Savaşların ve siyaset yöntemlerinin sanata yansımaları

‘Rusya - Ukrayna arasında savaşa yol açanların bu olumsuz yöntemi, kendi siyasetlerinin psikolojisini, sanata, sanatçılara ve sanat alıcılarına olumsuz olarak yansıtmasıdır’

Kale surlarında: Onları içeri alalım! (1871) Vasili Vereşçagin

Yüzyıllardır çeşitli nedenlerle var olan ve son olarak Rusya-Ukrayna arasında gündemde olan savaşların, ölenlerin yanı sıra, yaşayan insanlara, diğer canlılara olumsuz yansımaları herkesçe görülmektedir. Doğrudan savaşın içinde olanlar kadar, olmayanlara da bir savaşın ekonomik, psikolojik, sosyal, çevresel ve kültürel yansımaları açıktır. Olumsuz yansımalardan biri de sanattadır. Hali hazırda yaşamayan, konuyla ilgisi olmayan ve eserleri Dünya'da kabul görmüş onca Rus sanatçının ve eserlerinin yok sayılması bir tarafa, Ukraynalı sanatçıların da ülkesinden edilmesi veya yaşamını yitirmesi diğer yanda, savaşın ve savaşa yol açanların siyasetinin sanata olumsuz yansımalarıdır.

SANATÇININ SAVAŞI YANSITMASI

Sanatçıların olumsuz durumunun yanı sıra, sanatçılar da savaşları çeşitli sanat eserleriyle yıllardır yansıtmışlardır. Bunları yansıtanların içinde -kendi dönemlerindeki otokratik yönetimi eleştiren- Rus sanatçılar da vardır. Bu dönemdeki Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yasaklanmaya çalışılan bazı Rus sanatçılar da savaşları yıllardır çeşitli sanat dallarındaki eserlerinde çeşitli yönleriyle yansıtmıştır. Adıyla ilk akla gelen eserlerden biri Rus yazar Lev Tolstoy'un “Savaş ve Barış” adlı romanıdır. 1812’deki Fransa-Rusya savaşını ve her şeye rağmen yaşanan aşklarla da “barış”ı anlatır roman. Savaşçı siyaset karşıtı (pasifist) savaş ressamı Vasili Vereşçagin de aynı savaşa ve başka savaşlara dair birçok resim yaparak savaş ortamını yansıtmıştır.

Rus besteci Alexandr Borodin'in, Vladimir Stasov ile birlikte librettosunu yazıp bestelediği “Prens Igor” operası da aşkın, insanlığın savaştan daha önce geldiğini yansıtması bakımından örneklenebilir. Igor Destanı’nda zafere aç, savaşta yenilip halkının servetini dibe batıran Igor’a yapılan bir eleştirinin uyarlamasıdır Prens Igor operası. Günümüzde ise birçok genç Rus Rock müzisyeni savaş karşıtı şarkılar söylemektedir. Bunlardan biri, Tarakany’nin “Savaş Alarmı” şarkısında savaşın yansımasıdır: “Her gün paranoya daha da güçleniyor... Nasıl savaş alanı olabiliriz. Aşkın yaşadığı yer... İnanması güç ama bu bir rüya değil! Biliyor musun, ben de barut kokusu alabiliyorum...”

SAVAŞ VE SİYASET DIŞINDAKİ SANATÇILAR

II. Dünya Savaşı'nda kendi devletini destekleyen sanatçılar olduğu gibi, günümüzde aynı yönde Rus sanatçılar da vardır. Bu yöndeki Rus sanatçılar da her şeyi göze alarak Rusya dışında bulundukları ülkelerde ideolojilerini sanatlarından öte tutabilmektedir. Bu sanatçılardan kimileri pasifist olsa da kimileri de neye göre davranacaklarına dair ikilemde kalmaktadır. Bu da onlar üzerindeki olumsuz psikolojik yansımadır.

Aydınlık Gazetesi Kültür-Sanat Servisi’nin günlerdir sunduğu haberlerde de görüleceği gibi, konuyla ilgisiz olan birçok Rus sanatçı çeşitli sanat kurumlarından çıkarılmakta, konserleri iptal edilmekte, Rus bestecilerin eserleri konser repertuvarlarından çıkarılmaktadır. Bu da sadece savaşın değil, savaşı yönlendirenlerin siyasetinin sanata olumsuz yansımasıdır. Tabii ki tüm Ukraynalılar’da olduğu gibi, Ukraynalı sanatçılar da içine sokuldukları savaştan olumsuz olarak etkilenmektedir ve hatta Ukraynalı balet Artem Datsishin bu savaşta hayatını kaybetmiştir. Onun adına 19 Mart’ta Londra’da düzenlenen “Ukrayna İçin Dans” adlı etkinlikte Rus ve Ukraynalı sanatçıların aynı sahnede bir arada olması, savaş ve siyaset dışında olan sanatçıların kendi arasında bir sorunu olmadığının sanat yoluyla yansıtılması ve tepkisidir.

SİYASET PSİKOLOJİSİ VE SANAT

Avrupa ülkeleri ve ABD’nin, kendilerinin yol açtığı savaş yüzünden Rusya yönetimine tepki olarak uluslararası Rus sanatçıları, çalışmalarını ve eserlerini yok saymaya çalışması, savaşın sanata olumsuz yansımasının yanı sıra, siyasetin de konuyla ilgisiz sanatçıları ve sanat alıcılarını cezalandırmasıdır. Bu açıdan, Rusya-Ukrayna arasında savaşa yol açanların bu olumsuz yöntemi, kendi siyasetlerinin psikolojisini, sanata, -hangi ülkeden olursa olsun- sanatçılara ve sanat alıcılarına olumsuz olarak yansıtmasıdır.

Ancak, yaşayan ve özellikle yaşamayan Rus sanatçıların eserlerinin dışlanması, tarafsız durmaya çalışan Türkiye'de pek söz konusu olmasa da iki müzik yorumcusu 12 Mart’ta önceden planlanmış ve içinde Rus bestecilerin eserleri de olan bir konserden çekilmiştir. Ama aynı konserin asıl solisti önce ikilemde kalsa da Ankara’dan çağırdığı bir piyanistle konserini tarafsızca yapmıştır. Bu da savaşın ve siyasetinin her yerdeki sanatçılara psikolojik yansımasıdır.

Yazımızı, savaşa yol açan siyaseti kınayarak ve “insanlığı, sanatı ve sanatçıyı rahat bırakın!” diyerek bitirelim...

Sonraki Haber