Sağlıkta korsan disiplin kurulu

Yıllardır yapılan eklerle yamalı bohçaya dönüşen Sağlık Temel Yasası’nda yapılacak değişiklikle hekimler iki ayrı disiplin kuruluna tabi tutulacak. Biri, bütün memurların tabi olduğu disiplin kurulu, diğeri, teklifle kurulması öngörülen Hastane Koordinasyon Kurulları.

Bugün Meclis’e gelecek olan ve sağlık alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi, bu ayın başında TBMM Aile, Sağlık ve Eğitim Komisyonunda kabul edildi. Hekimler teklifin ne getirdiğini daha anlamadan Meclis’te görüşülmeye başlandı. Meclis’te ciddi bir muhalefetle karşılaşmayan Hükümet, henüz yeterince konuşulmayan, anlaşılmayan teklifi, komisyon kararının üzerinden iki hafta geçmeden, tereyağından kıl çeker gibi geçirmeyi planlıyor.

Teklifin getirdiği can alıcı değişiklik, Bakan Koca’nın “hastanelerin daha verimli ve nitelikli hizmet vermesi amacıyla” kurulacağını öne sürdüğü “Hastane Koordinasyon Kurulları”. Söz konusu kurullar, daha önce başhekimlerin yürüttüğü işlerin yanı sıra ikinci bir disiplin kurulu gibi çalışacak, hekim maaşlarının neredeyse üçte birini oluşturan “taban ödeme”yi kesme yetkisine sahip olacak.

Böylece hekimler iki ayrı disiplin kuruluna tabi olacak. Biri, bütün memurların tabi olduğu disiplin kurulu, diğeri, teklifle kurulması öngörülen hastane disiplin kurulları. Söz konusu kurullar, “çalışmanı beğenmedim” dediği hekimin “taban ödemesini” kesebilecek.

Konu sözleşmeli hekimleri ilgilendiren 3259 sayılı yasanın 9. Maddesiyle ilgili olduğu için hekim örgütleri başlangıçta sadece sözleşmelileri ilgilendirdiğini düşündüler. Teklifin ne getirdiğini şöyle bir bakıp anlamak zor zira Sağlık Temel Yasası, yıllardır yapılan eklerle yamalı bohçaya dönüşmüş durumda. Yasa hükümleri “Ek falanca maddeye eklenen ek filanca maddede yapılan değişiklikle…” sözüyle başlayan alt başlıklarla dolu.

BU ZATEN ÖDÜL İSTEMEZSEM VERMEM!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 15 Şubat günü yaptığı açıklama, itiraf gibi oldu. Koca, o açıklamada Hastane Koordinasyon Kurullarına, hekim maaşlarının üçte birini oluşturan “taban ödeme” üzerinde “disiplin” gerekçesiyle verilecek kesme yetkisini, taban ödemenin “Bir motivasyon, ödüllendirme maaşı” olduğu gerekçesiyle savundu. Bu konunun yönetmelikle yer aldığını ancak Anayasa Mahkemesi’nin, kanunla düzenlenmesi gerektiği yönünde karar verdiğini anlatan Koca, şöyle sürdürdü:

"Bir suça iki ceza verilme durumu söz konusu değil, zaten verilemez. Ama bildiğiniz gibi bizim ödüllendirme adı altında, motive etmek amaçlı verdiğimiz bir taban ücret var. Herhangi bir emeğe karşı verilen bir ödemeden bahsetmiyorum. Teşvik veya performans adını verdiğimiz, bakılan hastaya göre verilen ücretin eksilme durumu söz konusu değil. Motivasyon ve ödüllendirme amaçlı verilen taban ödeme, bir disiplin durumu olmamasına bağlandı. Bu zaten vardı yönetmelikte, kanunla bu düzenleme yapılmış oluyor. Bugüne kadar uygulamada da, bir yılı geçti, bir yılı geçen zaman diliminde toplamda binde 6 uygulama durumu söz konusu oldu. Yoğun uygulanan bir durum olmadığını, sadece disiplin durumu olmadığında ödüllendirme ve motivasyon amaçlı verilen taban ücretin, Koordinasyon Kurulunca verilip verilmemesine karar verilmiş oluyor. Bir suça iki ceza değil."

Bütün hekimlerin aldığı maaştan Bakan Koca ‘ödül’ diye söz ediyor ve şimdi Hükümet, istemezsem vermem diyor!

MAAŞIN ÜÇTE BİRİ

Hastane Koordinasyon Kurullarının ceza kesintisi yapma yetkisi, Bakan Koca’nın “Bir motivasyon, ödüllendirme maaşı” diye tanımladığı “taban ödemenin” üzerinde olacak. Maaşın üçte biri dolayında olduğu belirtilen söz konusu ödemenin, bu uygulama sonucu tamamen ortadan kaldırılabileceği ya da sembolik bir düzeye indirilebileceği vurgulanıyor.

Hastane Koordinasyon Kurullarının önemi de bu noktada ortaya çıkıyor. Mevcut disiplin kurullarının kararı ve disiplin gerekçesiyle maaş kesintisine gitmenin zor olduğuna dikkat çekiliyor. Zira normal disiplin kurullarının yavaş çalışan belirlenmiş çalışma usulleri, yerleşmiş uygulamaları var. Bakan Koca’nın belirttiği “Bir yılda toplamda binde 6 uygulama” da mevcut disiplin kurullarındaki işleyişin “zorluğundan” kaynaklanıyor. Hastane Koordinasyon Kurullarıyla, ceza işlemleri hızlandırılacak.

ANA MUHALEFET PARTİSİNİN GİRİŞİMİYLE İPTAL EDİLDİ

Koca’nın “Bu zaten vardı yönetmelikte, kanunla bu düzenleme yapılmış oluyor” dediği, Döner Sermaye Yönetmeliği. 15 yıldır yürürlükte olan Yönetmelik, ana muhalefet partisinin yaptığı bir itiraz üzerine Anayasa Mahkemesi’nce re’sen incelenmiş, Mahkeme konunun “yönetmelikle değil yasayla düzenlenmesi gerektiği” gerekçesiyle iptal edilmişti. Hükümet, fırsattan istifade “çifte disiplin” düzenlemesine gitti. Malpraktis düzenlemesi de yine ana muhalefet partisinin itirazı ve Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı re’sen incelemesi ve iptal etmesi sonucu hekimler hak kaybına uğramıştı. Döner Sermaye Yönetmeliğinin eski hali de hukuka uygun değilmiş ama fark edilmemiş ve dava edilmemiş. Sağlık kanunlarının yamalı bohçaya dönüşmesinin bir sonucu da bu. Şimdi iptal edilen Döner Sermaye Yönetmeliğinin yerine de bir yasa çıkarılması gerekiyor.

TEŞVİK ÖDEMESİ DE HEDEF TAHTASINDA

Teklif, iptal edilen Döner Sermaye Yönetmeliği’nin sadece bir maddesini düzenliyor. Yönetmeliğin mali konuları düzenleyen önemli maddeleri dururken teklifte sadece disiplinle ilgili maddenin düzenlenmek istemesinin, Hükümetin niyetini ortaya koyduğu belirtiliyor. Paralel Disiplin Yönetmeliği teklifi, Hükümetin seçim sonrası, teşvik sistemine müdahale niyetinin bir işareti olarak değerlendiriliyor. Hekimin çok hasta bakmasına dayalı teşvik sistemi kaldırılarak hastanelerdeki yığılmanın önlenmesinin, onun yerine ilk basamak olan aile hekimliği sisteminin büyütülmesinin planlandığı ifade ediliyor.

Hükümetin bir başka hedefi, hekim maaşları üzerinden sağlık harcamalarını azaltmak. Hastanelerde bakılan hasta sayısının azaltılarak ilk basamağa yönlendirilmesi, hastanelerdeki büyük yığılmayı, hatta hekime şiddet sorununu çözecek belki ama bugün “aile hekimliğine” dayalı birinci basamak, ihtiyacı karşılayacak kapasitede değil. Birinci basamağın ilaç yazmanın ötesinde teşhis merkezlerine dönüştürecek biçimde yeniden inşası, önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkacak. Yeniden inşa tamamlanana kadar en büyük zararı vatandaş görecek.

Meclis’teki teklifle hekim maaşları hedef alındı. Teşvik sistemiyle ise hem hekim maaşları biraz daha kısılacak hem de ilk etapta ilaç ve tıbbi malzeme masrafından “tasarruf” edilecek. Hekim maaşları dört parçalı: Devlet memuru maaşı, sabit ek ödeme, taban ödeme ve teşvik. Bakılan hasta sayısına bağlı olan maaş kısmı, teşvik. Taban ödemenin kısılmasının ardından seçim sonrası teşvik düzenlemesine de gidilirse, hekimlere teşvik ödemesi de kaldırılacak.

Sonraki Haber