Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz: Samandağ'a acil çadır

Yaşadıkları en büyük sıkıntının barınma ve eğitim olduğunu belirten Eryılmaz, “Asayiş sağlandı. Elektrik, su geldi. Mazotta sıkıntı yok.  Buralara hızla çadır ve konteyner kentler lazım.” dedi. Eryılmaz ayrıca bölgeden göçü önlemek için üretimin desteklenmesini istedi.

Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz sorunları olduğunu ancak toparlayacaklarını bildirdi. Eryılmaz, şu anda en büyük sıkıntılarının barınma ve eğitim olduğunu belirtti. Eryılmaz bölgeden göçü önlemek için üretimin desteklenmesini istedi.

Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz depremin 14’üncü gününde gelinen noktayı Aydınlık’a değerlendirdi. Depremin ilk günlerindeki dağınıklığın aşıldığını vurgulayan Eryılmaz, “Sistem önemli ölçüde oturdu. Asayiş sağlandı. Elektrik, su geldi. Mazotta da sıkıntı yok. Şu anda en büyük sıkıntı barınma ve eğitim.” dedi.

ŞİMDİ SİYASET ZAMANI DEĞİL

Türkiye’nin ve bölgenin çok büyük bir felaket yaşadığını, herkesin buna uygun bir tavır içinde olması gerektiğini kaydeden Eryılmaz, “Şimdi siyaset yapma zamanı değil. Yerel yönetimler, devlet birlikte çalışmalı. AFAD yerel yönetimlerle iş birliği içinde hareket etmeli. Ayrımcılık yapılmamalı. Böyle davranışlar en çok halka zarar verir. Zorluklarımız çok. Ama biz buraları toparlarız, toparlayacağız. Hatay ve Samandağ Türkiye için çok önemli bir bölge.” diye konuştu.

Samandağ’da özellikle şehrin girişindeki bölgelerde büyük yıkım yaşandığını 800 civarında vatandaşın depremde hayatını kaybettiğini belirten Eryılmaz, “Samandağ’ın belli bölgelerinde ise yıkım olmadı. Bu, bizim nefes almamızı sağladı. Evleri yıkılanlar, depremden etkilenmeyen mahalle ve köylerdeki yakınlarının, dostlarının yanına gitti. Halk büyük bir dayanışma içinde birbirine destek oluyor.” bilgisini verdi.

NÜFUS KORUNMALI

Samandağ ve Hatay’ın Türkiye’nin stratejik bir bölgesi olduğuna işaret eden Refik Eryılmaz şunları söyledi:

“Hatay ve Samandağ’dan göçün önlenmesi burada yaşayanların burada kalması lazım. Aksi halde buralarda demografik yapı çok değişebilir. Devletin de bu hassasiyeti görerek hareket etmesi önemli. Gidenlerin mutlaka geri dönmelerini sağlayacak önlemler alması gerekiyor. Örneğin Defne. Defne büyük zarar gördü. Buradaki vatandaşlar mecburen başka illere göçmeye başladı. Oysaki Samandağ’ın depremden hiç zarar görmeyen köyleri, mahalleleri var. Buralara hızla çadır ve konteyner kentler, prefabrik evler kurulabilir. Defneliler buralara yerleştirilebilir. Gelenler daha sonra kendi mahallesine, köyüne döner. Defne’ye döner. Bu diğer bölgeler için de geçerli. Bu tür önlemler alınmazsa bölgeden göçenleri geri getirmek zordur. Birçok ilde bunun örnekleri var. Bu durumun yaratacağı sorunlar şimdiden düşünülmeli ve gerekli planlamalar yapılmalı.”

KONTEYNER ÜRETİM MERKEZİ İSTİHDAM SAĞLAR

Deprem bölgelerinin yeniden inşası için yoğun çaba gösterilmesi gerektiğini ifade eden Eryılmaz, halkın yaşamına devam etmesi ve bölgeden göçün önlenmesi gerektiğini bildirdi. Eryılmaz yapılması gerekenlerle ilgili şu önerilerde bulundu:

“Samandağ ve çevresinde sanayi yok. Halkın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Türkiye’nin ihtiyacı olan birçok tarım ürününü üretiyoruz. Hatay’ın diğer ilçeleri de aynı. Seracılık, zeytincilik, narenciye, …. Yakında erik çıkacak. Bölgeye has çok erken yetişen bir cins. Devlet Hatay’a ve Samandağ’a öncelik vermeli, tarım desteklenmelidir. Bunun yanında bölgenin yeniden imarında gerekli olan sanayi tesisleri de buralarda kurulabilir. Limanımız var. Türkiye’nin her yerinden malzeme getirilmesine müsait. Prefabrik evleri üretme tesisleri de burada olmalı. Konteyner üretim merkezi de. Bütün bunlar istihdam yaratacak ve bölgeden göç önlenecektir. Ayrıca bölgemizden narenciye ve diğer yaş meyve sebze ihracatı da var. Deprem sonrası ihracat durdu. Devlet bu konuda da ön açmalı ve ihracatçılarımızın sorunlarını çözmeli. Tarım ürünlerimiz değerinde satılmalı ki, Hataylıların yaralarını sarmasına yardımcı olsun. Samandağ’da dalyan boş duruyor. Burada balıkçılığı teşvik için destek verilmeli. İnsanlarımız burada üretim yaparsa bu ülkenin de yararına olacaktır."

GÖÇÜN BİR NEDENİ DE EĞİTİM

Bölgeden göçü hızlandıran bir nedenin de eğitimin aksaması olduğunu ifade eden Eryılmaz bu konuda da şu görüşleri paylaştı:

“Depremden canlarını kurtaran vatandaşların en önemli dertlerinden biri de çocuklarının eğitimi. Bölgede okullar kapalı. Birçok okul yıkılmış. Ne zaman açılacağına ilişkin de bilgi yok. Vatandaşlar çocuklarının eğitimini de düşünerek başka illere göç ediyor. Depremde hasar görmemiş köy ve mahallelerde hemen ders başı yapılmalı. Diğer bölgelerde de bu konu ele alınmalı ve geçici mekanlarda da olsa eğitime geçilmeli. Depremden hasar görmemiş mahalle ve köylerdeki okulların kapasiteleri artırılabilir. O okulların yanında geçici sınıflar oluşturulabilir. Öğrenciler için bir süreliğine taşımalı yöntem uygulanabilir. Eğitimin başlaması nüfus bölgede tutulmasına katkı sağlar. Hem de hayatın normalleşmesini kolaylaştırır.”

Sonraki Haber