Ziraat Odası’ndan tarımsal tesis talebi

Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı, tarımda yaşanan sorunlara çözüm çağrısı yaptı. Çiftçilerin tek çatı altında toplanması gerektiğine vurgu yapan Kamacı, pazarlama sorunu için işletmeler önerdi, hibelerin gerçek çiftçilere verilmesini istedi

Tarımda bu yıl sorunlar daha da büyüdü. Zor geçen yıllara 2024 de eklendi. Ülke genelinde özellikle pazarlama sorunu yaşayan üreticiler, birçok üründen bu yıl zarar etti. Planlama çalışmalarının başlaması bir nebze de olsa umut veriyor ama üretici haklı olarak önüne gelen sorunun çözülmesini talep ediyor ki üretim aksamasın. Üreticilerle 2025 yılından beklentilerini konuşuyoruz. Umutsuzluk var ama “Üretmekten de vazgeçmek yok!” diyorlar.

Depremden en çok etkilenen illerimizden Hatay’da tüm zorluklara rağmen üretici üretmeye devam etti. Geçen yıl mandalinası, limonu dalında kalan üretici, bu yıl da rekolte düşüşüyle karşı karşıya kaldı. Fiyatlar iyi ama ürün az…

SU VE ELEKTRİK FİYATLARI ZORLUYOR

Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı ile üretim sorunlarını ve 2025 yılından üreticinin beklentilerini konuştuk.

Kamacı, çiftçinin depremle birlikte önemli kayıpları olduğunu ve devletin bu zararı karşılamakta yetersiz kaldığını belirtti.

DSİ’nin yüksek su fiyatlarıyla çiftçiyi zor durumda bıraktığını belirten Kamacı, “Çiftçi elektrik, mazot ve işçi ücretlerinin yüksek olmasından kaynaklı zorluklar yaşıyor. Çiftçi para kazanamadığı için bu zorlukları aşamıyor. Bunun çözümü girdi fiyatlarının düşürülmesi. 6 Şubat depremini yaşadık, şimdi toparlanma sürecine girdik. Bu yıl Samandağ’da narenciye rekoltesi yüzde 75 oranında düştü. Fiyatlar iyi ama rekolte iyi değil. Zeytin rekoltesi iyi ama fiyatlar konusunda sıkıntımız var.” dedi.

Selim Kamacı

KATMA DEĞER YARATALIM

Pazarlama sıkıntısının büyük olduğunu ifade eden Kamacı, katma değerli ürün konusunda devletin daha fazla adım atması gerektiğini söyledi, şöyle konuştu:

“Ağaçta, tarlada üretelim, satalım mantığından çıkmamız lazım. Ben narenciye ürettiğimde arz, talep ile tüccar ekseninde düşünmeliyiz. Ürünümüzü birkaç ayda satamazsak ya ağaçta kalır ya yere dökülür. Bizim önerimiz şu. Satabildiklerimizi satalım, geriye kalanını da katma değer yaratan ürüne dönüştürelim. Ürünü üç ay saklayabileceğimiz soğuk hava depolarının oluşturulması lazım.

"Üreticinin zarar etmemesi için meyve suyu fabrikaları, soğuk hava depoları, salça fabrikaları, paketleme tesisleri, et ve süt üretme fabrikaları açılmalı. Üreticiler ekonomik olarak bu işin altından kalkamaz. Devletin devreye girmesi gerekir.

"Samandağ’da üretilen ürünleri, katma değerli ürüne dönüştürme konusunda işletme açmamız gerekir. Devletin ya da belediyelerin bize orta ölçekli sanayi bölgesi tahsis etmesini bekliyoruz. 20 senedir bu talebimiz var ama hiç kimseye bunu anlatamadık. Üniversitelerle çalışmaya hazırız."

BAHÇEDEN MARKETE TAKİP SİSTEMİ

Bahçe ile market arasındaki fiyat farklarına da değinen Kamacı, “Üretici ve tüketicinin korunması anlamında meyve ya da sebze, bahçeden pazara ulaşıncaya kadar takip edilmeli. Üretici tüccara çok düşük fiyata ürünü satıyor. Bizim ürünümüz İstanbul’a ulaşınca 10 kat, 20 kat fazla fiyata satılıyor. Ürünü katma değerli ürün olarak piyasaya sürersek dünya pazarlarında da yerimizi daha iyi alabiliriz.” diye konuştu.

HİBELER AİLE İŞLETMELERİNE GİTMİYOR

Selim Kamacı, tarımsal destekler ve hibelerle ilgili de şunları söyledi:

“Bazı desteklerin yanlış yapıldığını düşünüyorum. Hatta sarfiyat söz konusu. Yüzde 50 hibelerden bahsediliyor, üreticinin bu yüzde 50 hibeyi alabilmesi için cebinde diğer yüzde 50’sinin olması gerekir. Küçük çiftçi bu hibelerden yararlanamıyor. Fabrikası olan bu hibelerle ikinci fabrikayı kuruyor. Hibeler gerçek üreticilere verilmeli.”

KOOPERATİFLER İŞLEVSELLEŞMELİ

Devletin 1163 sayılı Kooperatif Yasası’nı değiştirmesi gerektiğini de belirten Kamacı, tarımda sivil örgütlenme modeli önerdi. Kamacı, şöyle devam etti:

“Her yedi kişi bir araya geliyor, devletten destek alabilmek için kooperatif kuruyor. 1960 yıllarında kurulmuş ve tüzükleri hiçbir şekilde değişmemiş. Buralar üretim amaçlı da kurulmuyor. Bu yasa küçük çiftçinin lehine değiştirilmeli. Bu kooperatiflerin başarısız olmasının nedenleri araştırılmalı. Türkiye’de on binlerce atıl kooperatif var, buralar daha işlevsel hale dönüştürülmeli.

ÇİFTÇİ TEK ÇATI ALTINDA OLMALI

“Tarımda sivil örgütlenme modeli geliştirilmeli ve çiftçi tek merkez ile sorunlarını çözmeli. Bir yanda Tarım Bakanlığı, diğer yanda çiftçisine imkân sağlayacak, kredi verebilecek güce gelecek bir sivil örgütlenme modelinin olması gerektiğini düşünüyoruz. Çiftçi tek bir çatı altında toplanmalı ki bürokrasi altında ezilmesin.

“Ayrıca belediyelerin önceliği olmayan yatırımları ertelenmesini istiyoruz. Tarımsal araziler ve verimli araziler korunmalı. Hatay topraklarının yabancılara satışları durdurulmalı istedi. Suriye ticaret ve transit geçiş kapısının tekrar açılması çiftçilerin talebidir.”

Sonraki Haber