Salgında kadın girişimci oranı arttı
Kadın girişimcilerin önündeki engeller ve pandeminin kadın ihracatçılara etkisi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Kadın Konseyi tarafından düzenlenen toplantıda değerlendirildi. Yöneticiliğini Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu Girişken’in yaptığı toplantıda, TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Adalet İnanç ve Gündüz Group Başkan Yardımcısı Ruken Mızraklı birer konuşma yaptılar.
TİM-TEB Girişim Evi bünyesinde bugüne dek 150’ye yakın kadın girişimciye destek verildiğini belirten TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcısı Adalet İnanç, “Kadın girişimcilerin yoğunlaştığı ilk 3 sektör, yazılım, biyoteknoloji ve gıda. Destek verilen kadın girişimcilerin yüzde 60’ı İstanbul dışında ve bini aşkın kişiye istihdam sağlıyorlar. Kadın girişimcilerin toplam cirosu ise 158 milyon TL olarak gerçekleşti” dedi.
GİRİŞİM EVLERİ HANGİ DESTEKLERİ SAĞLIYOR?
TİM-TEB Girişim Evleri’nin kadın ihracatçılara önemli destekler sağladığına dikkat çeken Adalet İnanç, şu bilgileri verdi: “Girişimciler, TİM’in network ağı ve bilgi birikiminden yararlanabiliyor. Girişimcilere ayrıca, ulusal ve uluslararası inovasyon etkinliklerine katılarak stant kurma ya da sunum yapma gibi imkânlar sağlanıyor ve çeşitli yayın organları aracılığıyla projelerini tanıtma ve anlatma fırsatı sunuluyor. TİM-TEB Girişim Evi çatısı altındaki kadın girişimciler, TİM ticaret heyetlerine katılarak hedef pazarlarındaki potansiyel alıcılarla buluşma hakkına sahip oluyor.”
Kadınların iş hayatında karşılaştığı güçlüklerle ilgili anket yaptıklarını da belirten İnanç, sonuçları şöyle açıkladı: “Çalışma hayatının tüm kurallarını erkekler belirliyor, kadın olmak zayıflık olarak algılanıyor. Özellikle erkeklerin söz sahibi olduğu sektörlerde yerleşik algıları kırmak zor. Ev işi, çocuk bakımı gibi konuların kadınlara ait olduğu düşünüldüğü için kadın girişimcilerin omuzlarındaki yük iyice artıyor.”
ATILMASI GEREKEN ADIMLAR
İnanç, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için atılması gereken adımlar nelerdir?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Anne, baba ve öğretmenlerin küçük yaşlardan itibaren kız ve erkek çocuklarını toplumsal cinsiyet ayrımcılığından uzak bir anlayışla yetiştirmeleri. Medyanın, özellikle televizyondan sunulan programlarda toplumsal cinsiyet eşitliğini vurgulayan mesajların üretilmesine özen göstermesi; şiddet içerikli dizi ve filmlere yer verilmemesi. Ders kitaplarını ve program içeriklerini eşitlikçi anlayışla geliştirmek. Toplumsal hayatta mevcut olan erkeklik anlayışının erkekler ve kadınlar üzerindeki örseleyici sonuçlarını önlemek için devletin, sivil toplum kuruluşlarının, özel sektörün, medyanın, üniversitelerin ve akademisyenlerin çaba göstermesi. Cinsiyetçi kalıp yargıların yok edilebilmesi için toplumun tüm kurumlarının koordineli bir biçimde hareket etmesi, bu konuda fikir birliğinin ya da uzlaşının sağlanması, eşitlikçi dilin geliştirilmesi.”
Gündüz Group Başkan Yardımcısı Ruken Mızraklı ise Türkiye’de kadın girişimciliğin arzu edilen seviyelerin çok gerisinde olduğunu belirterek, “2020’de dünya genelinde kadınlar girişimcilerin yüzde 34’ünü oluştururken Türkiye’de yüzde 13 ile sınırlı kaldılar. Bununla birlikte bir önceki yıl bu oran yüzde 11’di. Yani pandemi bazı kadın girişimciler için fırsat yarattı” dedi.