Salgının çifte mağdurları: Engelliler
Haftasonu uygulanan sokağa çıkma yasağında engelliler yalnız kaldı. Ailelerinden yakınlarından ve bakımına muhtaç oldukları yardımcılarından ayrı kalan engelliler, bu haftasonu kendilerine yardım edecek kişilerin sokağa çıkma yasağından muaf olmasını istiyor.
Aile yakınları ya da evlerine gelen yardımcıların desteği ile yaşamlarını sürdüren engelliler, haftasonuuygulanan sokağa çıkma yasağında mağdur oldu. Sokağa çıkma yasağı ilan edildiği andan itibaren yetkililere ulaşmak ve yardım talebinde bulunmak için çabalayan engelliler, elleri kolları, gözleri olan kişilerin bu yasaktan muaf tutulmasını istiyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri, hizmet verenin lisanslı olması halinde muaf olduğunu söyledi. Ancak lisanslı hizmet alamayan çok sayıda engelli var. Görme engelli Av. Cemil Yazarkan ve bedensel engelli eşi Semra Yazarkan, hafta sonu yaşadıkları sorunu Aydınlık’a anlattı.
ASTIM ATAĞI HAREKETİ ENGELLİYOR
Semra Yazarkan yüzde 87 yürüme engelli, astım hastası… Bununla birlikte çok sayıda rahatsızlığı var. Eşi Cemil Yazarkan da görme engelli. Kovid-19 salgını onların da hayatını etkiledi. Semra Yazarkan, ayağa kalkamadığı için, eşi Cemil Yazarkan da görme engelli olduğu için yemek, temizlik gibi işlerini evlerine gelen yardımcıları yürütüyor. Geçen hafta Cuma akşamı sokağa çıkma yasağı ilan edilince Semra Yazarkan, 155’i arayıp yardımcıları için izin istedi. Yazarkan, “Bana, polislerin yardımcı olacağını ve bu konuda sorun yaşamayacağımız söylendi. O gece bunu duyup rahat uyudum” dedi. Yazarkan, Cumartesi sabahı tekrar 155’i aradığında sonuç alamadı. “155’i, Kaymakamlığı, belediyeyi aradım. Vefa Destek Ekipleri’ne yönlendirdiler ancak biz alışveriş istemiyoruz. Astım atağı geçirdim. Kıpırdadığım anda öksürmeye başlıyorum. Bizim yemek hazırlama imkanımız yok. Cumartesi kimse dönüş yapmadı. Pazar günü de telefon trafiği devam etti ancak bir sonuç alamadık. Öğleden sonra 16.00’da AKUT’tan poğaça gönderdiler. Üzerinden günler geçti ama sarsıntıyı atlatamadım. Engelliler lütfen mağdur olmasın, aciz kalıyoruz.”
BAKICI PERSONEL BAŞVURULARI REDDEDİLDİ
Av. Cemil Yazarkan, 2828 sayılı yasaya dayanarak iki engelli yaşadıkları ev için 2008 yılında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürlüğü’ne “Umut Engelli Evleri”nden yararlanmak için başvurdu. Yazarkan, “Başvurunun kabul edilmesi halinde evinize bakıcı personel görevlendiriliyor. Başvurumuza yanıt alamadık. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü böyle bir imkanlarının olmadığını söylediler. Eşim ve benim adıma açtığımız iki davadan biri istinaf mahkemesinde, diğeri henüz sonuçlanmadı” dedi.
Yazarkan, bakım hizmeti alabilmeleri halinde haftasonu yaşadıkları sorunların olmayacağını ifade etti.Yazarkan, “Muhtarlıklarda, ilçe sosyal hizmetler müdürlüklerinde hangi evde engellilerin yaşadığının kaydı var. İhtiyaçlarını belirlemeleri ve önlem almaları gerekir. Lisanslı bakıcı biz de isterdik ama imkanlarımız kısıtlı” diye konuştu.
BELEDİYENİN VERDİĞİ YEMEK AKSADI
Alaaddin Var’ın 90 yaşındaki babası ve 60 yaşındaki engelli ağabeyi aynı evi paylaşıyor. Evin temizliğini ve ihtiyaçlarını 15 günde bir Alaaddin Var ve ailesi karşılıyor. Var, “Salgın olunca endişelendik. Onlara virüs taşıyabiliriz. Maltepe Belediyesi’nden düzenli yemek gönderiyorlardı. Geçen hafta iki gün o da aksadı” dedi. Var ailesi en azından bu riskli günlerde bakım hizmeti istiyor ama bu konuda ne yapmaları gerektiğini de bilmiyorlar.
SALGIN DÖNEMİNDE DESTEK İHTİYACI ARTTI
Engellilerin bakım sorunu salgında daha da derinleşti. Engelsiz Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Bülent İnce de 85 yaşındaki annesiyle birlikte yaşıyor. Tekerlekli sandalye üzerinde yaşamak durumunda olan İnce, “Çok fazla hareket kabiliyetimiz yok. Temizlik, yemek, alışveriş gibi ihtiyaçlar var. Oğlum geçen haftaya kadar askerdeydi” dedi. İnce, geçen haftaya kadar kardeşinin desteği ile alışveriş sorununu çözmüş. İş yalnızca alışverişle bitmiyor, pişirmek, temizlik gibi ihtiyaçlar da var.
“Virüs bulaştırma korkusu var. Engellilerin tek başına hayatlarını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilme imkanı yok. Bu hassas dönemlerde yardımla bu süreci atlatabiliriz. Engellilerin yaşadığı haneler, hangi evde kaç engelli olduğu hem bakanlık hem de yerel yönetimler tarafından biliniyor. Maalesef bu veriler, salgın döneminde destek amaçlı değerlendirilmedi.”