Salgın günlerinde ABD dış politikası: Daha fazla yaptırım, doktorlara yasak

CRI Türkçe'den Gökhun Göçmen koronavirüs pandemisinde en fazla enfekte olan hastaya sahip ABD'nin bu süreçteki dış politika adımlarını analiz etti. Analizde, daha fazla yaptırım ve daha fazla yasak kararı alındığı dikkat çekti.

ABD'nin koronavirüs pandemisi günlerinde attığı dış politika adımlarını derleyen Gökhun Göçmen'in yazısı şu şekilde:

"İnsanlığın yeni baş belası yeni tip koronavirüs ya da kısa haliyle Covid-19.

Teşhis edilen vaka ve hayatını kaybedenlerin sayısı hızla yükseliyor.

Avrupa'da Hastaneler dolup taştı.Sağlık ekipmanları ise yetersiz.

Öyle ki ülkeler arasında "maske savaşları" başladı, asker sokakta.

Kısacası tablo korkunç.

ORTAK İRADEYİ KİM SABOTE EDİYOR?

Uluslararası toplum salgının yaratacağı sosyal ve ekonomik yıkıma karşı teyakkuz halinde.

Covid-19'a ortak tehdidine karşı ortak mücadele bu kez hiç olmadığı kadar zorlu.

Virüsün kökünü kazıyacak bir aşı ya da tam etkin bir ilaç bulunamadı.

Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre ülkelerin üçte ikisi salgını önleyecek ya da kontrol edecek mekanizmalardan yoksun.

Hepsinden daha önemlisi ülkelerin ortak irade kurma çabası sistematik olarak sabote ediliyor.

Geçen hafta düzenlenen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve G7 zirveleri sonuçsuz bitti.

Nedeni ise Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) "Çin virüsü" ısrarı.

Dünyada Amerika'nın dışında kimse bu terimi kullanmak ya da Çin'i suçlamak istemiyor.

Zira bu hem bilimsel hem de etik açıdan doğru değil.

CNN'e konuşan Avrupalı bir diplomat, ABD'nin baskısını "Avrupa'nın kırmızı çizgisi" olarak yorumladı.

Özetle Washington bir yana dünya bir yana.

ABD'NİN DÜNYADAN 'KÜÇÜK' RİCASI

ABD uluslararası platformları işlevsiz hale getirmekle kalmıyor, ülkelere de ayrı ayrı baskı uyguluyor.

Son örnek Küba. Bu küçük ada ülkesi başta İtalya olmak üzere çok sayıda ülkeye doktor gönderdi.

Amerika'nın ölüm kalım savaşı veren ülkelerden ise yeni bir ricası var: "Küba'nın doktorlarını reddedin."

Bununla da yetinmeyen Washington, diğer ülkelerdeki doktorları da kendi ülkesine davet ediyor.

Almanya'nın aşı çalışmalarını kendi tekeline almak isteyen Beyaz Saray'ın bu tavrı şaşırtıcı değil.

Şanslıyız ki Alman şirket; aşıyı insanlık adına geliştirdiklerini duyurmuştu.

Trump yönetiminin hedefindeki diğer Latin Amerika ülkesi, Nicholas Maduro liderliğindeki Venezuela.

Venezuela'nın IMF'den yardım almasını engelleyen ABD, şimdi de seçilmiş liderin başına ödül koydu.

Kovboy, Maduro'nun yakalanması ya da tutuklanması için 15 milyon dolar ayırdı.

Bu rakam, ABD'nin Dünya Sağlık Örgütü'ne yaptığı koronavirüs yardımının da üstünde.

İDEOLOJİK FARKLILIKLARA AŞI BULUNACAK MI?

ABD'nin yeminli düşmanı ise, İran İslam Cumhuriyeti.

Reuters'a göre Washington "Sizi koronavirüs bile yaptırımlardan koruyamaz" mesajı gönderdi ve dediğini de yaptı.

Maksimum baskı siyaseti zirveye çıkarken, salgın yüzünden hayatını kaybedenlerin oranı artıyor.

Ülkeye halen ilaçların ham maddesinin girişi yaptırım listesinde kalmaya devam ediyor.

Bilim insanlarına göre Covid-19 karşısında iyimser olmak için bir dizi sebep var.

Aşı bulunacak, ilaç geliştirilecek ya da virüs mutasyona uğrayıp bulaşıcı özelliğini kaybedecek.

Buna karşın ideolojik farklılıkların insan sağlığını zehirlediği gerçeği değişmeyecek.

Mücadele etmemiz gereken tek virüs, "korona" değil."

Sonraki Haber