Hekimler: Sistemi tıkadınız! Bir ikazla sözleşme feshine kadar gidilebilecek

Hükümet, hekimlerin hiçbir itirazına kulak asmadan sağlık paketini Meclis’ten geçirdi. Tüm hekim ve sağlık çalışanlarını ilgilendiren, başlarının üzerinde 'Demokles'in Kılıcı' gibi sallanacak ‘Korsan Disiplin’ hükümleri kabul edildi.

Kurulacak Hastane Koordinasyon Kurulları aracılığıyla sağlık çalışanlarını zapturapt altına alma hedefiyle hazırlanan teklif Meclis’ten geçti. Tıkanan sağlık sisteminin altında ezilen Hükümet, Anayasa Mahkemesi’nin iptal edeceğini bile bile teklifte en ufak bir değişiklik yapmayı kabul etmedi.

Teklifin Komisyon’dan geçtiği günden beri gelişmeleri gece gündüz Meclis’te, vekillerle diyalog halinde takip eden, hekim ve hukukçu Yakup Gökhan Doğramacı, Aydınlık’a konuştu. Meclis’teki kabulün ardından sosyal medya paylaşımında ‘Bu kabulü Hekimler unutmamalı, unutmayacak!’ ifadesini kullanan Doğramacı, hekim sendikalarının ortak bir eylem planı belirleyebileceğini söyledi. Sahada ciddi bir tepki olduğunu belirten Doğramacı, “Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu konusunda da muhalif vekillerle görüşmelerimiz devam ediyor” dedi. Doğramacı’nın sorularımıza verdiği yanıtları sunuyoruz:

Gökhan Doğramacı

‘HASTANELERE DİSİPLİN AMİRLİĞİ KURULACAK!’

  • Disiplin hükümleri Hastane Koordinasyon Kurulları aracılığıyla mı uygulanacak?

-Aynen. Hastane Koordinasyon Kurulu oluşturuluyor ve temel amaçlarından biri disipline konu olabilecek hareketleri belirleme ve gerekeni yapma. Adeta bir disiplin amirliği oluşturulmuş durumda. ‘İkaz’ yazabiliyor ve bunu yazdığı zaman sözleşme fesine kadar da gidilebiliyor.

‘BASKI KURMAYA ÇALIŞIYORLAR’

  • Esas problem çifte disiplin kurulu mu?

-Evet, çifte disiplin yaptırımları. Anayasa gereği bir fiile birden fazla ceza verilemez ama hekim hem disiplin cezası alacak hem de ödemesi kesilecek hatta hem de sözleşme feshi bile söz konusu olabilecek. Anayasa Mahkemesi’nin açık iptal kararlarına rağmen tekrar getiriliyor. Böyle torba kanunlarda yasalarla bir onu iptal ediyorlar, bir onu getiriyorlar. Yapılanları anlayabilmek, takibini yapabilmek gerçekten çok zor hale geldi. Bakan, pandemide “Hakkınız ödenmez” demişti, hakikaten ödemedikleri gibi baskı kurmaya çalışıyorlar.

‘SAĞLIKTA DÜZEN TUTTURAMADILAR’

  • Hükümetin sağlıkta bir tıkanma ve yönetememe durumu söz konusu mu?

-Sağlık sisteminde şu an her şey yamalı bohça gibi, bir türlü bir düzen tutturamadılar. İdareler başıboş. Hekim Birliği olarak çok dava kazanıyoruz, bunun temel sebebi de aslına bakarsanız idarelerin ya da Bakanlığın hatalı uygulamaları. O kadar hukuka aykırı hareket ediliyor ki hangi davayı açtıysak kazandık. Hukuk dışı uygulamaları çok fazla Bakanlığın. Getirilen kanunların da hukuka uygunluğu ayrı bir tartışma, mevcut yasaların dışına da çok çıkılıyor. Hekimlerin hakları sürekli ihlal ediliyor. Hem mesleki hakları hem çalışma hakları sürekli bir ihlal içerisinde. Böyle olunca hastalar da zarar görüyor bu sistemden ve hasta da bunun sorumlusu olarak hekimi görüyor. Ne yazık ki ve şiddete de sebep oluyor bu durum.

‘SİSTEM NİTELİKLİ HİZMET ÜZERİNE KURULU DEĞİL’

  • Aslında hastanelere aşırı yığılma ve en büyük sebebi galiba değil mi bu şiddetin?

-Evet, evet! Çünkü nitelikli bir hizmet verilemiyor artık, sistem nitelikli bir hizmet sunma üzerine kurulu değil. Hasta sayısına endeksli bir sistem var şu an. Kim kaç hasta baktı, kim kaç ameliyat yaptı, bu kadar. Hastaya nitelikli bir şekilde bakıldı mı, sistem bunu değerlendirmiyor. 80-100 hastaya bakan hekim iyi hekimdir diyor. O hastalara iyi bakıldı mı, onun sorumluluğunu da hekim kendisi taşısın diyor. Böyle bir düzen sürdürülebilir mi?

‘KORUYUCU HEKİMLİK ÖNEMSENMİYOR’

  • Halk sağlığını gözeten bir sağlık sistemi nasıl kurulur?

-Halk sağlığı sistemi ‘koruyucu hekimlik’ temel yaklaşımıyla kurulabilir. Ama koruyucu hekimlik önemsenmiyor şu an. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, sevk zinciri sisteminin kurulması gerekiyor. En ufak bir rahatsızlığı olan kişi, başı ağrıyan örneğin, gidip nörolojiye sıra alıyor. Ben burada hastayı da suçlamıyorum onu söyleyeyim, hasta bilemeyebilir durumunu, tedirgin olabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonu için üniversite hastanesinden randevu alıyor. Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonunun yeri üniversite midir? Üniversitede komplike olmuş, işin içinden çıkması zor hastalıklara bakılması lazım. Buna ihtiyacı olan hastaların hakkı da ihlal edilmiş oluyor, nitelikli bir sağlık hizmeti sunulamıyor.

  • Mevcut aile hekimliği kurumu, birinci basamak sağlık sistemi ihtiyacını karşılayabilir durumda mı?

-Şu an biraz zor gözüküyor ama bir yerden de başlamak lazım. Bazı pilot iller belirlenip denemeler yapılabilir. Aile hekiminin hasta yükü de istenenin üzerinde, daha az olması lazım. Aile hekimleri o kadar gereksiz işlerle uğraştırılıyor ki. Örneğin sağlık, raporunuz var, üç ayda bir aile hekimine girip o ilaçları tekrar yazdırmanız lazım. Bu meşguliyeti, hastaya da hekime de niye yaratıyorsunuz? Eczaneden doğrudan kendisi alabilmeli hasta. Sağlık raporları. Satranç oynayabilir, diye sağlık raporu alınıyor aile hekimden.

‘HEKİMLER MEZARDA EMEKLİ OLUYOR!’

  • Vurgulamak istediğiniz bir şey var mı başka?

-Temel sorunumuz şiddet, yoğun hasta yükü. Nöbeti ücreti saat başına 70 lira. Vasıfsız kişi bile 70 liraya çalışmıyor. Nöbet ücretinin artırılmasını istiyoruz. Bu ek ödemeler emekliliğe de yansıtılmıyor. Hekim 70 küsur yaşına geliyor, uzatmalarla birlikte hâlâ çalışmaya çalışıyor. Neden? Çünkü emekli maaşı çok düşük hekimin. Hekimler emekli olamıyor. Mezarda emeklilik ancak. Hekimlerin beklenen ölüm yaşı toplumun genelinden daha düşük, bu konuda bilimsel yayınlar var. İnsanlara can vermeye çalışırken canımızdan oluyoruz açıkçası.

  • Çok teşekkür ederiz.

‘OSMANLI’DAN BERİ İŞLEYEN SİSTEMİ NİYE BOZDUNUZ?’

AKP’li 109 milletvekili, kamudaki sivil doktorların Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesi harekâtlarında görevlendirilmesi için TBMM’ye yasa teklifinde bulundu. Konuyu değerlendiren Doğramacı, şöyle konuştu:

“Siz kendi askeri hastanenizi kapatırken kendi askeri doktorlarınızı dağıtırken şimdi sivil doktorları buraya çekmenin anlamı nedir? Yüzyıllardan beri, Osmanlı’dan beri işleyen, Osmanlı’da başlayıp Cumhuriyet’le devam eden bir sistemi bozuyorsunuz. Sonra yamalı bohça gibi bir sistem kurmaya çalışıyorsunuz. Askerlerimizin canını, sağlığını tehlikeye atıyorsunuz.”

‘HEKİMLER TÜKENMİŞLİK İÇİNDE’

Avukat ve hekim Yakup Gökhan Doğramacı, hekimlerin bir tükenmişlik içinde olduklarına dikkat çekti ve “Hekimler arasında intihar olaylarında ciddi bir artış var” dedi. 15 Ocak günü, 26 yaşında hayata veda eden Dr. Ronahi Satı’yı örnek gösteren Doğramacı şöyle konuştu:

“Hekimlik idealleri yolunda tükenmişliğin, acı bir örneği oldu. Hekim Birliği Yönetim kurulu olarak, genç meslektaşımızın görev yaptığı Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittik. Çalışma arkadaşları ve yakınlarıyla görüştük, yetkililerden bilgi aldık. “Genç Meslektaşımız, hekimlik yoluna Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde adım atmıştı. Çalışkan ve azimliydi. En iyi notları alırdı. Arkadaşları tarafından sevilen biriydi. 3.sınıfın sonunda, başarılı bir hekim adayı ve dönem birincisi olarak, Dicle Tıp Fakültesine geçiş yaptı. Hekimlik hayatına ise 2023 Ekim ayında, mecburi hizmette 2. tercih olarak yazdığı, Şanlıurfa EAH’de başladı. Çocuk acilde görevlendirildi. Şanlıurfa EAH çocuk acili, günde 4-5 bin acil başvurunun yapıldığı, sadece iki uzman hekimin nöbete kaldığı, ülkemizin en zor yerlerinden biri, belki de en zoru. Bir başka pratisyen hekim ile birlikte sarı alanda görev yapıyordu. Hastalara kendi evladı gibi, kardeşi gibi baktığı ve ilgilendiği söyleniyor. Nöbetlerde dinlenmeden çalışıyor…

“Çevresiyle iletişimi oldukça iyiydi. Bilinen bir sorunu veya hastalığı, psikolojik bir rahatsızlığı yoktu. Ancak tüm çalışma azim ve gayretine rağmen bu insan üstü yük ona da ağır gelmeye başladı. Bu sebeple 2 Ocak 2024 günü çok sevdiği mesleğinden istifa dilekçesini verdi. İki hafta geçmeden bu acı olay meydana geldi.”

Sonraki Haber