Sağlık çalışanlarına yaşlılık deneyimi

Dokuz Eylül Üniversitesi Geriatri Bilim Dalı ile Hemşirelik Fakültesi son sınıf öğrencileri için simülasyon programı başlattı. Yaşlılık etkisini veren aparatlar takarak anlayan öğrencilerin hastalara duygudaşlıkla yaklaşması hedefleniyor

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde eğitim gören genç sağlıkçılar, yaşlıların sıkıntılarını anlayabilmeleri için hareketlerini ve duyularını kısıtlayan aparatlarla yaşlılık deneyimi yaşıyor.

Geriatri Bilim Dalı ile Hemşirelik Fakültesi, son sınıf öğrencilerinin yaşlılarla empati bağı kurabilmesi için bir simülasyon programı başlattı. Yaşlılık etkisini katarakt ve glokom etkisi veren gözlük, çınlama sesi verilen kulaklık, eklemleri güçsüzleştiren ve sırt ağrısı veren aparatlar takarak anlayan öğrenciler, titreyen eldivenlerle eşyaları tutmaya çalışıyor.

Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Turan Işık, sağlık çalışanlarının yaşlıları anlamalarının çok önemli olduğunu söyledi. Yaşlılığın ne demek olduğunun teorik olarak yeteri kadar anlaşılamadığını, bunu yaşamak gerektiğini aktaran Işık, simülasyon sayesinde doktor ve hemşire adaylarının yaşlılara bakış açılarının değiştiğini ifade etti.

Işık, “Gönül isterdi ki bu eğitimi toplumda yaşlı ile muhatap olan herkese verebilsek. Belediye otobüs şoförüne, banka memuruna, gişedeki memura herkese bunu hissettirebilsek. Yaşlılar bizim gibi duymuyor, görmüyor, bizim gibi hızlı hareket edemiyorlar. Gencecik arkadaşların kıyafetleri giydikten sonra hareketlerinin nasıl yavaşladığını, görmelerinin nasıl bozulduğunu, ellerindeki kavrama gücünün nasıl kaybolduğunu görmekteyiz" dedi.

FARKINDALIK ARTIYOR

Simülasyon eğitimini koordine eden Doç. Dr. Burcu Akpınar Söylemez de Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı 8 huzurevinde çalışan hemşirelere bu eğitimi verdiklerini, çalışmanın tıp ve hemşirelik fakültesi son sınıf öğrencileriyle devam ettiğini dile getirdi.

Öğrencilerin eğitimde büyük şaşkınlıklar yaşadığını dile getiren Söylemez, şunları kaydetti: "Yaşlılığı hiç böyle düşünmediklerini söylüyorlar. Önce bir negatif görüş başlıyor, 'böyle mi oluyor' diye. Sonra farkındalıkları artıyor. Kendi yaşlılıklarına yönelik yatırım yapmaya başlıyorlar. Eklem sağlıklarını korumak adına spor yapıyorlar. Sonra, 'hastama hadi hadi demekten vazgeçeyim, daha sabırlı olayım. İletişim kurarken ses tonuma ve duruşuma dikkat edeyim' diyorlar. Bu uygulama sayesinde farkındalıkların arttığını görüyoruz. Kişi kendi üzerinde denediğinde bazı şeyleri daha iyi fark ediyor. Bir sonraki yaşlıyla karşılaştığında daha fazla dikkat kesileceğini ve zaman tanıyacağını söylüyorlar.”

DEÜ Geriatri Bilim Dalı'nda yan dal uzmanlık eğitimi alan Dr. Açelya Gökdeniz Yıldırım simülasyon sayesinde yaşlılığın düşündüğünden daha zor bir süreç olduğunu anladığını söyledi.

Yıldırım, "Bir insanın bu şekilde günlük yaşamını idame ettirmesi, tuvalet, banyo gibi ihtiyaçlarını karşılaması, kendi yemeğini yiyebilmesi çok zor. Yaşlıların gerçekten bakıma muhtaç olduğunu daha iyi gözlemledim." dedi. Hemşirelik Fakültesi son sınıf öğrencisi İrem Çam da simülasyon kıyafetlerini giyince yürümekte zorluk çektiğini, çok garip bir duygu yaşadığını ve bakış açısının değiştiğini söyledi.

Sonraki Haber