Sanat Direktörü Yavuz’dan sinema için birlik çağrısı
61. Altın Portakal Film Festivali gündemdeki yerini koruyor. Sinema Yazarları Derneği’nin çekilme kararının ardından, Festival’in Sanat Direktörü Deniz Yavuz, sinema dünyasına birlikte hareket etme çağrısı yaptı
Bu yıl 5-12 Ekim tarihleri arasında yapılacak olan Altın Portakal Film Festivali’nin jüri üyeleri belli oldu. Ferzan Özpetek’in Jüri Başkanlığını üstlendiği festivalde Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması’nda Deniz Göktürk Kobanbay, Melisa Önel, Mercan Dede, Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi, sinema yazarı Doç. Dr. Melis Behlil, oyuncu Gökçe Bahadır ve İlker Kaleli yer alıyor.
Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda ise eserleri Jale İncekol, Ahmet Yeşiltepe, Doç. Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu değerlendirecek.
Kısa Film dalında ise oyuncu ve yönetmen Derya Durmaz, Yönetmen Erdem Tepegöz ve Pınar Göktaş jüri koltuğunda oturacak.
Gönderilen eserler ilk olarak ön jüri tarafından değerlendirilecek, yarışmaya katılmaya hak kazanan filmler ise 6 Eylül’de Festival’in resmî web sitesinden açıklanacak.
SİYAD ÇEKİLME KARARI ALDI
Geçen sene FETÖ propagandası yapan “Kanun Hükmünde” belgeselinin yarışmaya alınması nedeniyle iptal edilen Altın Portakal Film Festivali bu yıl da tartışma yarattı. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jüri göndermeme kararı aldı. SİYAD’dan yapılan açıklamada, FETÖ propagandası yapan Kanun Hükmünde Belgeselinin gösterilmemesinin ve festivalin iptali “sansür” olarak değerlendirildi. SİYAD’dan yapılan açıklamada ayrıca geçen yıl festivalde görev alanların hizmet bedellerinin ödenmediği belirtildi.
Açıklamada, “Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek yönetimi yeni bir ekiple festivalin ekim ayında düzenleneceğini duyurdu. Ancak bugüne kadar geçen yılki sansür ve sonrasında yaşanan süreçle ilgili bir özeleştiri ya da özür açıklaması gelmedi.
Üstelik iptal edilen festivalin hazırlık aşamasında emek harcayan, aralarında üyelerimizin de bulunduğu birçok kişinin ücretleri henüz ödenmedi. Bununla ilgili bir niyet beyanı da söz konusu değil. Bu nedenle yönetim kurulu olarak festivaldeki gelişmeleri yakından takip etme ve bu yıl SİYAD jürisi göndermeme kararı aldık” ifadelerine yer verildi.
‘HEDEFİM SİNEMAYA EN YÜKSEK KATKIYI SAĞLAMAK’
Altın Portakal’la ilgili polemiklere yanıt veren Festival’in Sanat Direktörü Deniz Yavuz, birlikte hareket etme çağrısı yaptı. Sinema yaşamına katkılarda bulunacak çalışmalar yaptıklarını belirten Yavuz, “Benim için en önemli hedef ülkenin bu önemli sinema etkinliğini öncelikle sinema yaşamına ve sinemacılarımıza en yüksek katkılar edinerek tamamlamaktır. Bütün kusursuz, muhteşem fikirlerle, nihayetinde yapılamayan değil de anlaşılabilir, doğal kusurlarıyla bir etkinliği tamamlamak bu tür edinimlerin en baş şartıdır.” İfadelerini kullandı.
Hizmet bedellerinin ödemesiyle ilgili de bilgi veren Yavuz, “Yapılamayan festivalin süreci ile tarafların iddiaları, söylemleri hepimizin malumu. Özellikle hak edişlerle ilgili ödeme süreci devam ediyor ve bir kısım ödeme gerçekleştirilmişken, resmi takip süreçleri ve tanımlama süreçleri devam eden birtakım ödemeler de planlanmış durumda. Bu konudaki gelişmeleri ben de takip ediyorum.” dedi.
Sinemacılardan ve sinema profesyonellerinden beklentisinin yapıcı tavır sergilemesi olduğunu söyleyen Yavuz, “Geçtiğimiz yılın bagajlarını bugün hırsla, kıskançlıkla öfkeyle masaya koymaya çalışmak inanın hiçbir çözüm getirmeyecektir. Altını çizerek söylemek isterim; hiçbir meseleyi yok saymıyoruz.
Birçok karşılıklı mağduriyet, sebep, argüman var ve birbirimiz koşulsuz dinlemeyi beceremediğimiz sürece mevcut aksiyonları bozmaktan, özveriyle tamir etmeye çalışan insanların kafasını karıştırmaktan, vakit kaybetmekten ve yeniden yapılandırdıklarımızı yitirmekten başka hiçbir şey elde edemeyeceğiz. Kültür ve sanatın erozyona uğradığı, ülke sinemasının nitelik olarak özgür ifade ortamından uzaklaştığı bugünlerde tek ihtiyacımız olan yapıcı iş birlikleridir” ifadelerine yer verdi.
‘FESTİVALLER TÜRK SİNEMASINA AYAR VERİLECEK ETKİNLİKLER DEĞİL’
Sinema yazarı Burçak Evren, festivalin hedef alınmasını eleştirdi. Altın Portakal’la ilgili başlayan tartışmalarla ilgili Evren, “Festival mevsimiyle birlikte tartışmalar da başladı. Etkin olduklarını sandıkları alanların daraltılmasıyla çıkarlarının zedelendiğini görenler hemen eski defterleri karıştırarak geçerliliği olmayan nedenlerle kimi festivalleri protesto etmeye yöneldiler.
"Ne yazık ki festivaller için gelenekselleşen bu protestolar, çoğu zaman haklılık payını içermesine karşın, sonunda festivali biz yaparsak iyi, biz yapmasak kötü anlayışının dışa vurulmasına dönüştü. Kimi grup ve kişiler her festivalin kendi istekleri doğrultusunda yapılması peşine düştü.” değerlendirmesini yaptı.
“Halkın parasıyla yapılan festivaller ne yerel yönetimlerin babasının malı ne de kimi grupların Türk sinemasına ayar vereceği etkinlikler değildir.” diyen Evren mesleki kuruluşların festival yönetiminde yer almaması gerektiğini söyledi.
Evren, “Ayrıca hiçbir mesleki kuruluşun başındaki kişilerin festivallerin yönetimlerinde yer almasını uygun bulmayanlardanım. Sinema kuruluşların ana amacı; jüri üyeliği, sergi-kitap yapımı ya da sunuş, söyleşi gibi festivallerin kültürel ağırlığını oluşturan yan etkinlikleriyle sınırlı olmasından yanayım.” ifadelerini kullandı.