Sanayici soruyor: Kim bu 20 firma?

İSO'daki tartışma sonrası sanayiciler sıkıntılarını ve görüşlerini Aydınlık'a anlattı. Sanayiciler, 'Biz de Merkez Bankası ile aynı şeyleri istiyoruz.' diyerek, bankacılık sektörünün kredilendirme şeklini ve kredilerin büyüklere akıtılmasını eleştirdiler.

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun İstanbul Sanayi Odası'nda (İSO) yaptığı açıklamalar tartışılmaya devam ediyor. Sanayicileri kredi çekip döviz aldıkları ve stok yaptıkları için eleştiren Kavcıoğlu, son altı ayda bir trilyon liradan fazla kredi kullandırıldığı halde finansman konusunda kendilerine gelen şikayetlere anlam veremediğini ifade etti. Kavcıoğlu bugün ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile görüşecek. Konuştuğumuz sanayicileri Kavcıoğlu'nun kendilerine yönelik eleştirilerine katılmadıklarını, sınırlı sayıdaki firmanın yaptıklarının sanayinin tümüne mal edilemeyeceğini belirttiler.

'KANALLARI KAPATIYOR HAFİYELİK YAPIYORLAR'

TOBB Meclisi'nde yer alan bir sanayici Eximbank kredileri konusundaki şikayetlerini şöyle aktardı: “Asıl sıkıntı Eximbank’ın sevk sonrası döviz kredi kanallarını kapatmış olması. Bu krediler Türk parasını koruma kanunu gereği zaten efektif bir döviz transferi olarak değil. O günkü kurdan TL olarak kullandırılıyor ve vade geldiğinde kredinin tamamını Merkez Bankası'na döviz olarak satmak zorunda kalıyorduk. Bu kredinin faizi de çok cazipti. En son 3-4 ay önde yıllık yüzde 0.60 ile kullandık. Hadi şimdilerde yüzde 1-2 olsun. Bu kanalı kapatınca TL kredi vermek zorunda kalıp emisyonu artırıyor, enflasyonu azdırıyor, sonra da şunu aldın bunu aldın diye hafiyelik yapıyorlar. Bu kanal açılsa zaten dövizin tamamı Merkez Bankası'na satılacak. Çünkü bankalarda döviz faizi de yüzde 12’leri buldu. TOBB'a geldiğinde bunu kendisine soracağız.”

SANAYİCİ SORUYOR: KİM BU 20 FİRMA?

Asıl işi fiyat istikrarını sağlamak ve TL'nin değerini korumak olan Merkez Bankası'nın her toplantıda enflasyon tahminini yüzde 50 artırdığı eleştirisini yapan bir sanayici de, “Bizde listeler var diyorlar. O firmalara kredi kanallarını kapatırsın olur, biter. Nite kredi veriyorlar?” sorusunu sordu.

İSO Meclis üyesi olan ve Kavcıoğlu'nun katıldığı toplantıda da hazır bulunan bir başka sanayici ise, “İki tarafı da iyi anlayıp küçük ve orta ölçekli sanayiciye daha fazla yaklaşmalıyız. Kavcıoğlu tüm kredileri ve destekleri 20 firmanın aldığını zaten söyledi. Buradan başlamak lazım. Mesela bir beyaz eşya firması geçen yıl çeyrek milyar dolar AR-GE desteği almış. Bu firmanın hibeye desteğe ihtiyacı mı var! Dev gibi firmalar Eximbank kredisi kullanıyor. Bunların önüne geçmek ve kaynağı ihtiyacı olan yere aktarmak gerek. Sonra para kalmadı, diyorlar. Bu firmalar zaten belli ölçeğe gelmişler. Onlara parasal olmayan destekler vermek lazım.” ifadelerini kullandı.

ESAS SORUMLU KİM?

Merkez Bankası Başkanı'nın İSO'da sert bir tavır sergilemesini anlamsız bulduklarını belirten bir sanayici de, “Bizler zaten onunla aynı tarafta aynı şeyleri istiyoruz. O TÜSİAD'a kızsın! Esas yüzde 14 ile kredi verip yüzde 24 ile borçlanarak devlet soyuldu. Kamuoyunu kendi taraflarına çekmek için 15-20 firmayı kullanarak tüm sanayicileri zan altında bırakmamalılar. Esas sorumlu bu durumu yaratanlar. Döviz stokçuluğu diye bir şey yoktur. TL stokçuluğu olmadığı gibi. Tüzel ve özel kişilerin tercihleri vardır. Türkiyenin kaynaklarının hiç ihtiyaçları olmamasına rağmen 10-20 firma tarafından kullanılıyor olması çok acı. Yüzde 14 ile devletten kredi alan bankaların neden 45-50 ile faiz aldığını sormak gerek!”

'PROJEYE KREDİ VERİLMELİ'

Hem İSO Meclis Üyesi olan hem de TOBB'da Sektör Meclisi'nde yer alan bir diğer sanayici ise yaşanan tartışmaya ilişkin kaleme aldığımız “Serbest piyasa düzeni kaynakları yalan ediyor” başlıklı yazımızadan dolayı bizi tebrik ederek, şunları söyledi: “Başkan Kavcıoğlu'nun söyledikleri bence yanlış anlaşıldı. Kendi alanıyla ilgili malzeme alanla ilgili bir sorun olduğunu sanmıyorum ama adam tekstilci iken yemek sanayi ile ilgili stok yapıyorsa bunda sorun var. Başkan, 'Biz elimizden geleni verdik ama döviz alanlar oldu.' diyor. 'Şimdi bizim ihtiyacımız var.' diyor. Bu kadar gerilecek bir ortam yok. Döviz tutmak yanlış ama sanayiciyi de dövmemek lazım. İşiyle ilgili yapana laf etmemek lazım. Faaliyet alanlarımızla ilgili kredi dağıtılırken de adamın kapasite raporuna bakmak lazım. Ona göre kredi vermek lazım. Yani özsermayesine göre verilmeli. Bankaya gidiyorsun; yüzde 22 ile kullandırım diyor ama sonra rasyoların yetersiz deyip faktoringe yolluyor. O da bir süre sonra çeklerin yetersiz deyip bir başka faktoringe yani tefeciye havale ediyor. TOBB Başkanı'nın söylediği gibi küçük ve orta ölçekliler krediye ulaşamıyor. Büyüklerin parası var. Bir de bankacılık projeye ortak olmalı. Hayat sigortası diyerek canımıza ortak oluyorlar, ipotek diyerek evdeki çatal kaşığa göz dikiyorlar. Bu devlet yok kaynaklarla pandemi döneminde tıpkı bir anne gibi bize bütün memelerini açtı.”

İMALAT DURGUNLUK SİNYALİ VERDİ

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI, temmuzda 46.9’a gerileyerek üst üste beşinci ay eşik değer 50’nin altında kaldı. Endeks, faaliyet koşullarında Mayıs 2020’den beri en belirgin yavaşlamaya işaret etti. Yavaşlama genel bir talep yetersizliğinden kaynaklanırken belirsiz piyasa koşulları ve devam eden fiyat baskıları bu sorunu derinleştirdi. Temmuzdaki yavaşlama genel bir talep yetersizliğinden kaynaklanırken belirsiz piyasa koşulları ve devam eden fiyat baskıları bu sorunu derinleştirdi. Hem üretim hem de yeni siparişlerde temmuzda Kovid-19 salgınının ilk dalgasından bu yana en belirgin ivme kaybı gözlendi. Talep tarafındaki nispeten olumlu gelişme, yeni ihracat siparişlerindeki yatay seyir oldu. Bir diğer olumlu gösterge de bazı firmaların kapasite genişletme çabalarına bağlı olarak istihdam artışının devam etmesiydi. Bununla birlikte, yeni işe alımlar çok ılımlı düzeyde kaldı ve 26 aydır süren iyileşme eğiliminin en düşük artışı gerçekleşti. Firmalar yeni siparişlerdeki yavaşlamayla bağlantılı olarak satın alma faaliyetlerini yavaşlatırken girdi stoklarında da son üç ayın ilk düşüşü kaydedildi. Girdi maliyetleri Türk lirasındaki değer kaybına bağlı olarak keskin şekilde artmaya devam etse de bu artış Şubat 2021’den beri en ılımlı düzeyde gerçekleşti. Böylece nihai ürün fiyatları enflasyonu üst üste dördüncü ay geriledi ve yaklaşık bir buçuk yılın en düşük artışı kaydedildi. Tedarikçilerin malzeme temin etmede yaşadığı zorluklara ve küresel lojistik sorunlarına bağlı olarak tedarikçilerin teslimat süreleri artmaya devam etti. Tedarik zincirlerindeki aksamalar son üç ayın en belirgin düzeyinde olmasına rağmen yılın başlarına kıyasla çok daha ılımlı seyretti.

TAKİP EDİLEN 10 SEKTÖRDE ÜRETİM YAVAŞLADI

İstanbul Sanayi Odası Türkiye Sektörel PMI, temmuz ayında imalat sanayi sektörü genelinde zayıflığa işaret etti. Son 15 aylık dönemde ilk kez 10 sektörün tamamında üretim yavaşladı. En belirgin düşüşlerin gerçekleştiği iki sektör, metalik olmayan mineral ürünler ile tekstil ürünleri oldu. Benzer şekilde, 10 sektörün dokuzunda yeni siparişler yavaşlama gösterirken bu durumun istisnası kara ve deniz taşıtları sektöründe kaydedilen güçlü artış oldu. En keskin yavaşlama ise tekstil ürünlerinde gerçekleşti ve bu sektörün yeni siparişleri Kovid-19 salgınının ilk dalgasından bu yana en hızlı düşüşü gösterdi. Dış talep tarafında ise kısmen daha olumlu bir tablo gözlendi ve on sektörün üçünde yeni ihracat siparişleri artış kaydetti. Talepteki zayıflık belirtilerinin yanı sıra üretim gereksinimlerindeki düşüş, sektörlerin çoğunluğunda istihdamın azalmasına yol açtı. Gıda ürünleri, ana metal sanayi ve giyim ve deri ürünlerinde istihdam artış eğilimi kesintiye uğradı. Satın alma faaliyetlerinde de genele yaygın bir yavaşlama gözlendi. Girdi alımlarını artıran tek sektör kara ve deniz taşıtları oldu. Ancak diğerlerinde olduğu gibi bu sektörde de firmalar girdi stoklarını azalttı.

Sonraki Haber