Sanallaştıkça memnuniyet azaldı

Salgınla geçen bir yılda, yaşam memnuniyeti azaldı. Salgından en çok kırılgan gruplar etkilendi. Uzaktan eğitimle ve arkadaşlarından uzak geçen bir yılda çocuklarda dijital bağımlılık arttı.

Maske, mesafe ve temizlik önlemleri içinde geçen bir yılda yaşam memnuniyeti azaldı. Salgınla geçen bir yıldan en çok kadınlar, gençler ve dar gelirli vatandaş etkilendi. Bu bir yıl bize, okulun yalnızca eğitim öğretim yuvası değil çocukların arkadaşlarıyla etkileşimde bulunduğu, oynadığı, öğrendiği, sosyalleştiği bir alan olduğunu bir kere daha gösterdi. 18 milyonu aşkın öğrencinin uzaktan eğitim gördüğü bir yıl içinde çocuklarda dijital bağımlılık arttı. Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt, nisan, eylül ve kasım aylarında salgının topluma etkilerini araştırdı. Bozkurt, “Kaygı düzeyi arttı, virüs kapma korkusu yaşayanların oranı nisan ayında yüzde 41’ken kasım ayında yüzde 46’ya çıktı. Kadınlar bu süreçten daha fazla etkilendi” dedi.

KADININ İŞ YÜKÜ ARTTI

TÜİK verilerine göre, 2019 yılında mutlu olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 47.6’idi. Salgınla geçen 2020 yılında bu oran yüzde 43,2 oldu. Mutlu olduğunu söyleyen erkeklerin oranı bir yılda yüzde 47,6’dan yüzde 43,2’ye; kadınların oranı ise yüzde 57’den yüzde 53,1’e düştü. Toplumda huzursuzluk, çabuk sinirlenme, günlük işleri yapmakta zorlanma düzeylerinde artış yaşandığını belirten Bozkurt, kırılgan grupların salgından daha derin bir şekilde etkilendiğini söyledi. Aydınlık’a konuştan Bozkurt, “Kadınların iş yükü arttı. Çalışan kadınların verimliliğinde gerilemeler yaşandı. Kadınlarda ölüm korkusu, virüs kapma korkusu erkeklere göre daha fazla” dedi.

KAYGI DÜZEYİ YÜKSELDİ

Gençlerin de salgın sürecinden olumsuz etkilendiğini söyleyen Bozkurt sözlerine şöyle devam etti:

“Genç insanların hareket alanları daraldı. Okulları kapanınca önemli bir bölümü alilerin yanına döndü. Arkadaşlarından uzaklaştılar, girdikleri aile çevresinde kapanmanın da etkisiyle daha fazla sorun yaşamaya başladılar. Gençlerin yaşam memnuniyetinde de azalma oldu. Nisan, eylül ve kasımda olmak üzere üç çalışma yaptım. Yaşam memnuniyeti geriledi, normal hayata dönme arzusu arttı. Belirsizlik kaygı artışı anlamına geliyor. Kaygı ile birlikte dedikodu ve söylentilerden daha fazla etkilenme başladı. Aşı ve virüsle ilgili bilim dünyasının kabul edemeyeceği dezenformasyon toplumun bir kesimi tarafından ilgi görmeye başladı. Süreçten daha derin etkilenen yoksul kesimde de yaşam memnuniyeti düştü.”

Salgın toplumsal ve ekonomik sorunlarla mücadeleyi de gerektiriyor. Bozkurt, salgının yarattığı sorunlara ilişkin de çözüm önerilerini sıraladı: “Devlet koruyucu elini vatandaşın üzerinde tutmaya devam etmek zorunda. Sosyal politika önlemlerinin, desteklerin sürdürülmesi gerekiyor. Bugüne kadar devlet yapabildiği kadarını yaptı, daha sonra da yapması önemli. Vatandaşın devlete sadakatini göstermesi için de böyle bir gereklilik var. Çalışamayanlara, esnafa ödemelerin sürmesi ve mümkünse daha geniş gruplara yayılması gerekli. Devletin dışında da elinde olan katkı sağlamalı, toplumla dayanışma teşvik edilmeli. Artan yalnızlığa karşı da insanların farkındalık içinde olması ve birbirilerine destek vermesi önemli. Yalnız yaşayan dostları aramak, selam vermek, hal hatır sormak birçok insan için virüsün yaratığı hoşnutsuzluğu ve yalnızlığı giderebilir.”

MSB 200 MİLYON MASKE ÜRETTİ

Milli Savunma Bakanlığı, geçen 1 yıl içinde maske ve dezenfektan üreterek hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) hem de milletin ihtiyacını karşıladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, 200 milyondan fazla cerrahi maske, 154 bin N95 maske, 700 bin tulum ve 550 ton dezenfektan üretildiği bildirildi.

Sonraki Haber