Şampiyonlardan şampiyon beğen
Bu haftaki yazımızı köşemizin sürekli takipçilerinden satranççı arkadaşımız Mehmet Ali Bingöl kaleme aldı, keyifli okumalar.
SATRANÇ VE HAYAT
GARRY KASPAROV MU? MAGNUS CARLSEN Mİ?
Bu iki isimden hangisini tanıyorsunuz diye bir soru yöneltirsem çoğunluğun Garry Kasparov diyeceğini duyar gibiyim.
Kasparov neredeyse 40 yıl öncenin dünya şampiyonu ve artık tarihi bir şahsiyet. Carlsen ise günümüzün en kuvvetli büyük ustası ve birkaç ay öncesine kadar dünya şampiyonu oydu.
Peki Kasparov’u yıllar sonra hala bu kadar tanınır yapan özelliği ne olabilir acaba? Zaten sevilen bir şampiyondu. Şüphesiz yirmi altı yıl önce IBM’ye ait Deep Blue adlı bilgisayarla oynadığı maçlardan sonra ünü daha da arttı diyebiliriz. İlk defa insan ve makinenin zihin savaşına şahit olmak şu an sıradan bir şey olsa da o zamanlar muazzam bir heyecan yaratmıştı. Satranca ilgi duyan duymayan herkes bu maçları büyük bir merak içinde takip etti...
Ama Kasparov’u öne çıkaran özellik sadece bu değil elbette.
5 kez üstüste dünya şampiyonluğu maçlarını kazanan Norveçli büyük usta Magnus Carlsen'in oyunlarına baktığımızda çok da keyif almadığımı söyleyebilirim.
Carlsen açılışta genellikle fazla risk almadan başlar; sakin sabırlı bir oyun tarzı benimser ve rakiplerinin hatasını bekler. Oyun ortası ve oyun sonunda rakibini yavaşça baskı altına alarak küçük bir üstünlük yakalar, bu üstünlüğü koruyarak oyun sonuna kadar gider.
Çoğu rakibini böyle taktiklerle yener. Bu özellikleri, hesaplama yeteneğinin çok iyi olduğunu bize gösteriyor.
Carlsen'in henüz 13 yaşındayken Kasparov ile oynadığı maçta çok küçük olmasına rağmen büyük bir başarı yakaladığını da hatırlatalım.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de doğan Rus satranç dehası Kasparov'un oyun stili ise taktiksel, dinamik ve agresiftir. Oyunları genellikle açılışlarda aktif hamlelerle başlar ve oyun ortasında rakibinin pozisyonunu zorlar.
Zaman zaman karmaşık taktikleri ve hesaplama yeteneği ile rakiplerini zor durumda bırakır. Bu özellikleri ile oyunda nerede ne yapacağını ön görmek hiç kolay değildir. Bir bakarsınız ortada hiçbir şey yokken atını ya da vezirini feda eder. Rakip çoğu zaman ne olduğunu anlamadan kayıp konuma düşebilir.
Carlsen’in satranca olan katkıları göz ardı edilemez ama Kasparov gibi satrancın romantik yönünü de ön plana çıkaran, izlerken seyir keyfi veren; "vay be ne oyundu!" dedirtecek satranç ustalarının yetişmesini de çok isterim. Kasparov’un en sevilen şampiyonlardan biri olmasının nedeni de muhtemelen atak oyun stilidir.
BULMACA KÖŞESİ
Soru 19: Siyah Oynar Kazanır
Beyaz Taşlar:
Şc1, Ve3, Kd2, Kh1, Fe2, Af5, Pa2, b2, c2, e4, f2, g2, h3.
Siyah Taşlar:
Şg8, Vb6, Ka8, Ke8, Ff6, Ad3, Pa5, c6, d6, f7, g7, h7.
GÜNÜN SÖZÜ
"Satranç zeka savaşlarının en asil biçimidir."
William Steinitz
MİNYATÜR KÖŞESİ
Luer – Rattman
Yazışmalı satranç, İnternet hayatımıza girmeden önce mektupla oynanırdı. Bir hamle için iki gün düşünme süresi vardı. Postada geçen sürelerle birlikte bir maç iki yıl sürebilirdi. Aynı anda çok sayıda parti oynayabilirdiniz. Hamlenizi düşünürken herşey serbestti. Arkadaşınıza sorabilir, açılış ansiklopedisine bakabilirdiniz. Kitap açık sınava girmek gibi birşey. Eski zamanlarda bilgisayar olmadığı için makineden yardım almak yoktu. Şimdi bu da mümkün ama yazışmalı oynayanlar bunu pek sorun etmiyor. Yazışmalı oyun çok faydalı bir satranç geliştirme yöntemidir.
1. e4 Af6 2. e5 Ad5 3. Af3 d6 4. d4 Fg4 5. Fe2 dxe5 6. Axe5 Fxe2 7. Vxe2 Ab6 8. 0–0 Vxd4 9. Kd1 Vh4 10. Fg5 Vxg5 11. Kd8+
1–0
Siyah terk etti, çünkü 11… Şxd8 12. Axf7+ çatalı ile beyaz rakibinin vezirini alır.
BU HAFTAKİ SORUMUZUN YANITI
Soru 19’un Cevabı:
1… Vxb2+ 2. Şxb2 Ad3++ Şa3 Fb2+ 4. Şa4 Kxe4+ 5. c4
Eğer 5. Vxe4 Ac5+ Mat.
5... Kxc4+ 6. Şb3 Kc3+ 7. Şa4 Ka3+ Mat 0-1.
Bize ulaşmak için:
selimaltinok@gmail.com
kerimaltinok@gmail.com