Schengen vizesi çileye dönüştü: İş dünyası, sanatçılar, turistler mağdur oldu

Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasındaki vize krizi derinleşiyor. Aylarca vize kuyruklarında bekletilen Türk vatandaşlarına ‘ret’ yanıtı da verilebiliyor. Turistik gezi, okul ve iş için seyahat etmek isteyenlerin yaşadığı mağduriyet artıyor. Bu durumdan en fazla etkilenen ise iş çevreleri oldu

Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında ‘vize sorunu’ yaşanıyor. Türkiye’nin Schengen vizesi sorunu, pandemide uzaktan çalışmaya geçilmesi, seyahat yasakları ve çeşitli ülkelerin büyükelçiliklerinin personel azaltmasıyla başladı. Ancak pandemi sonrasında seyahatlerin yeniden açılmasıyla Türkiye’den artan vize başvuruları karşılanmamaya başladı. Son 2 yılda sorun çığ gibi büyüdü. Türk vatandaşları vize için randevu alamıyor, başvuru süreci aylarca sürüyor daha da önemlisi vize başvuruları reddediliyor.

Bu yılın başından bu yana ret verilen vize başvuruları yüzde 50’lere yaklaştı. Türkiye 778 bin 409 dosyayla en çok başvuru yapan ülke oldu. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, vize müracaatları konusunda sistemli bir engelleme olduğunu belirterek, "2022'de ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15'in üzerinde iken, 2023'te bu oran yüzde 50 civarına yükseldi" dedi.

SİYASİ ŞANTAJA DÖNDÜ

Vize şirketi İDATA’nın verilerine göre, Türkiye’den yapılan başvuruların ret oranı Rusya’nın 5 kat üzerinde. Türkiye, Avrupa ülkelerinin büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak rahatsızlığı en üst seviyede dile getirdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulunda iş insanlarına seslenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Son dönemde siyasi şantaj olarak kullanılan vize sorununu en kısa sürede hal yoluna koyacağız” dedi.

MAĞDURİYETLER ARTIYOR

Avrupa Birliği ülkelerinin Schengen başvurularına ret sayısı artarken, vize eziyetine en çok AB’ye turistik ziyaret yapmak isteyenlerle, öğrenci ve işadamları maruz kalıyor.

Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan Vikivize danışmanlık sahibi Ertuğrul Kaykun yaşanan sıkıntıları şu şekilde açıkladı:

“Asıl sorun, vizelerin reddedilmesinde. Özellikle Almanya, Hollanda ve İtalya başkonsolosluklarına yapılan başvurular, yoğunluk gerekçesiyle reddedildi. Bu kişilerin yüzde 99 Almanya’ya ya da Hollanda’ya kaçma ihtimali olmamalarına karşı ret aldılar, halbuki bu kişilerin maddi durumu da iyi. Üstelik hepsi de davetiye ile başvuru yapıyor, hepsi de daha önce vize almış insanlar.

Sorun yaklaşık iki senedir sürüyor. İlk başlarda salgına yorumladık, ancak salgının ardından da düzelme olmadı. Mesela İtalya'nın, başvuruları 3-4 gün içinde sonuçlandırırken artık uzadığına ve reddedildiğine denk geliyoruz. Ayrıca evraklarda da ciddi bir hassasiyet başladı, özellikle banka dekontlarını çok daha ayrıntılı istiyorlar. Daha önce 4-5 gün içinde vize başvuruları için randevu alma seçeneği olurken bugün en az 1 ay sürüyor, randevu alınamıyor.”

‘VİZE SÜRESİ DE KISALDI’

“Vize alanların aldıkları vizelerin süresi de kısaldı. Daha önce 6 ay alanlar artık alabilirlerse kaldıkları süre boyunca vize alabiliyorlar. Turizm operatörleri ve başvuru şirketlerinin önemli gelir kapılarından biri, fuar turları fakat artık Schengen ülkelerinin fuar turları katılımcıları için de vize vermediğini görüyoruz. Söz konusu iş yerleri ise bu sebeple ciddi zararla karşılaşıyorlar. Bir fuar yeri için bir şirket 50 bin avro ödeyebiliyor. Ancak vize alamayınca fuara da kimse katılamıyor. Şirket bu sayede ciddi zarara uğruyor. Şimdi kasım ayında Almanya'nın Düsseldorf kentinde Medica fuarı olacak. Bu fuara normalde Türkiye'den yaklaşık 2 bin kişi katılır, ancak başvuruların reddedilmesi bu katılımları da tehlikeye sokuyor.

Gerekçeleri siyasi, çünkü eskiden randevusuz da İDATA’ya gider başvuru yapardık. Artık randevu olmadan hiçbir başvuru kabul edilmiyor. Olumlu sonuçlanan başvuru sayıları ise 5’te bir oranında düştü. Tabi bu bir yandan Türkiye'den Avrupa'ya artan göç ve iltica başvuruları ile alakalı, bir yandan da yeşil pasaport kullanıcılarının sayısındaki artışla. Avrupa diyor ki yeşil pasaportlu vatandaşlara zaten vize serbestisi uygulanıyor. Niye başkalarına da vize verelim deniyor.”

‘İŞİMİZİ YAPAMAZ DURUMA GELDİK’

Vize alımı konusunda en fazla mağduriyet ise iş çevrelerinde yaşanıyor. Kemal Başaran A.Ş. yöneticisi Kerem Başaran vize verilmemesinin sonuçlarını ve amacın ne olduğu anlattı. Başaran Aydınlık Avrupa’ya şu açıklamaları yaptı:

“İş insanlarının hakikaten Avrupa'dan vize alması zorlaştı. Bu durum işimizi engeller hale geldi. Vize alabilmek için. Önce bir randevu almanız gerekiyor. Bir buçuk iki ay sonraya bile randevu verebiliyorlar. Randevuyu aldıktan sonra evrakları hazırlayıp konsolosluklarına teslim etmeniz gerekiyor. Evraklarınızı, pasaportunuzla birlikte teslim ettikten sonra da yaklaşık bir ay sürüyor vizenin verilmesi.  Dolayısıyla bir ay boyunca da pasaport elimizde olmuyor. Burada Avrupa'ya gitmek için planlama yapmak çok zorlaşıyor. Diğer yurt dışı planlamalarınızı da yapamıyorsunuz. O bir ay boyunca hiçbir ülkeye gidemezsiniz. Çünkü pasaport elinizde değil. Burada büyük bir sorun çıkıyor. Halbuki bizden vize istemeyen birçok ülke var. Onlara bile gidemiyorsunuz. Yani İran'a gidemezsiniz.  Pasaportumuz elimizde olmuyor çünkü. Bu işin birinci boyutu.”

‘HAKSIZ REKABET YAŞANIYOR’

“İkincisi ise bu durum haksız rekabete yol açıyor. Gümrük Birliği’ndeyiz biliyorsunuz. Avrupa bize gümrüksüz mal satıyor. Biz de onlara gümrüksüz mal satıyoruz. Ancak bu o şekilde olmuyor. Bizim orada mal satışımız engelleniyor. Düşünün ki Avrupa’da mal satan bir firmasınız; bir fuara katılacaksınız. Aylarca vize beklemeniz lazım. Ülkemize mal satan Avrupa firmalarının yetkilileri uçak bileti olduğu sürece planlamalarını yapıp Türkiye'ye gelebiliyorlar. Bizse planlamamızı yaptıktan iki buçuk ay sonra belki gidebiliyoruz. Bu da haksız rekabete yol açıyor. Bu da olayın ikinci boyutu.”

‘TÜRKİYE KARŞITI PROPAGANDA VAR’

Kerem Başaran

“Üçüncüsü de psikolojik olarak büyük bir baskı oluşturuluyor. Türkiye karşıtı bir propaganda da var. Avrupa devlet eliyle yürütülen bir Türkiye karşıtlığı. Bu şekilde biz Avrupa'ya ne mal götürebiliyoruz ne de kendi pazarımızda markalarımızı Avrupa markalarına karşı koruyabiliyoruz. Pazarlarımızda Avrupalılar at koşturuyor. Psikolojik baskı yüzünden kendi kaliteli malımızı bile Avrupa'nın kalitesiz malına karşı zor pazarlıyoruz.”

‘KAMU ZARARA UĞRATILIYOR’

“Burada sanayicinin zararından çok kamunun zararına odaklanmak daha doğru. Biz Türkiye'de üretim yapan şirketiz. Kazancımızın vergisini de Türkiye'de ödüyoruz. Rakibimiz Avrupalılar Türkiye'ye getirip sattıkları malların vergisini kendi ülkelerine ödüyorlar. Bunu kısaca anlatayım. Şimdi Almanya merkezli bir firma olduğunu düşünün. Türkiye'de bunun şubesi var. Malın gerçek değeri ihracat değeri 100 avro olsun. Buradaki satış değeri de 200 avro olsun. 100 avroluk güzel bir kar var değil mi? Şirketler şu şekilde yapıyor. Almanya'dan malı kendi şirketi olduğu için burada hiçbir sorun yok. Almanya'dan malı 100 avro yerine 200 avroya Türkiye'ye sokuyor. Türkiye'de hiç kar göstermiyor. Bütün vergiyi Almanya'da ödüyor. Gördünüz mü? Müthiş bir zarar.”

‘BAŞI DİK GÜÇLÜ BİR POLİTİKA UYGULAMALIYIZ’

“Avrupa'daki vize sorununu çözmenin pratik yolları var. Türkiye kendi başı dik dış politikasını uygularsa bu çözülür. Örnek, Suriye'yle ilişkilerimizi düzelteceğiz. Rusya'yla olan ilişkilerimizi sıkı tutacağız. İran, Azerbaycan, Çin bu ülkelerle ilişkilerimizi yalpalama halinde değil de çok düzgün tutarsak, Suriye'yle ilişkilerimizi derhal düzeltirsek bizim ciddi olduğumuzu görürler, o zaman vizeler kalkar. Mecbur kalırlar kaldırmaya. Biz de Avrupa’dan gelen iş adamlarına vize koyabiliriz. Böyle şeyler de olabilir. Yani mütekabiliyet o da yapılabilir. Türkiye'nin başı dik dış politikası o vizeleri kaldırtır.”

YEŞİL PASAPORT VEREREK SORUN ÇÖZÜLMEZ

“Ticari kapasitesi yüksek olanlarım yeşil pasaport vermekle de sorun çözülmez. İhracatlar KOBİ ölçeğinde çok fazla yapılabilir. Biz İran'a, Irak'a, Rusya'ya her yere mal satıyoruz. Avrupa'ya satmakta zorlanıyoruz. Biz satmayalım mı? KOBİ'ler o kadar sayıca çok ki
ve ayrıca KOBİ'lerin katma değeri de fazla. Markalaşan firmalarımızın birçoğu KOBİ. Dolayısıyla KOBİ'lerin mal satması gerekiyor. Birkaç kişiye yeşil pasaport vererek genel sorunu çözemezsiniz. Yeşil pasaportun sayısını artırırsanız olacak tek şey Avrupa yeşil pasaporta da vize koyar. Bu iş yeşil pasaporta çözülmez. Başı diklikle çözülür.

Ticaret hacmi yüksek olanların çoğu Türk markası değil. Otomotiv markalarını düşünün. Bunların hepsi büyük değil mi, hangisi yerli?” 

‘Vize sorunlarını çözecek dış politika bekliyoruz’

Türk ihracatçısı, pandemi döneminde zorunlu kesintiye uğrayan ticari ilişkilerini tekrar canlandırmak için fuarlar, ticaret heyeti organizasyonları ve yurt dışında müşteri ziyaretlerine ağırlık vermek isterken bu seferde vize sorunuyla karşı karşıya kaldı.

İhracatının yüzde 80’den fazlasını Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yapan konfeksiyon sektörü vize sorununu en ağır şekilde yaşayan ihracatçı sektörlerin başında geliyor.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Günümüzde vize ihracatçılarımız için büyük problem haline geldi. Vize sorununu rahatlatacak dış politika düzenlemeleri olmalı.” çağrısında bulundu.

İhracatçılar olarak Schengen vizesi ile seyahat edilen Avrupa ülkelerinden vize almada büyük sorunlar yaşandığını kaydeden Sertbaş, “4-6 Temmuz 2023 tarihlerinde Fransa’da düzenlenecek olan Premiere Vision Fuarı’na Türkiye’den hazır giyim, kumaş, deri ve aksesuar bölümleri de dahil 200’e yakın Türk firması katılmak istiyor. Türkiye’nin ihracatının artması için büyük önem arz eden bu fuarın hazır giyim sektöründe Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştiriyoruz. Katılımcı firmalarımızın ve görevli olacak personelimiz bazıları vize başvurusunda bulunmak istediklerinde online vize başvuruları kapalı. VİP vize başvurusu dahi yapılamıyor. Almanya’da 18-19 Temmuz 2023 tarihlerinde düzenlenecek olan Munich Fabric Start Fuarı’na da vize alamadığı için katılamayan ihracatçılarımız var.” şeklinde konuştu.

Vize sorunu yaşayan bir diğer ihracatçı grubu ise; ayakkabı ve saraciye sektörleri. İtalya’da düzenlenen Expo Riva Garda Fuarına Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Türkiye Milli Katılım Organizasyonu ile katılmak isteyen firmaların bazıları 4-6 Temmuz 2023 tarihlerinde düzenlenecek fuar için henüz vize başvurusunda bulunamadılar.

Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, şunları söyledi: “ Vize konusunda bir takım aksaklıklar yaşayabiliyoruz. Başvuru süreleri uzun. Öte yandan verilen vizenin süreleri de kısa. Ticaret yapan firmalar bir yıl içinde belki en az dört, beş kere o bölgeye seyahat ediyor.

Bu konuda yapılacak çözümlerden biri iş için gideni ayrıştırmak olabilir. Örneğin Alman Konsolosluğuna Ege İhracatçı Birlikleri'nin yazısı eşliğinde gidilerek bu vizenin iş için istediği bildirilebilir. Burada yeşil pasaport sorunu da var. Yıllık bir milyon dolar üzeri ihracat yapan bütün firmalara yeşil pasaport veriliyor. Tek pasaport hakkı artırılabilir.”

Almanya Büyükelçiliği'nden Schengen vizesi açıklaması

Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği, Schengen vizesi ile ilgili açıklama yaptı. Büyükelçiliğin Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Türkiye'de Ankara, İstanbul ve İzmir'deki Alman dış temsilcilikleri Ocak-Mayıs 2023 döneminde yaklaşık 100 bin Schengen vizesi vermiş olmaktan gurur duymaktadır. Bu sayı 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 50 oranında artmış ve yeniden pandemi öncesi 2019 yılındaki seviyeye ulaşmıştır. Buna ek olarak, 2023 yılında 18 binden fazla ulusal vize düzenlemiş bulunuyoruz. Almanya şu anda dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye'dekinden daha fazla vize vermiyor. Bu, vize birimlerindeki 112 çalışanımızın özverili çabaları sayesinde mümkün olmaktadır" denildi.

Sanatçı vize alamadı: Oyun iptal edildi

Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’ne ‘vize krizi’ damga vurdu. 10’uncu Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’nde ‘Kelepçe Kullanma Kılavuzu’ oyununu sahneleyecek olan Hüseyin Avni Danyal ve Başak Daşman vize engeline takıldı. Daşman, vize verilmediği için festivale gelemedi.  Oyun iptal edildi.

Öte yandan ‘Tatavla’da Son Dans’ oyununu oynamak üzere festivalde bulunan Sumru Yavrucuk oyun iptal edilince ‘Shirley’ adlı tek kişilik oyununu sahneledi.

Mayıs ayında da Sanatçı Volkan Konak, vize alamadığı için Almanya konserini iptal etmek zorunda kalmıştı. Konak Twitter’da “Almanya’dan iki kez vize için red aldık. Dolayısıyla mayıs ayı Almanya konserimizi iptal ettik. Dinleyicilerimizden özür diliyoruz. Ne diyeyim yazıklar olsun.” paylaşımı yapmıştı.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı: Vatandaşlarımız kuyrukta bekletiliyor

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO), İsviçre'nin Cenevre kentindeki 111. Uluslararası Çalışma Konferansı'nda, Türkiye'nin işçi delegesi olarak Genel Kurula hitap etti.  Atalay vize kriziyle ilgili “Bazı ülkeler, göçmenlere karşı güvenlik kalkanı gibi gördükleri Türkiye ile imzaladıkları anlaşmaları ihlal ediyor. Avrupa'da milyonlarca soydaşımız yaşıyor. Ama vatandaşlarımız vize kuyruklarında bekletiliyor veya vize alamıyor. Türk halkının önemli bir bölümü, AB ülkelerinin siyasi nedenlerle vize sürecini zorlaştırdığını düşünüyor. İşçi hak ve özgürlüklerini korumak ve geliştirmek istiyorsak, hangi milletten olursa olsun önce insana saygıyı ve demokrasiyi dünyada hakim kılmalıyız. Birleşmiş Milletlerin Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'ni kabulünün üzerinden geçen 75 yılın ardından bugün yine BM kürsüsünden özellikle Batılı ülkelere insan haklarını hatırlatma ihtiyacı duyuyorum." dedi.

Sonraki Haber