Samimilerse tatbikatları durdursunlar

Atina yönetimi, depremi fırsat görerek bir yandan yumuşak güç unsurları ile Türk halkı üzerindeki etki alanını genişletmeye çalışırken, diğer yandan Ege ve Akdeniz'deki tatbikatlarını sıklaştırdı

Bilim insanlarının “bin yılın fekaleti” olarak nitelediği Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye, yaralarını dostlarıyla birlikte sarıyor.

Depremin ilk günü 4. seviye alarm vererek uluslararası yardım çağrısında bulunan Türkiye'ye, 100 ülkeden yanıt geldi. Bunlardan 84'ü, toplamda 10 bin 943 arama kurtarma personeliyle sahadaki çalışmalara bilfiil katıldı. Türk basını ise 84 ülkeden bir kısmını öne çıkarırken, bir kısmını görmezden geldi. Merkez medyada Asya'daki dostlarımızdan, Çin'den, Rusya'dan ya da Türk devletlerinden gelen ekiplere ilgi yok denecek kadar azdı. “Büyük kurtarıcımız” ise Yunanistan oldu.

YUMUŞAK GÜÇ DEVREDE

Yunanistan, yumuşak güç unsurlarını devreye sokarak deprem sürecini fırsata çevirdi. Depremin ilk günü arama kurtarma ekibini yola çıkaran Yunanlar, ardından 37 kişilik bir grup, bir ambulans, 6 kurtarma aracı ve özel eğitimli "Sugar" isimli köpekle deprem bölgesine geldi. Yunanistan'da televizyonlar Türk şarkılarıyla yayınlarını açtı, çocuklardan oluşan koro depremzedeler için şarkı söyledi. Yunan Kızılhaç'ı yardım tırları hazırladı. Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da deprem bölgesine gelerek Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü, depremzedeleri ziyaret etti.

BATI TRAKYA'DA ABD İLE TATBİKAT

Uzmanlara göre, Mavi Vatan'daki haklarını koruyan Türkiye'yi “saldırgan” göstermek isteyen Yunanlar, bu süreçte Türk halkının da kalbini kazanarak hükümete karşı iç baskı oluşturmayı hedefliyor. Türk basını ise Yunanların samimi şekilde el uzattığını ileri sürerken, depremi fırsat bilerek bölgedeki tatbikatlarını artıran Atina yönetimi ve “12 mil için tam zamanı!” diyen Yunan kamuoyu görmezden geliniyor.

Örneğin ABD ve Yunanistan, daha depremin ilk günlerinde, Batı Trakya'daki İskeçe kentinde “Trakya İşbirliği-23” adlı ortak bir tatbikata başladı. Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanlığından yapılan açıklamaya göre tatbikata 25'inci Zırhlı Tugay, 71'inci Havadan Nakledilebilir Tugay, 21'inci Zırhlı Tugay, 1'inci Kara Havacılık Tugayı ve ABD 101'inci Hava Alayına Bağlı 2'nci Tugay Harp Timi birimleri katılıyor. Taktik Çatışma Simülasyon Sistemleri aracılığıyla icra edilecek tatbikat boyunca birçok harekat senaryosunun da oynanması bekleniyor. 10 Şubat'ta başlayan tatbikat, 24 Şubat'ta sona erecek.

FRANSIZ UÇAK GEMİSİ GİRİT'TE

Yine depremin ilk günlerinde havacılık bildirimi (NOTAM) yayınlayan Yunanistan, Ege ve Akdeniz'de çok geniş bir sahayı uçuşlara kapattı. Bölgede, 15-22 Şubat ve 22-24 Şubat tarihlerinde Fransız uçak gemisi Charles de Gaulle'den kalkan Rafale jetlerinin tatbikat yapacağı açıklandı. Hint Okyanusu'na göreve giden Fransız uçak gemisi, önceki gün Mısır'a uğradıktan sonra Yunanistan'a gelmek üzere Akdeniz'de seyre başlamıştı.

Daha da vahimi, söz konusu sahaların Türkiye ile Libya mutabakatının çizdiği sınırlar içinde kaldığı öğrenildi. Yunan basını, “Özellikle bu iki bölge, meşhur yasadışı Türkiye-Libya mutabakatının ekseninde yer alıyor ki bu, Paris'in Yunanistan'ın bu alandaki yetkisini tanıdığı ve Ankara'ya bir mesaj gönderdiği anlamına geliyor.” diye yazdı.

Yunanistan ünlü gazetelerinden Pentapostagma'daki haber şöyle devam etti:

“Bu tatbikatın yanı sıra Fransız filosuna bağlı Dixmude helikopter gemisinin ve ona eşlik eden kuvvetlerin de bölgede konuşlandırılması, Paris'in Doğu Akdeniz'deki varlığını artırmak istediğini gösteriyor. Muhtemelen Fransa, her türlü olasılığa hazır olmak istiyor. Belki Erdoğan, Yunan kurtarıcıların ülkesinde olmasından dolayı şu an Atina'ya karşı yeni bir provokatif eylemde bulunamaz ancak, bir süre sonra seçimlerin de yaklaşmasıyla birlikte Doğu Akdeniz'de yeniden tansiyonu yükseltecek adımlar atabilir. Türkiye'nin 4. yüzer sondaj kulesi Abdülhamid Han için geçen günlerde çıkarılan NAVTEX'in süresinin dolduğu ve bir sonraki görev için Antalya Limanı'nda hazır beklediği dikkatimizden kaçmamalı. Türk Enerji Bakanı, onun Mavi Vatan'da bir yerlerde olacağını söyledi.”

YUNAN YÖNETİMİ DEPREMDEN MEMNUN

Amiral Cem Gürdeniz de “Sınırsız” adlı Youtube kanalında, Yunanistan yardımlarına bakışı şu sözlerle eleştirdi:

“Yunanistan çok güzel jestler(!) yaptı. Bizim merkez medya da çok seviyor o 'jestleri' aktarmayı. Yok efendim 'Yunanistan Türkçe şarkıyla televizyonunu açmış', 'Hepimiz Türkiye'yiz demiş' falan... Ama aynı Yunanistan, şubat ayında büyük bir tatbikat yapacak ve ertelemiyor. Veya ABD işte yardım göndericem falan diyor ama aynı ABD'nin yetiştirdiği PKK, depremden birkaç saat sonra bizim sınır kapımıza roketle saldırıyor. Dolayısıyla 12 mil olayı da olası bir senaryodur. Türkiye'nin buna yönelik önlem alması gerekir. Tabi bu Yunanistan için intihar olur. Çünkü Türk Deniz ve Hava Kuvvetlerinin harekat yeteneği bozulmadı. 17 Ağustos Depremi'nde donanma, ana üssünün rıhtımını kaybetti, tersanesinin yüzde 50'sini kaybetti, bakım onarım yeteneklerini yitirdi, 400'e yakın personel ve bine yakın bahriyeliyi kaybetti, ikmal merkezini, eğitim merkezini kaybetti ama 14 Ekim'de Saros Körfezi'nde kuvvet çoğunluğuyla atışlarını yaptı, 10 gün boyunca Ege'de büyük bir tatbikat icra etti. Depremden sonra eylül ayında bir toplantı çin Kuvvet Komutanı ile birlikte Yunanistan'a gitmiştik. Yunanistan Deniz Kuvvetleri İstihbarat Başkanı yemekte bana döndü, 'Albayım, TÜPRAŞ'ta yangın çıktığında 17 Ağustos öğlen sularında gemilerinizin Poyraz'dan çıkışını hüzünle izledik.' dedi. Adam mutluydu. Ben de ona, 'Sen hiç merak etme, Türk donanması anka kuşu gibidir.' dedim.”

Sonraki Haber