Sabah yazarı: CHP'yi bir şartla desteklerim

Sabah yazarı Salih Tuna, CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak'ın parti binasına asılan Filistin bayrağı ile birlikte sosyal medyadan paylaştığı "Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır" sözlerini neden paylaştığını "CHP'yi desteklerim tek bir şartla" başlıklı köşesine taşıdı.

Tuna'nın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

"CHP'li Faik Öztrak geçen gün Filistin bayrağını astıkları parti merkezlerinin görseli eşliğinde "Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır" diye tweet atınca, paylaştım.

Kimi arkadaşlar aradı, "Bu adama nasıl inanıp da retweet'ledin?" dediler.

Bununla da kalmayıp, "Onların Yılmaz Özdil'leri veya Soner Yalçın'ları AK Partili tek bir siyasetçiyi paylaştı mı, sen neden onları paylaşıyorsun?" dediler.

Hayır, (Ömer Muhtar'dan mülhem) "Onlar bizim hocamız değil" demedim.

Ya?

Şakaya vurdum. "Onlar 'özgür/bağımsız' yazar, biz 'yandaşız' ya, ondandır..." dedim.

Güldüler ama mevzudan milim uzaklaşmadılar.

"Bunlar Filistin bayrağı assalar ne olur, asmasalar ne olur!.. ABD'nin ana muhalefeti bunlar değil mi? Filistinlilerin katledilmesini 'İsrail'in savunma hakkı olarak' gören ABD Başkanı Biden bunlara umut bağladığını açıklamadı mı?.. Daha önce de Erdoğan, Netanyahu'yu yerden yere vurunca tepki Kılıçdaroğlu'ndan gelmemiş miydi?.." dediler.

Ben yine şaka yollu, "Arkadaşlar" dedim, "AK Parti dünyanın en iyi işini bile yapsa alkışlayamayız diyen CHP'li Engin Altay gibi olmamı beklemeyin benden... Faik Öztrak doğru bir tweet attı, ben de paylaştım. Kötülükten sakındırmak kadar iyiliği teşvik etmek de gerekmez mi? Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek zorundayız..."

"İyi de mesele de o!" dediler, "Bunlar doğru değil ki, yalan söylüyorlar, göz boyamaya çalışıyorlar. Bunlara sen nasıl inanırsın?.."

"Ben sizden daha çok inanmıyorum onlara!.." karşılığını verince de hepten şaşırdılar.

"Madem inanmıyorsun da ne diye paylaşıyorsun?" dediler.

Onlara o meşhur hikâyeyi anlattım. Uzatın kulacığınızı size de anlatayım:

Mevlânâ hayli zamandır Şems-i Tebrizi'den haber alamaz. Kime sormuş, nerde aramışsa da bulamaz. Şems'ten hiçbir haber yoktur. Günün birinde bir adam gelir "Şems'i gördüm!" der. Mevlânâ sevinçten ne yapacağını şaşırır, çıkarır sırtındaki hırkayı verir adama. Yanındakiler şaşırır. "Bu adam yalancının teki. Verdiği haberin yalan olduğunu siz de biliyorsunuz, buna rağmen neden hırkanızı verdiniz?" derler. "Ben Şems'ten gelen haberin yalanına hırkamı verdim" der Mevlânâ, "Doğru söyleseydi canımı verirdim."

'FİLİSTİN'E GERÇEKTEN SAHİP ÇIKMAK, ABD EMPERYALİZMİNE KARŞI ÇIKMAYI GEREKTİRİR'

"Evet, yalandan bile olsa Filistin'i arkalayan CHP'li Faik Öztrak'ın o tweet'ini paylaştım.

Şayet gerçekten, yani sahici olsaydı, CHP'yi desteklerdim!..

Müzmin beceriksizliklerini bildiğim halde, yani iktidara geldiklerinde sadra şifa hiçbir icraat yapamayacaklarını öngördüğüm halde, sırf ABD emperyalizmine karşı çıkmalarının hatırına inanın desteklerdim.

Lakin, Filistin'e gerçekten sahip çıkmak, ABD emperyalizmine karşı çıkmayı gerektirir. Burası önemli. Zira, İsrail ABD'nin ileri karakoludur.

Yazık ki yazık Kılıçdaroğlu CHP'si yalandan da olsa ABD emperyalizmine karşı şimdiye değin tek laf etmedi, etmiyor!

Üstelik muhalefette oldukları halde. Yani sırtlarında yumurta küfesi yok, yani reelpolitik belasına laflarını sakınmak zorunda değiller.

Buna rağmen ABD'yi hiç eleştirmediler. Mehmetçiğe kurşun sıkan PKK'ya TIR'larca silah yardımı yaptıklarını ve FETÖ liderine yardım ve yataklık yapmaya devam ettiklerini bildikleri halde sustular.

Bari, Filistinlilerin katledilmesine karşı tüm dünyayı tepki göstermeye çağıran Sayın Erdoğan'a, "Yahudi karşıtı söyleme sahip olduğu" iftirasını atan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price'e tepki gösterebilselerdi.

Yazık...

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yahudi karşıtı olduğunu öne sürmek, çok haksız ve çok ayıptır" diyen Türk Yahudi Toplumu kadar bile olamadılar!"