Savaşın Kızıldeniz cephesi

İsrail ile Filistin arasında 7 Ekim'de başlayan savaş, Doğu Akdeniz'in ardından Kızıldeniz'de de etkisini göstermeye başladı. İsrail Ordusu'ndan yapılan açıklamada, Kızıldeniz’den İsrail tarafına karadan karaya füze atıldığı aktarıldı. Söz konusu füzenin İsrail’e ait hava savunma sistemi tarafından imha edildiği ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, Kızıldeniz’de tespit edilen bir “hava tehdidinin” ardından savaş uçaklarının havalandığı ve söz konusu hedefin İsrail sınırlarına ulaşmadan imha edildiği kaydedildi. Söz konusu hava hedefinin tipi veya nereden gönderildiğine ilişkin bilgi verilmezken, “düşman hava aracı” nedeniyle ülkenin güneyindeki Elat kentinde sirenlerin çaldığını öğrenildi. Daha sonra kameraların karşısına geçen İsrail Ordu Sözcüsü, “Belli ki bu İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler tarafından atıldı.” ifadesini kullandı.

HUSİLER ÜSTLENDİ

Husiler de insansız hava araçları (İHA) ve füzelerle İsrail'e yönelik saldırılar düzenlediklerini doğruladı. Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya es-Seri, çok sayıda füze ve İHA'larla İsrail'i hedef aldıklarını bildirdi. İsrail zulmü altındaki Filistinlilere destek için üçüncü kez operasyon düzenlediklerini ifade eden Seri, İsrail'in saldırıları duruncaya kadar İHA ve füzeli saldırılarını sürdüreceklerini ifade etti.

Füzelerin Yemen'in Kızıldeniz kıyısındaki Hudeyde ve Hacca vilayetlerinde bulunan mevzilerden ateşlendiği öğrenildi.

Böylece Yemen'de Eylül 2014'ten beri başkent Sana ve diğer bazı bölgeleri kontrollerinde tutan Husiler, ilk defa İsrail'e yönelik saldırıları üstlenmiş oldu.

İSRAİL GEMİ GÖNDERDİ

Gelişmeler üzerine İsrail Deniz Kuvvetleri, Kızıldeniz’e savaş gemileri sevk ettiğini açıkladı. İsrail Ordusu'ndan yapılan yazılı açıklamada, “Durum değerlendirmesi doğrultusunda ve bölgede artan savunma çalışmaları kapsamında Deniz Kuvvetlerine ait füze gemileri Kızıldeniz bölgesine ulaştı.” bilgisi paylaşıldı.
İsrail'in bölgeye sevk ettiği geminin Sa'ar 5 sınıfı bir korvet olduğu görüldü. Gemide 64 adet Barak 1 karadan havaya füze, 8 adet RGM 84 Harpoon gemisavar füzesi ve 6 adet torpido kovanı bulunuyor.

ABD GEMİSİ DE BÖLGEDE

Diğer yandan ABD de 7 Ekim'den sonra Arleigh Burke sınıfı muhriplerinden olan USS Carney savaş gemisini Kızıldeniz'e sevk ettiğini duyurmuştu. Geminin bölgeye ulaşmasının ardından 19 Ekim'de Yemen'den atılan üç seyir füzesi ve sekiz dronun USS Carney'deki 11 adet SM-2 Füzesi ile imha edildiği açıklanmıştı. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü General Pat Ryder, füzelerin Yemen'de karadan fırlatıldığını, Kızıldeniz boyunca kuzey istikametine, potansiyel olarak İsrail'deki hedeflere doğru gittiğini bildirmişti. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de “İran ve vekil güçlerin Orta Doğu'daki faaliyetlerinin arttığı” ve bu nedenle bölgedeki ABD güçlerinin kuvvetlendirilmesi için ek destek sağlanacağını bildirmişti. Söz konusu desteğin “bölgesel caydırıcılık çabalarını güçlendireceğini, bölgedeki ABD kuvvetlerinin güvenliğini arttıracağını ve İsrail'in savunmasına yardımcı olacağını” belirten Austin, ABD birliklerinin güvenliği için bölgede ek güçlerin konuşlandırılacağını ve Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması (THAAD) sistemi bataryası gönderileceğini kaydetmişti.

DİRENİŞ GÜÇLERİ HAREKETE GEÇİYOR

İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, 17 Ekim'de yaptığı bir konuşmada, İsrail'in saldırılarına devam etmesi halinde bölgedeki “direniş güçlerinin” harekete geçeceği uyarısında bulunmuştu. “Direniş güçleri”nden kastın İsrail'in kuzeyinden Lübnan merkezli Hizbullah, doğudan Irak ve Suriye'de konuşlu Şii milis güçler ile güneyde Yemen'de yönetimi elinde bulunduran Husilerin olduğu öngörülüyor.

Ayrıca, 29 Ekim Pazar günü Lübnan’da bir araya gelen Filistinli 5 direniş örgütü (HAMAS, İslami Cihat, FHKC, FDKC, FHKC-GK) ortak açıklama yaparak, ulusal birlik vurgusu yapmış, ABD ve İsrail ile ortak mücadele edeceklerini tekrar beyan etmişti.