SCHOLZ’DAN AVRUPA ORDUSU ÇIKIŞI “Avrupa ABD’den kurtulma çabasında”

Scholz’un açıklamalarını değerlendiren Emekli asker ve akademisyen Doç. Dr. Ali Fuat “ABD’den kopma girişimi” benzetmesi yaptı. Emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa AB’nin ABD hegemonyasından kurtulma çabasında olduğunu söyledi.

“Avrupa ordusu kuralım” çağrılarına Almanya’dan da ses geldi. Daha önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti. Avrupa ordusu” gerekli demişti. Bu tartışmalara şimdi de Almanya Başbakanı Olaf Scholz katıldı. Avrupa Sosyal Demokrat Partileri’nin Berlin Kongresinde konuşan Scholz, Avrupa Birliği’nin bağımsız ve güçlü bir askeri güce sahip olması gerektiğini söyledi. Almanya Başbakanı Scholz, AB üyelerinin ortak silah ve savunma malzemesi almasını istedi. 2025'e kadar hızlı saldırı birliği oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Konuyu Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren akademisyen ve askerler, kısa vadede Avrupa ordusunun kurulamayacağını fakat Avrupa halkı içerisinde ABD politikalarına karşı ciddi bir sesin yükseldiğini belirtti.

‘ÇOK KONUŞULDU FAKAT SONUÇ ÇIKMADI’

Siyaset bilimci Prof. Dr. Hasan Ünal, Soğuk Savaş’ın sona erdiği günlerden itibaren 10 yılda, Avrupa ordusu kurmak ya da daha önce konuşulan AB güvenlik ya da savunma politikalarına canlılık kazandırmanın uzun süre Avrupa’nın gündeminde yer aldığını fakat buradan bir sonuç çıkmadığını belirtti. ABD’nin bunu istiyormuş gibi gözüktüğünü belirten Ünal, “Fakat ABD’nin istediği Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını milli gelirlerinin yüzde 2’sinin altına düşürmemek” ifadelerini kullandı.

Ünal, NATO’nun dışında, hatta NATO’ya rakip olabilecek derecede bir Avrupa ordusu ya da güvenlik sistemi oluşturmanın, konuşulsa bile ciddi bir eylem planına dönüşemediğini de aktardı.

‘NATO İMKANLARIYLA YAPMAYA ÇALIŞTILAR’

AB’nin bu konuda yaptığı bütün projeler ve girişimlerin, NATO’nun imkanlarını kullanarak, “nasıl bir sonuca varırız” çerçevesinde olduğunu belirten Ünal, “Dolayısıyla bunlar NATO içerisinde planlanabilir şeyler. Dolayısıyla bu fikirden çok bir şey çıkmadı. Şimdi Scholz’un açıklamaları ve Ukrayna savaşıyla birlikte önemli bir değişiklik olur mu? Bunu söylemek için erken. Şartlar da iyi değil” ifadelerini kullandı. İngiltere’nin AB’den ayrılmasının bu konu açısından belki avantaj oluşturabileceğini vurgulayan Ünal, “Çünkü İngiltere’nin AB içerisinde bulunması bu konuları sulandırır. İngiltere hiçbir zaman AB’nin ABD’den bu konularda bağımsız olmasını istemiyordu. Fakat, İngiltere sistemin dışında olduğu zaman, AB içinde güvenlik ve savunma politikası ya da kimliği oluşturmak konusunda pek de ümit verici şeyler söyleyemeyiz” açıklaması yaptı.

‘AB’NİN POLİTİAKLARI TUHAFLIK İÇERİYOR’

AB’nin bir takım politikalarının da tuhaflıklar içerdiğini söyleyen Ünal, “Bir Avrupa ordusu ya da güvenlik politikası belirlediğinizde bu, NATO’ya rağmen ve NATO’ya karşı olacaksa bununla kastınız nedir? Örneğin Türk-Yunan çatışmasında Yunanistan’ın yanında savaşmaya mı geleceksiniz? Bir taraf NATO üyesi diğer taraf hem NATO hem AB üyesi” ifadelerini kullandı.

AVRUPA ÜLKELERİ ZAVALLI DURUMDA

Yugoslavya’nın dağılma sürecini örnek veren Ünal, o dönemde AB’nin bir etkisiz eleman olarak hareket ettiğini belirtti. Ünal, “AB’yi kimse ciddiye almadı. Ne zaman NATO işin içerisine girdi, o zaman Avrupalı liderler bir şey yapmalıyız diye konuşmaya başladı ama bir şey ortaya çıkmadı” dedi.

Ukrayna savaşında da Avrupa ülkelerinin “zavallı” durumda olduğunu belirten Ünal, “Özellikle Kuzey Akım’ın ABD ya da ABD’nin desteklediği kuvvetler tarafından sabote edilmesiyle Almanya zavallı hale düştü” diye konuştu.

AVRUPA HALKLARI SAVAŞIN UZAMASINI İSTEMİYOR

Avrupa halklarının savunmaya yapılan harcamaların artırılmasında isteksiz olduğunu belirten Ünal, “Avrupa halkları savaşın bu şekilde devam etmesini, hayat pahalılığını protesto ediyor ve Rusya’dan gaz alınmasını istiyor” ifadelerini kullandı. Avrupalıların savaştan “katmerli” bir şekilde etkilendiğini vurgulayan Ünal, “Avrupalıların tepkileri çok açık. İtalya’da halkın tepkisi iktidarı değiştirdi. Ama bu durumun iktidarların karar alma süreçlerine nasıl yansıyacağı henüz tam olarak ortaya çıkmış değil. Hala ABD’nin çizgisindeki tavrı o veya bu şekilde sürdürecekler gibi gözüküyor” dedi.

‘AVRUPA’YI İKİYE AYIRMAMIZ GEREKİYOR’

Emekli asker ve akademisyen Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ise Avrupa’yı Kıta Avrupa’sı ve Anglosakson Avrupa şeklinde ikiye ayırmak gerektiğini söyledi. “Bu şekilde Rusya-Ukrayna savaşını daha iyi anlayabiliriz” diyen Gökçe, Kıta Avrupa’sı ülkeleri ABD’nin başta Afganistan olmak üzere dayatmacı politikalarından bıkmıştı ve bundan ayrı bir politika izlemek istiyordu” ifadelerini kullandı. Kıta Avrupa’sının, AB içerisinde bir ekonomik birlik oluşturduğu için fazla hareket edemediğini ve güvenlik politikalarını ABD’ye göre belirlediğini belirten Gökçe,“Bu dayatmadan kurtulmak isteyen Avrupa, NATO’dan kopmak istedi. Bunu da fark eden ABD, bir Rusya-Ukrayna krizi çıkartarak, hem Brüksel hem de Madrid zirvelerinde AB ülkelerini bir araya getirmeyi şimdilik başardı. Fakat bu bir araya getirme, bir tehdit (Rusya) oluşturularak yapıldı” açıklaması yaptı. Ancak bu durumun devam etmeyeceğini daha önce de belirttiğini söyleyen Gökçe, “Bu işten zarar gören ve görecek olan Kıta Avrupa’sıydı, fayda sağlayacak olan da Anglosakson ülkeleri İngiltere ve ABD” ifadelerini kullandı.

‘AB ÜLKELERİ SAVAŞIN SONUÇLARINI DÜŞÜNMEYE BAŞLADI’

Tüm bunların sonucunda Gökçe, enerji fiyatlarının artması, enflasyonun yükselmesi ve fabrikaların çalışamama durumuna gelmesiyle Avrupa’nın artık savaşın sonuçlarını düşünmeye başladığını vurguladı. Bunun öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” açıklamalarını hatırlatan Gökçe, “Savaş başladıktan sonra AB ülkeleri Stratejik Pusula Belgesi yayımladılar ve bu belgede 5 bin kişilik acil müdahale ekibi oluşturulması konuşuldu. Fakat bundan bir şey çıkmadı” dedi. Ardından Prag’da toplanan Avrupa Siyasi Topluluğu’nu da bu bağlamda değerlendiren Gökçe, Prag’da yapılan toplantıda ekonomik ve siyasi konulardan çok güvenliğin konuşulduğunu aktardı.

ABD’DEN KOPMAK İÇİN BİR GİRİŞİM

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un açıklamalarını değerlendiren Gökçe, bunun ABD’den kopmak için bir girişim olarak değerlendirilebileceğini söyledi. “Avrupa açıkça biz bıktık, zarar gören biziz diyor” ifadelerini kullanan Gökçe, Avrupa’nın dolayısıyla “Kendi siyasi kararlarımızı alabilmek için kendi güvenliğimizi sağlayacak askeri yapıyı kurmamız gerekiyor” dediğini belirtti.

‘BARIŞA KATKI SAĞLAYACAK ETKİ’

Avrupa zarar görse de bu etkinin barışa katkı sağladığını belirten Gökçe, Avrupa’nın enerji krizi başta olmak üzere yaşadığı olumsuz durumdan dönmek istediğini söyledi. Putin’in bu durumda iki açıklamasının önemli olduğunu vurgulayan Gökçe, birincisinin “nükleer silah kullanırım” açıklaması, ikinci ise “Biz Avrupa’ya gaz satarız hiç sorun yok. Top onların sahasında” açıklaması olduğunu belirtti. Gökçe, Putin’in bu açıklamalarının, barış meselesini Avrupa’nın gündemine soktuğunu söyledi.

İKİ ÜLKENİN ATACAĞI ADIM AB’YE DE AYNI ADIMI ATTIRIR

Fransa ve Almanya’nın AB’nin en büyük siyasi ve ekonomik gücü olduğunu belirten Gökçe, “Bu iki ülkenin atacağı adım AB’yi de aynı adımı atmaya iter. Bu yüzden bu ülkeler bağımsız adım atabilme adına Avrupa Siyasi Topluluğuyla bir siyasi birlik kurmak, Avrupa ordusu ile de kendi güvenliklerini sağlamak istiyorlar” ifadelerini kullandı. Gökçe, buradaki amacın ise ABD’nin dayatmacı politikalarından kurtulmak olduğunu vurguladı.

‘AB BAŞTAN BERİ KENDİ ORDUSUNU KURMAK İSTİYOR’

Emekli Hava Kurmay Albay İhsan Sefa ise AB’nin baştan beri kendi ordusunu kurmak ve ABD hegemonyasından kurtulma çabasında olduğunu söyledi. Sefa, “Evet NATO diyoruz ama NATO’yu yöneten konsey ya da üyeleri değil, Amerika’dır. NATO ABD’nin menfaatine çalışır” açıklaması yaptı. Soğuk Savaş’ta bir ortak düşman ve buna karşı bir birlik olduğunu vurgulayan Sefa, “Ama 90’lardan sonra NATO dağılması gerekirken ABD devreye girdi ve NATO’ya yeni bir görev tanımı (Uluslararası terörle mücadele, istikrarsızlıkla mücadele gibi) getirdi” ifadelerini kullandı.

‘AVRUPA FARKINDA’

Avrupa’nın, NATO’nun ABD tarafından kullanıldığının farkında olduğunu vurgulayan Sefa, “Son Ukrayna harekatında da bu ortaya çıktı. Avrupalılar ‘kışın biz donacağız’ diyor ve şu soruyu soruyor: Nedir bunun sebebi?” diye konuştu. ABD’nin baskısı sebebiyle Avrupa’nın 100 milyar dolarlık silah anlaşması yaptığını belirten Sefa, “Avrupa halkı bu durumu görüyor ve buna karşı ayaklanıyor” dedi.

‘ŞU AŞAMADA ORDU KURAMAZLAR’

Şu anki durumda AB’nin bir ordu kuramayacağını belirten Sefa, bu hamlelerin iç politikayı şekillendirmek adına olduğunu söyledi. Avrupa’daki Amerikancı iktidarların değiştiği takdir de o zaman Avrupa ordusunun kurulabileceğini vurgulayan Sefa, “Avrupalılar bunu 90’lardan beri konuşuyor hatta Türkiye bu ordunun bel kemiği olacaktı. Fakat bunu başaramadılar çünkü ABD kafalarına vurdu” ifadelerini kullandı. Sefa ayrıca, “Eğer Merkel Almanya’nın başında kalsaydı Avrupa ordusu kurmanın ihtimali daha yüksek olurdu” dedi.