmaktadır. Dönemin Ukrayna yönetiminin de kanonik Kilise'nin aleyhine çeşitli adımlar atmış olması hiç şaşırtıcı değildir. Ukrayna'da kanonik Ortodoksluk üzerine tam ölçekli ve sistemsel baskı özellikle 2022-2023 yıllarında yoğunlaşmıştır. Söz konusu baskı, Ukrayna'nın merkezi yönetimi (Devlet Başkanı, Hükûmet'i, Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi) tarafından başlatılmış ve şu anda yasama alanında, özel servislerin faaliyetlerinde, bölgesel yönetim organları ve yerel makamlar düzeyinde uygulanmaktadır. Dahası, 2019 yılında, kanonik UOK’a paralel olarak bölücü “Ukrayna Ortodoks Kilisesi” kurulmuş, aynı sene Fener Rum Patriği Bartholomeos, kilise hukuku normlarını ihlal ederek bölücü kiliseye “otosefallik” statüsü vermiştir.

ALINAN ÖNLEMLER

UOK’u yok etmek için uygun yasal zemin artık oluşturulmuş olup, bunun geliştirilmesine devam edilmektedir. Böylece, 1 Aralık 2022 tarihinde Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi (UGSK), asıl amacı UOK topluluklarının haklarının tamamen kısıtlanması olan bir kararı kabul etmiştir. Karar, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi önlemi kapsamaktadır:

l Bakanlar Kurulu tarafından UOK'un yasaklanmasına yönelik bir yasa tasarısının hazırlanması,

l Ukrayna özel servisleri tarafından UOK üzerindeki baskının güçlendirilmesi,

l En eski ve büyük manastır olan Kiev Pechersk Manastırı'nın kiliselerini kullanma hakkından mahrum bırakılması,

l Piskoposlarına karşı sözde “yaptırımların” uygulanması.

BASKILAR ARTTI

Karar, Devlet Başkanı Zelenskiy'in 1 Aralık 2022 tarihli kararnamesiyle onaylanırken, 11 ve 20 Aralık 2022 tarihli kararnameleriyle de 14 UOK piskoposuna yönelik “yaptırım” listesi onaylanmıştır. “Yaptırım”, bir bireyin herhangi bir ekonomik faaliyetinin yasaklanması ve Ukrayna topraklarındaki mülklerinden mahrum bırakılması anlamına gelmektedir. Ayrıca, Zelenskiy'in kararnamesiyle, vatandaşlıktan çıkarmayı veya vatandaşları Ukrayna'dan sınır dışı etmeyi yasaklayan Ukrayna Anayasası’nın 25. maddesine aykırı olarak 2022 yılında UOK'un on iki piskoposu Ukrayna vatandaşlığından çıkarılmış olup bu kişilerin ülkeden zorla sınır dışı edilmeleri önerilmektedir.

Ukrayna Güvenlik Servisi Başkanı V. Malyuk'un 21 Nisan 2023 tarihinde Interfax-Ukrayna'ya verdiği röportaja göre, 2022-2023 yıllarında UOK'un halihazırda 19 temsilcisi Ukrayna vatandaşlığından mahrum bırakılmıştır. Buna ek olarak, Kiev rejimi ayrımcı yasaları geliştirmekte, kilise ve manastırlara zorla el koymakta, toplulukları yasadışı olarak yeniden tescil etmekte, UOK'un din adamlarına ve inananlarına karşı nefret söylemini, sebepsiz saldırganlık ve şiddetini tırmandırmaktadır.

KİEV CEZADAN MUAF

Birleşmiş Milletler gibi en yetkili uluslararası yapılar, Kiev rejiminin insan hakları alanındaki uluslararası yasal yükümlülüklerini ihlal etmesini ve işlediği suçları kesin bir dille kınamakta şimdiye kadar başarısız olmuş ve böylece Kiev'e tam bir ‘cezadan muaf olma’ sinyali gönderilmiştir. Bazı eleştiriler de, Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda olduğu gibi, daha sonra yazarları tarafından geri çekilmekte ya da Ukrayna tarafından görmezden gelinmektedir.

Sonraki Haber