Sanayici çip, KOBİ finansman bekliyor

İSO Başkanı Bahçıvan, Türkiye'nin yerli çip üretimine kavuşması gerektiğini dile getirdi. TÜRKONFED Başkanı Turhan da, KOBİ'lerin sağladıkları istihdam oranında finansmandan pay alamadıklarını ifade etti.

Sanayi sektöründe çip tedariği sorunu büyürken diğer yandan da üretimin işçi arıları KOBİ'lerde de finansman sıkıntısı sürüyor. Dün düzenlenen iki ayrı toplantıda bu konular gündeme taşındı. İstanbul Sanayi Odası (İSO), Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır'ı ağırladığı geniş katılımlı etkinlikte sanayideki çip krizini ele aldı. Burada bir konuşma yapan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Geçen ocakta dünyada 40 milyar dolarlık çip satıldı. Üreticiler artan talebe yetişemiyor. ABD ve Çin arasındaki çip savaşı ve dev teknoloji firmalarının çip yatırımları da 2020’li yıllarda dünya teknoloji haritasında büyük değişime neden olacak. Türkiye olarak küresel rekabet koşullarında yaşanan bu değişimleri kenardan izleme lüksümüz yok. Ülkemiz, en kısa sürede en son teknoloji ve bilgi birikimiyle donanmış bir yerli çip üretimine kavuşmalı” dedi.

ÇİN KURTULMAYA ÇALIŞIYOR

Bahçıvan, dünyada çip konusunda yaşanan gelişmeleri şu şekilde özetledi: “En büyük çip tüketicisi olan Çin, stratejik öneme sahip bu üründe ABD’ye bağımlılıktan kurtulmaya çalışıyor. 2020 itibarıyla Çin, üretimde kullandığı çiplerin yalnızca yüzde 6’sını kendi topraklarında üretiyor ve geri kalan kısmını büyük ölçüde ABD’den ithal etmek zorunda kalıyor. Ayrıca Tayvan, Güney Kore, Avrupa ve Japonya gibi önemli oyuncular da halen Çin’e göre yüksek miktarda çip üretiyor. Bu durumun farkında olan Çin, 2025 sonuna kadar yürürlükte olacak 14. Beş Yıllık Plan kapsamında, bilim ve teknoloji konusundaki dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak için yapay zeka, kuantum bilgisayarlar, entegre devreler gibi pek çok alanda Ar-Ge harcamalarına ayırdığı kaynağı kat kat artırıyor. Buna rağmen, Çin’in kendi iç pazarındaki ihtiyacını uzun bir süre daha ithalatla karşılamak zorunda kalacağı tahmin ediliyor. Sektörde sahip olduğu bu büyük avantajı kaybetmek istemeyen ABD de elbette boş durmuyor. Geçen yıl Huawei ve bağlı ortaklıklarının, ABD firmalarının çip teknolojilerini kullanması 'ulusal güvenlik' gerekçesiyle yasaklandı. Bu kısıtlamalar Biden yönetiminde de yürürlükte kalacak gibi görünüyor. Üstelik ABD kendi içerisinde kamu bütçesinin de desteğiyle çok daha büyük yatırımlara hazırlanıyor. Son olarak ABD Başkanı Biden’ın geçen günlerde açıkladığı 2.2 trilyon dolarlık yatırım planında, ülkenin çip endüstrisine 50 milyar dolarlık destek verilmesi de yer alıyor. Salgın ve tedarik zincirlerinde yol açtığı sıkıntılarla birlikte dünyanın en büyük teknoloji üreticileri, çip üretimini yabancı firmalara yaptırmaktansa kendi bünyelerinde üretmeye yöneliyor. Üstelik iki büyük küresel güç arasındaki rekabeti de fırsata çeviriyorlar. Örneğin Intel ve Samsung, toplamda en az 30 milyar dolar tutarında olması beklenen yatırımlarla ABD’nin Arizona, Texas gibi teknoloji üretiminde öne çıkan eyaletlerinde kendi fabrikalarını kurmaya hazırlanıyor. Dünyanın en büyük çip üreticilerinden biri olan Tayvan merkezli TSMC de artan kapasite baskısını ortadan kaldırabilmek için bu yıl sermaye harcamalarını 28 milyar dolara yükseltti.”

'DOĞRU PLANLAMA İLE HAREKET EDELİM'

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır da, “Çip krizi, dünyanın gündeminde en üst sıralara tırmandı. Nesnelerin internetinin yaygınlaşmasıyla ihtiyaç daha da artacak. 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejjisi'nde yarı iletkenler odak sektörler arasında. Cari açığın fazla olduğu, katma değeri yüksek ürünleri yerli imkanlarla üretmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’nin de tedarik güvenliğini çok daha ileri bir noktaya taşıyacağız. Başarıya ulaşmak için özel sektörle doğru planlama ve koordinasyon halinde hareket edelim” ifadelerini kullandı.

İSTİHDAM KREDİ ORANI ORANTILI DEĞİL

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Paynet, KOBİ’lerin dijital, finansal, teknolojik altyapıları ve gelişim seviyeleri ile gelecek beklentilerini tespit etmek üzere, “KOBİ’lerin Dijital ve Finansal Karnesi” başlıklı bir araştırma yaptı. Araştırmanın açıklandığı toplantıda konuşan TÜRKONFED Başkanı Orhan Turhan, KOBİ'lerin en büyük probleminin nakit akışı ve finansmana erişim olduğunu söyledi. Geçen yıl finansmanın bol olduğu dönemde bile bu sıkıntının sürdüğünü belirten Orhan Turhan, KOBİ'lerin istihdamdan aldığı payla krediden, finansmandan aldığı payın orantılı olmadığını ifade etti. Turhan, KOBİ'lerin daha çok aile işletmeleri olduğuna işaret ederek, bunların yaşamamasının sosyal sıkıntılar getirebileceğine dikkat çekti. Diğer yandan 11 ilde bin KOBİ ile görüşülerek yapılan araştırmanon sonuçları Paynet CEO’su Serkan Çelik, TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Doç. Dr. Nazlı Karamollaoğlu ile Paynet CMO’su Serra Yılmaz tarafından katılımcılarla paylaşıldı. Araştırmaya göre, KOBİ’lerin dijital olgunluk düzeyleriyle finansal olgunlukları arasındaki pozitif ilişki var. Buna göre finansal olgunluk düzeyi üst grupta yer alan şirketlerin yüzde 47.5’inin dijital olgunluğu da üst seviyede yer alırken, finansal olgunluğu alt kategoride olup dijital olgunluğu üst seviyede olan şirketlerin oranı yüzde 3.2’de kaldı.

Sonraki Haber