Satrançta Dünya Şampiyonu olunan yaşlar gençleşiyor

İlk resmi dünya satranç şampiyonluğu maçı 1886'da Wilhelm Steinitz ile Johannes Zukertort arasında oynandı. Demek ki dünya şampiyonluğunun bir buçuk asra yaklaşan tarihi var. İlk şampiyonlar yaşlıydılar.

Satrançta Dünya Şampiyonu olunan yaşlar gençleşiyor

SATRANÇ VE HAYAT

İlk resmi dünya satranç şampiyonluğu maçı 1886'da Wilhelm Steinitz ile Johannes Zukertort arasında oynandı. Demek ki dünya şampiyonluğunun bir buçuk asra yaklaşan tarihi var.

İlk şampiyonlar yaşlıydılar. O dönemlerde tecrübe şampiyon olmak için ön koşul gibi görünüyordu. Zamanla şampiyonluk yaşı gençleşmiş ve önce 40'ın sonra da 30'un altına inmiştir.

Satranç gibi zihin gücüne dayanan bir oyunda genç yaşlarda başarılı olunmasını anlamak kolaydır. İlginç olan ilk dönemlerde yaşlı ustaların gösterdiği başarıyı yorumlamaktır.

İlk dünya şampiyonu olan Wilhelm Steinitz tam 50 yaşındaydı. Bugün 50 yaş satrançta veteran yani yaşlı sporcu kategorisine girmektedir ve bu yaşta bir satranççının 20 ya da 25'lik bir ustayla baş etmesi neredeyse imkansız görülmektedir.

İleri yaşlarda hafıza gücünde ve düşünme hızında azalma olduğu bir gerçektir. Peki o zaman neydi 1886'da 50 yaşındaki Steinitz'in şampiyon olmasını sağlayan koşullar?

Satranç o dönemlerde eğitimden ziyade bireysel yeteneğe dayalı oynanıyordu. Satrancı geliştirmek için yazılmış kitaplar çok azdı. Günümüzdekine benzer düzenli turnuvalardan söz etmek mümkün değildi.

Steinitz satrancı bilimsel olarak ele alan, oyunun temel ilkelerini sınıflandırıp metotlu şekilde ortaya koyan ilk ustadır. Yani bir anlamda modern satrancın başöğretmenidir. Onun geç yaşta elde ettiği şampiyonluğun nedeni sahip olduğu oyun anlayışında aranmalıdır.

1894'te Steinitz'i yenerek şampiyon olan Alman usta Emanuel Lasker 25 yaşındaydı. Satranç dünyası ilk defa genç bir şampiyon ile tanışıyordu.

Ne var ki Lasker şampiyonluğunu aralıksız 27 yıl korumayı başardı. Unvanı 1921 yılında Capablanca'ya bıraktığında 52 yaşındaydı. Lasker için de yaşlı bir şampiyon diyebiliriz.

Kübalı Jose Raul Capablanca unvanı Lasker'in elinden aldığında 33 yaşındaydı. Bundan sonra bir müddet şampiyon olma yaşı 30 ile 40 arasında devam eder. Artık Steinitz ve Lasker gibi 50 yaşının üzerinde şampiyon olan ya da kalabilen görülmez.

Capablanca 1927 yılında unvanını Rus usta Alekhine’e kaptırdı. Yeni şampiyon Alexander Alekhine o tarihte 35 yaşındaydı.

Onu yenen Hollandalı Max Euwe ise 34 yaşındaydı.

Altıncı ve yedinci şampiyon Sovyet ustalardan Botvinnik 37, Smislov 36 yaşındaydı.

1960 yılında dünya şampiyonu olan Sovyet büyük usta Tal sadece 23 yaşındaydı. Bu o zaman için bir rekordu.

Sonraki şampiyon Tigran Petrosian 34, Boris Spassky ise 32 yaşındaydı.

1972'de Amerikalı efsane Bobby Fischer sahneye çıktı ve Spassky'yi yenerek şampiyonluğu uzun bir aradan sonra ilk defa Rus mahallesinden alıp Batıya getirdi. Fischer unvanı kazandığında 29 yaşındaydı.

Fischer'den sonra şampiyonluk yaşı gençleşmeye devam etti. Artık ustalar genellikle 30 yaşının altında unvan kazanacaklardı.

Anatoly Karpov 24 yaşında, onu izleyen Kasparov ise 22 yaşında şampiyon olur. 22 yaş bu alanda bir rekordur.

Kasparov'un öğrencisi Kramnik hocasını yenerek unvanı aldığında 25 yaşındadır.

Hindistan'lı Anand Rus'ların elinden şampiyonluğu yeniden kaptığında 30 yaşındaydı.

Onu izleyen Norveçli Carlsen 22 yaşında şampiyon olur.

Şu anki dünya şampiyonu Çinli Ding Liren ise 31 yaşında.

1983'te Kasparov dünya şampiyonluğuna giderken adaylar maçında onunla oynama hakkı elde eden eski şampiyonlardan Smislov'u özel olarak tekrar anmak istiyoruz. Zira o tarihte Kasparov 22 yaşındayken Smislov 62 yaşındaydı.

Bu yaşta bir ustanın adaylar maçı oynaması nadir bir örnektir.

Bir buçuk asırlık dünya şampiyonluğu serüvenine baktığımızda, sonuç olarak 1970'lerden itibaren şampiyon olma yaşının gençleştiğini söyleyebiliriz.

Bunun nedeni satranç kitaplarının yaygınlaşması ve gençlerin çocuk denecek yaşlardan itibaren satranca bilimsel yöntemlerle başlayabilmesidir. İzleyen dönemde internetin yaygınlaşması da satrancın gençler arasında benimsenmesi ve ilerletilmesine katkıda bulundu. Tecrübenin önemi inkar edilememekle beraber artık erken yaşlarda alınan eğitimle çok hızlı yükselmenin mümkün olduğu anlaşıldı. Neredeyse çocuk denilebilecek onlu yaşlarının başında Büyük Usta unvanını alan oyuncuların sayısı arttı. Bu durum, gençlerimize yapacağımız eğitim yatırımlarının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

BULMACA KÖŞESİ

Soru 23:

Beyaz Oynar Kazanır

Beyaz Taşlar:

Şg1, Vf6, Kf1, Ke7, Fg2, Ac4, Pb3,h3.

Siyah Taşlar:

Şg8, Vg3,Kb8, Kb4, Ae6, Af8, Pc5,g6,h7.

GÜNÜN SÖZÜ

“Satranç bir sineğin içebileceği, bir filin yıkanabileceği bir denizdir.”

Hint atasözü

MİNYATÜR KÖŞESİ

NN – NN

Albin Karşı Gambiti

1.d4 d5 2. c4 e5
Fedaya feda ile karşılık veren ilginç bir hamle. Beyaz için panzehiri bilinmekle beraber şaşırılırsa ani kayba neden olabilir.
3. dxe5 d4 4. e3 Fb4+ 5. Fd2 dxe3! 6. Fxb4? exf2+ 7. Şe2 fxg1=A+! 8. Kxg1 Fg4+ 0-1.

BU HAFTAKİ SORUMUZUN ÇÖZÜMÜ

Çözüm 23:

Prudnikowa - Paulauskiene
Debrecen, 1992
1. Kg7+ Axg7 2. Vf7+ Şh8 3. Vxf8+ Kxf8 4. Kxf8+ mat 1-0.

Bize ulaşmak için:

kerimaltinok@gmail.com

Sonraki Haber