Savunma işçileri Ankara kapısından alınmadı: Vatan bekçisiyiz hakkımızı istiyoruz

Savunma sanayi işçileri Ankara kapısından alınmayınca, eylemi bulundukları yerde yaptı. İşçiler, bir an önce iyileştirme beklediklerini ifade etti. Türkiye’nin uçaklarını uçuran, tanklarını yüzdüren işçiler, tepkilerini yükseltti.

Türk Harb-İş Sendikası’nın Eskişehir ve İstanbul Şubeleri’nin dün Ankara Ulus Meydanı’nda yapılması hedeflenen basın açıklaması, kolluk kuvvetleri ve idari görevlilerin engeline takıldı. Eskişehir’den Ankara’da yapılacak açıklama için yola çıkan işçiler, Ankara girişinde “Valilik izni olmadığı” gerekçesiyle durduruldu. Şube Başkanları iznin alındığını, engellemelerin başka bir nedene dayandığına işaret etti. Savunma işçileri, basın açıklamasını Ankara kapısı önünde yaptı. “Savunma işçisi vatan bekçisi, Alaattin uyuma üyene sahip çık, baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.

Ankara’da Ulus Meydanı’na ulaşabilen diğer işçiler de polisin yönlendirmesiyle dağıtıldı. Polis amiri, alınan iznin 150 kişilik bir işçi grubunu kapsadığını, ancak kalabalığın sayısının fazla olması nedeniyle Valiliğin bu yönde talimat verdiğini aktardı.

‘İŞÇİLERE HAKSIZLIKTIR’

Ankara’ya alınmayan işçiler de basın açıklamasını sınırda yaptı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bugün toplu halde Ankara’ya girişimiz engellenmiştir. Bu kararı dayatanlara sesleniyorum: Bu suçtur ve Türk Harb-İş üyelerine yapılan büyük bir haksızlıktır. Bunu buradan protesto ediyoruz. Biz aylardır söylüyoruz. Ülkemizin çok önemli işlerine imza atan, yıllardır özveriyle çalışan insanlarız. Hiçbir dönemde, hiçbir zaman devletine milletine sadık olmayan insanlar olmadık. Her zaman milletimizin emrinde çalışmaya devam ederiz ama bizler bu ülkenin uçaklarını uçurur, denizaltılarını yüzdürürken bugün teröristlikle suçlanıyoruz!

ESKİŞEHİR’DE DEVAM EDECEKLER

“Biz ‘geçinemiyoruz’ diyoruz ve hakkımızı istiyoruz sadece. Bize sahip çıkacağınız yerde, Ankara’ya alınmıyoruz. Oturduğunuz yerden talimat vererek işçiyi alana sokmamazlık yapamazsınız. Biz tamamen insanca yaşamak için kaydadeğer zam istediğimizi söyledik. Türk hava kuvvetlerinin uçuş sistemiyle ilgili risk altına girdiğini, bakım onarım faaliyetlerinin düşük ücretler nedeniyle ayrılıp özel sektöre geçen işçi arkadaşlarımızdan kaynaklı riske gireceğini söyledik. Bunların hangisi marjinalliktir!

Bugüne kadar hiçbir Türk Harb-İş üyesinin emniyet mensuplarıyla karşı karşıya gelmediği bundan sonra da gelmeyeceği vurgulanan açıklamada “Bugün hep beraber Eskişehir’e dönüyoruz, açıklamalarımızı orada yapacağız.” denildi. Açıklama mücadele kararlılığıyla tamamlandı.

'MARJİNAL EYLEMLERE GİRİŞMEYİZ'

Öte yandan Ankara’da Ulus Meydanı’ndaki işçiler de sendikadan haklarının savunulması yönünde daha fazla çaba göstermesini talep ederek şu ifadeleri kullandılar: "Ocak ayında yapacağımız büyük Ankara mitingimiz, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısı nedeniyle ertelenmişti. Daha sonrası için de ‘Çalışma Bakanlığı ile görüşmeler devam ediyor.’ deniliyor. İmzalanan ek protokolde kelime oyunları var. Biz bir an önce adil bir iyileştirme ve haklarımızı almayı bekliyoruz. Geçinemiyoruz. Bizlere yakışmayan, marjinal eylemlere girişmeyiz. Hakkımızı aramak için yasal haklarımızı kullanıp açıklama yapacağız.

'SENDİKAMIZIN BİRLİĞİ ZARAR GÖRÜYOR'

"Bu durum Sendikamızın birliğine de zarar veriyor. Sendikamızın 7 şubesinden Eskişehir ve İstanbul genel merkezi yetersiz bulurken, diğer 5 şube genel merkezi destekliyor. Sendikadan ayrılanlar var. Yeni bir sendika kurulmuş, hazır bekliyor!"

NE OLMUŞTU?

Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Soydan, cuma günü bir basın açıklaması yaparak "Eskişehir ve İstanbul şube yöneticilerinin aldığı eylem kararı, üyelerimizin mağduriyetini giderebilmek için sürdürdüğümüz süreci sabote etmektedir. Tüm uyarılarımıza rağmen kendi başlarına hareket edenler, doğacak tüm olumsuz sonuçların da baş müsebbibi olacaktır." ifadelerini kullanmıştı.

Soydan, yazılı açıklamasında, 30 Ocak'ta Sendika Genel Merkezi'nde tüm şube başkanlarının katılımıyla yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında, son günlerde askeri iş yerlerinde çalışan sendika üyesi işçilerin sorunlarını çözebilmek amacıyla hükümetle çeşitli görüşmeler yaptıklarını aktardıklarını belirtmişti.

ATALAY: ADIM ATILMALI

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise 7 Şubat’ta AA muhabirine yaptığı açıklamada "Kamu işçisinin ücretleriyle ilgili düzenlemeye ihtiyaç var. Bunun adına 'ek zam' mı dersiniz, 'iyileştirme' mi dersiniz. Bu yönde bir adım atılmalı." demişti. Atalay, "TÜRK-İŞ Kamu Koordinasyon Kurulu olarak ortak karar aldık. Sendikaların istemediği hiçbir işe imza atmamız mümkün değil. Bu, beklentileri karşılamadı. Millet bundan memnun oldu mu? Hayır. Ben de memnun olmadım." diye konuşmuştu.

BORDROSUYLA GELDİ

Eylem için İstanbul'dan kendi imkanlarıyla Ankara’ya ulaşabilen işçilerden biri bordrosunu göstererek, 25 bin 910 lira maaş aldığını, ev kirasının 10 bin liradan 20 bin liraya çıkacağını, bu şartlarda ailesini geçindirmesinin mümkün olmadığını söyledi.

İstanbul'dan gelen diğer bir işçi de sendikaya tepki göstererek "Genel Başkanımız dün (önceki gün) yaptığı paylaşımda bizi 'terörist' olarak yaftaladı. Biz yalnızca hakkımızı arıyoruz. Devletin savunma sanayisi gibi stratejik bir alanda çalışan, vatanına milletine bağlı, pandemide ülkemize ve yurtdışına gönderilen maskelerin üretiminde gece gündüz çalışan, Cumhurbaşkanımızın, Genel Kurmay Başkanımızın üniformasını üreten bizler nasıl ‘terörist’ olabiliriz." dedi.

Sonraki Haber