'SDG’yi PKK’nın parçası gibi görmüyoruz'

ABD'nin eski Uluslararası Koalisyon'daki danışmanı William Roback, ülkesinin Suriye'nin kuzeyinde bir "Kürt Devleti"ni desteklemediğini, çıkarının Şam'da ülkeyi kontrol eden bir hükümette olduğunu ileri sürdü.

William Roback, Londra merkezli Şark’ul Avsat'a konuştu. Roback, Fırat'ın doğusundaki birleşme süreci ve olası bir "Kürt Devleti" konusunda yöneltilen soruya, "Bu bölgedeki durum Irak Kürdistan Bölgesi’ndekinden farklıdır. Söylediklerimiz, yaptıklarımız ve Suriye Demokratik Güçleri ile ilişkimiz açıktı. Orada bir Kürt Devleti'nin kurulmasını desteklemiyoruz. Koalisyon IŞİD'i yenmek için bölgeye geldi ve SDG bunu verimli bir şekilde yapıyor. Oradaki Suriyelilere destek ve yardım sağladık. Özerk Yönetim'e bağlı yerel konseylerin çalışmalarını iyileştirmelerine yardımcı olduk. Suriye'nin kuzeydoğusunu kontrol etmek için değil, SDG’nin IŞİD’e karşı rolünü güçlendirmek için askeri yardım sağladık" yanıtını verdi.

Washington'un Fırat'ın doğusundaki "niyetlerini" açıklamak için Türkiye ile sürekli görüşme halinde olduğunu anlatan Roback, bu konuda SDG’ye de her zaman tavsiyeleri olduğunu söyledi. Roback bu tavsiyeleri şöyle sıraladı:

"IŞİD'e karşı savaşta ABD ve Koalisyon ile ilişkilerin devamı, Suriye'nin kuzeydoğusundaki güvenliğin sağlanması, güven artırıcı önlemler ve Türkiye'ye herhangi bir provokasyon yapılmaması gibi."

William Roback ayrıca, ABD’nin SDG’yi PKK'nın bir parçası olarak görmediğini, daha çok IŞİD'e karşı savaşın bir parçası olarak gördüğünü vurguladı.

Suriye Demokratik Güçleri’nin Suriye topraklarının dörtte birini (185 bin kilometrekare), doğal kaynakların yüzde 80'ini ve ülkedeki en büyük barajları kontrol ettiğini belirten Roback, "Yerel asayiş güçleri de dahil yaklaşık 100 bin savaşçısı var. ABD, özellikle Fırat'ın doğusunda çok sayıda merkez ve üsse konuşlanmış durumda. Ayrıca Suriye-Ürdün-Irak sınırındaki El-Tanf Üssü'nde askerleri bulunuyor. 83 ülke ve örgütü içeren Uluslararası Koalisyon'a öncülük ediyor ve Koalisyon'daki bazı ülkeler, gözetleme ve hava harekatları dahil olmak üzere çeşitli şekillerde operasyonlara katkıda bulunuyor" dedi.

ABD'NİN SURİYE'DEKİ HEDEFLERİ

Roback, ülkesinin beş yıl önce Suriye'deki hedeflerini belirlediğini belirterek, bu hedefleri şöyle sıraladı:

"Birincisi, IŞİD'i yenmek ve geri dönüşünü engellemek. İkincisi, Birleşmiş Milletler’in 2254 sayılı BM Kararı'nı uygulama sürecini desteklemek. Üçüncüsü, İran'ı Suriye'den çıkarmak. Dördüncüsü, Esad rejiminin kitle imha silahlarını kullanmasını engellemek. Beşincisi, insani krize müdahale etmek, Suriye halkının ülke içinde ve dışında çektiği acıyı hafifletmek."

ABD’nin bu hedeflere ulaşmak için bir dizi yol izlediğini ifade eden Roback, bunları "Suriye'nin kuzeyindeki zengin petrol ve doğalgaz yataklarını korumak, Irak sınırları yakınında sınırlı Amerikan varlığını muhafaza etmek ve Beşar Esad yönetimine karşı ekonomik yaptırımlar uygulamak" şeklinde dile getirdi.

ABD’nin yeni başkanı Joe Biden ve ekibinin Suriye konusunda düşünmek için zamanı olduğunu belirten Roback, bu zaman diliminde SDG’ye desteğin süreceğini, Suriye'nin kuzeyindeki istikrar için fon harcanacağını söyledi.

"Suriye'nin kuzeydoğusunda sonsuza kadar kalmayacağız" diyen Roback, ABD’nin çıkarının Şam'da ülkeyi kontrol eden bir hükümette olduğunu iddia etti.

Sonraki Haber