Şebnem Korur Fincancı tutuklandı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "terör örgütü propagandası" suçundan sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kimyasal silah kullandığını iddia eden Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 'terör örgütü propagandası' yapmak suçlamasıyla İstanbul Kadıköy'deki evinde dün gözaltına alınmıştı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemlerinden sonra tutuklama talebiyle Sulh Ceza’ya sevk edilen Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "terör örgütü propagandası" suçundan çıkarıldığı Ankara Adliyesi 3. Sulh Ceza hakimliğince tutuklanarak Sincan Kapalı Kadın Cezaevine gönderildi.
NE OLMUŞTU?
Fincancı, 20 Ekim'de PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle Terör Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesi gereğince "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gözaltına alınmıştı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Şebnem Korur Fincancı, savcılık sorgusunda "örgüt propagandası" suçlamasını reddetti.
Fincancı, TTB Başkanı sıfatı ile değil adli tıp uzmanı olarak gösterilen fotoğraflarla ilgili bilimsel yorum yaptığını söyledi.
SAVCILIK İFADESİ
Bana söylemiş olduğunuz soruşturma konusu olay hakkında bilgi sahibi oldum. 27/10/2022 saat 00:15 tarihli sonuçlanan kollukta vermiş olduğum ifadeyi aynen tekrar ederim ancak bana söylemiş olduğunuz saat 00:15 değil 01:00 - 01:30 sularında bitmiş olabilir. Ben 19/10/2022 tarihinde Almanya'nın Berlin şehrinde bir konferansa katılmak için bulunduğum süre zarfında beni Medya Haber TV'den şahsen tanımadığım bir kişi sabah saatlerinde aramak suretiyle Medya Haber Tv'ye canlı bağlantı yapmam için bana ulaştılar. Benim cep telefonu numaram herkeste olduğu için numaramı nereden aldıklarını bilmiyorum. Söz konusu haber kanalının PKK silahlı terör örgütüyle bir irtibatı olup olmadığıyla hekim olarak bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da. 18/10/2022 tarihinde Almanya da Roza Lüksemburg Vakfının "Cezaevi Ve İnsan Hakları" konulu bir konferansında yine nerenin vatandaşı olduğunu bilmediğim, o ortamda tanıştığım bir meslektaşım içinde bulunduğum hekim arkadaşlarıma bir video gösterdi. Bizler bu videoyu izleyip karşılıklı fikir alış verişlerinde bulunduk. Benim Medya Haber Tv'de canlı yayında yaptığım bağlantı öncesinde video hakkında böyle bilgi sahibi oldum. Bana sormuş olduğunuz incelenen görüntüler kapsamındaki kimyasal, toksik ve zehirli gazlarla ilgili yorum bir ön değerlendirmedir. 18/10/2022 tarihinde hekimler arasında yapmış olduğumuz video değerlendirmesi ile 19/10/2022 tarihinde canlı bağlantıya çağrılmam arasında bir irtibat yoktur. Benim yaptığım bu ön değerlendirme de de herhangi bir kurum ve kuruluşa müracaatımız olmuyor. Uluslararası Cenevre Sözleşmesinde bir araştırma yapılması için devletler tarafından başvuru yapılmasını gerekmektedir. Yine ekranda görünen kulaklık ile yapmış olduğum bağlantıda ben karşıda sadece spikerin yüzünü görmekteydim. Benim haricen bir cep telefonuyla bir görüşmem olmadı. Doğrudan Skype üzerinden bağlandım. Kapatmam suretiyle bağlantım sonlandı. Kalmış olduğum otelin odasında otelin interneti ile bu bağlantıyı sağladım. Benim bundan önce Medya Haber TV gibi kimyasal silah kullanımına ilişkin canlı bağlantım olmamıştır. Yine kimyasal silahlar üzerinde Türk Tabipleri Birliği bünyesinde oluşturulan, Adli Tıp uzmanları derneğinin de aralarında bulunduğu 20 branş derneği tarafından "Kimyasal silahlar Gösteri Kontrol Ajanları" ve "Kimyasal Gösteri Kontrol Ajanlarıyla Temas edenleri Sağlık Sorunlarını Değerlendirme Raporu" isimli iki ayrı kitabın hazırlanmasında bizzat aktif olarak rol almıştım. Ayrıca Forensic Science International dergisinde bu konuda bilimsel makale ve yayınları da mevcuttur. 2012 yılında Bahreyn'de 2016 yılına kadar Galatasaray Üniversitesinde Hukuk Fakültesi öğrencileriyle otopsilere katıldım. Soruşturma konusu olayla ilgili olarak kimyasal gazlara ilişkin biber gazı, siyen gazı, siyester ve göz yaşartıcı gazlar nedeniyle yaşanan olaylara ilişkin otopsilere katılmışlığım vardır. Bu olaylara ilişkin örnek almışlığımız da vardır. Yine bu konuda otopsisi önce yapılıp değerlendirme için bize başvurulduğu durumlarda vardır.
Ben Kuzey Irak yerini IPPNW raporunda okumak suretiyle öğrendim. Kapalı bir alan olduğu anlaşılıyordu ve rapor kapsamında Kuzey Irak'ta olduğundan bir bilgimiz rapor kapsamında yoktur. Bu hususu da yine yukarıda belirtmiş olduğum gibi 18/10/2022 tarihinde videonun izlendiği hekim arkadaşlarımın grubunda söylemiştir. O arkadaşlar da IPPNW grubuna üyedir.
Benim Medya haber TV de canlı bağlantı için arayan kişiyi tanımıyordum. Yine söz konusu yayın kuruluşunun PKK silahlı terör örgütünün irtibatlı ve geçmiş haberlerini, yayınlarını bilmiyorum. Çünkü ben hiç haber izlemeyen, hatta kendi bağlantı yaptığım programları da sonrasında izlemeyen bir insanım. Yakın dönemde Türk Tabipler Birliği görevim ve otopsili pek bir olay olmadığı için aranmamıştım ancak Türkiye İnsan Hakları Vakfında bulunduğum dönemde hak ihlallerinden dolayı daha sık aranıyor ve haber niteliği paylaşımlar ve adli tıp içerikli bilgime danışılıyordu.
Ben salı gecesi saat 01:00 sularında Türk Tabipler Birliğinin Merkez Konseyi toplantısı bitiminde ikametgahımda iken o gecenin sabahı 06:00 sularında kolluk birimleri tarafından gözaltına alındım. Devamında İstanbul ilinden Ankara'ya getirildim. Sonrasında kolluktaki savunmam gece çarşamba gününe sabaha karşı 01:00 sularına kadar devam etti. Sonrasında 05:45 gibi emniyetten çıkarılarak adliyeye geldim. Tüm bu süreç benim için çok yorucuydu.
Bu kapsamda üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum dedi
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI TUTUKLAMAYA SEVK YAZISI
Kolluk birimleri tarafından yapılan şüphelinin yapmış olduğu konuşmanın incelenmesi ve şüphelinin alınan savunması kapsamında, Medya Haber TV olarak geçen basın yayın kuruluşunun PKK silahlı terör örgütü ile irtibatlı bir yayın kuruluşu olduğu, PKK silahlı terör örgütü üyelerinin haberlerinin yapıldığı, örgütsel propaganda ve miting, eylem, motivasyon ve ölen PKK üyelerine yönelik çok sayıda haber yapıldığının kolluk birimleri tarafından tespit edildiği,
Şüphelinin Medya Haber TV üzerinden yapmış olduğu görüşmenin canlı bağlantı şeklinde ve çok geniş kitlelere ulaşabilecek ana haber bülteni kapsamında bir uluslararası ölçekte kapsamlı yayın olduğu, şüphelinin söz konusu canlı bağlantıda Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi başkanı unvanını da kullanmak suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendisine yasal olarak vermiş olduğu resmi bir unvanı PKK silahlı terör örgütünün basın yayın araçlarından biri olan Medya Haber TV'de kullanmak suretiyle terör örgütü propagandasında paylaştığı, bu paylaşımın TMK madde 7/2-2. Cümle kapsamında suça konu eylemin daha ağır şekline vücut verdiği,
Her ne kadar şüpheli skype bağlantısı üzerinden bağlanması nedeniyle televizyonda paylaşılan ekran görüntülerinden haberinin olmadığını iddia etmiş ise de, söz konusu programın görüntülü veya sesli görüşme şeklinde iletişim sağladığı, PKK silahlı terör örgütünün basın yayın organı olan Medya Haber TV'nin canlı bağlantı görüntülerinde şüphelinin kulaklık takmak suretiyle belli bir ekrana baktığı net bir şekilde görülmekle diğer ekran paylaşımında Medya Haber TV sunucusu olan ve hakkında kolluk birimleri tarafından aranma kaydı bulunan Selahattin Işıldak Kod isimli Adnan Göksungur'un da şüpheliyi görebilecek şekilde ekrana bakıldığı, bu haliyle skype bağlantı üzerinden sadece sesle bağlantı yapılmadığı, böyle bir durum olsa idi "canlı telefon bağlantısı" şeklinde bağlantıların yapılabileceği ancak mevcut deliller kapsamında video konferans ile bağlantı yapıldığının anlaşıldığı,
Söz konusu canlı bağlantı ekran görüntülerinde PKK silahlı terör örgütü üyelerinin çok sayıda resminin bulunduğu, söz konusu örgüt üyelerinin arka fondaki yazı kapsamında Irak'ın kuzey bölgesindeki Zap kesiminde Türk Silahlı Kuvvetlerince etkisiz hale getirildiğinin anlaşıldığı ancak bunun örgütsel saikle ve propaganda yapmak kastıyla "Zap'ta kimyasal silahla gerillalar katledildi." şeklinde arka fon resminin bulunduğu, şüphelinin söz konusu resim, yazı ve yapılan canlı bağlantı kapsamında PKK silahlı terör örgütünün canlı yayında, ana haberde spiker tarafından propagandasının yapıldığını bildiği halde canlı bağlantı yapmak suretiyle benzer şekilde nerede, ne zaman, kim tarafından çekildiği belli olmayan, canlı bağlantıda gösterilmeyen ancak sadece Zap kelimesi ile uyumlu olması adına "Irak'ın Kuzey bölgesinde" şeklinde şüpheli tarafından bir video görüntüsünün izlendiğinin iddia edildiği,
Şüphelinin adli tıp uzmanı sıfatıyla uyumsuz olacak şekilde sadece kaynağı belirsiz bir video üzerinden tıbbi teşhis ve tanı koyduğu, ancak yine benzer şekilde insan hakları, IPPNW, Minesota Protokolü şeklinde uluslararası kurum, kuruluş ve belgelere atıf yapmak suretiyle olay yerine gidilmek suretiyle gerekli incelemelere izin verilmesi şeklinde canlı bağlantıda beyanlarda bulunduğu,
Şüphelinin hem olay yerine gitmeksizin nerede, ne şekilde çekildiği belli olmayan ve terör örgütü propagandası yapmak saikiyle servis edilmiş bir videonun sadece izlenmek suretiyle "toksik, kimyasal, zehirli gazlar kullanılmış" şeklinde açıklama yaptığı hem de söz konusu durumun Minesota Protokolü kapsamında olay yerinde incelenmesi gerektiği şeklinde canlı bağlantının sonunda çelişkili beyanlarda bulunduğu, olay yerinde incelenmesi gereken önemli bir husus hakkında sadece video izleyerek kanaatte bulunulmasının, söz konusu kanaatin Medya Haber TV isimli PKK silahlı terör örgütünün doğrudan irtibatlı bir kanalı üzerinden, canlı bağlantı yapmak ve arka fonda PKK silahlı terör örgütü üyelerinin resimlerinin bulunduğu ve "katledildi şeklinde" haber yapılan bir canlı bağlantıda dile getirilmesinin terör örgütü propagandası suçu açısından çelişkili bir beyan ve kuvvetli bir suç unsuru teşkil ettiği,
Şüphelinin Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı olarak seçildiği ve halen görevde olduğu, söz konusu Türk Tabipler Birliği'nin 6023 sayılı kanunun bulunduğu, söz konusu birliğin görevinin kanunun 1.maddesinde tabipler arasındaki mesleki dayanışmayı ve meslek mensuplarının yararlarını korumak şeklinde belirtildiği, şüphelinin Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Başkanı olarak isminin terör örgütü propagandası suçuna konu video paylaşımında yazılmak suretiyle gösterildiği, yine konuşma içeriğinin resmi veya özel görev yapan tabipler ile bir irtibatının olmadığı, şüphelinin bu kapsamda gerek birlik başkanlığı, gerekse hekimlik kimliği açısından ulusal ve uluslararası boyutta yayın yapan örgütle irtibatlı haber kanalında yine TMK'nın 7/2. Maddesindeki propaganda suçunun illegal faaliyetlerinin legal bir sıfata haiz bir tabip kişi üzerinden sözde kimyasal silahlar kullanıldığı iddiasının sözde ana haber canlı yayınında tartışılmak suretiyle PKK silahlı terör örgütü üyelerinin silahlı eylemlerinin meşru gösterilmeye çalışıldığı,
Şüphelinin geçmiş dönemde paylaşmış olduğu sosyal medya paylaşımları, dosya kapsamında bulunan Medya Haber TV'ye ilişkin video görüntü CD'si, kolluk araştırma tutanakları, Medya Haber TV'nin PKK silahlı terör örgütü ile doğrudan irtibatlı olduğunu gösteren kolluk araştırması ve yaptığı haberlerin dökümleri, şüphelinin Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Başkanı olarak ulusal düzeyde ve resmi bir sıfat ile gayri resmi bir haber kanalına canlı bağlantı yapmak suretiyle bulunduğu makamı, mesleki konumu ve propaganda faaliyetini somut olarak soruşturma dosyası kapsamında tespit edildiği,
Şüphelinin PKK silahlı terör örgütü ile doğrudan irtibatı olan Medya Haber TV kanalının ana haber canlı bağlantısında sırası ile arka fonda PKK silahlı terör örgütü üyelerini gerilla sıfatı ile gösterilerek Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkenin bölünmez bütünlüğüne yönelik yapmış olduğu meşru müdafaa ve koruma faaliyetlerini illegal bir eylem gibi ve kimyasal silahla göstermek suretiyle, Türkiye Tabipler Birliği'nin kanunla getirilen kuruluş amaçları dışında etkisiz hale getirilen teröristlerin gerillalar katledildi şeklinde arka fonda verilen ve şüphelinin savunmasında da beyan ettiği üzere spikerin yüzünü görmek suretiyle, canlı bağlantıya katılmak ve PKK silahlı terör örgütünün illegal faaliyetlerini legal gibi örgüt üyelerinin etkisiz hale getirilmesinin gerillaların katledilmesi şeklinde sunulduğu bir ortama katılmak suretiyle gerçekleşen propaganda eylemine dahil olduğu,
Paylaşımın ulusal ve uluslararası düzeyde ulaştığı kitle, ne zaman, nerede, ne şekilde, kim tarafından çekildiği, nasıl kamuoyuna ulaştırıldığı, kaynağı belirsiz ve canlı bağlantıda gösterilmeyen sözde bir video görüntüsü üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapmış olduğu meşru müdafaa kapsamındaki legal faaliyetler ile PKK silahlı terör örgütünün illegal faaliyetlerinin bağdaştırılmak suretiyle PKK silahlı terör örgütünün illegal faaliyetlerinin TMK'nın 7. maddesi kapsamında suçun hukuki unsurlarından olan "Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi" olduğunun anlaşıldığı,
Şüphelinin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu (şüpheli ifadesi, ele geçen suç unsuru, tutanaklar, arama el koyma kararı ve tüm dosya kapsamı), şüpheli hakkındaki dijital materyal inceleme sonuçlarının henüz gelmemiş olması, suça dair yasada yazılı cezanın nitelikli halinin işlendiği kanaati üst haddi dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nın 100. vd. maddeleri uyarınca TUTUKLANMASINA, Karar verilmesi kamu adına talep olunur.
ŞEBNEM KORUR FİNCANCI’NIN SUÇLARI
HABER MERKEZİ
Mehmetçiğe yönelik kimyasal silah iftirası nedeniyle gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın dosyası hayli kabarık. Türk ordusunu alenen aşağılamak suçundan hakkında soruşturma başlatılan Fincancı’nın geçmişinde yok yok. Geçmişinde terör örgütünün yayın organında genel yayın yönetmenliğinden PKK’nın yan kolunda yöneticiliğe kadar pek çok faaliyeti bulunan Financı’nın suçlarını derledik.
10 maddede Şebnem Korur Fincancı’nın suçları:
1) TSK’YA İFTİRA
20 Ekim 2022 tarihinde Medya Haber TV'de katıldığı programda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kimyasal silah kullandığı yalanını ortaya attı. Fincancı, daha sonra Almanya’da bir etkinlikte TSK’nın kimyasal silah kullanıp kullanmadığını sorduğunu ve bunun araştırılması gerektiğini söyleyerek sözlerinin arkasında olduğunu belirtti.
2) PKK’NIN YAN KOLUNDA YÖNETİCİ
Fincancı, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin yan kolu olan Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) Genel Meclis Üyeliği görevini de yürütüyor. HDK’nın resmi internet sitesinde hala Genel Meclis Üyeleri arasında Fincancı’yla birlikte Saruhan Oluç, Sırrı Süreyya Önder, Ufuk Uras, Akın Birdal, Garo Paylan, Leevnt Tüzel gibi isimler de yer alıyor.
3) FETÖ KANALINDA FETÖ’CÜ SAVUNDU
Fincancı, Ocak 2021’de firari FETÖ’cü Erkam Tufan Aytav’ın Youtube kanalına konuk olarak koronavirüsle mücadele eden Sağlık Bakanlığı'nı hedef aldı. Fincancı ayrıca, Temmuz 2021’de FETÖ’cü Aytav’ın kanalında FETÖ’nün Orta Asya Sorumlusu Orhan İnandı’yı savunmaya da çalıştı. Orhan İnandı’nın gözaltı fotoğraflarında bir elin diğer elinden büyük olduğunu iddia eden Fincancı, bu tür durumları “pozisyonel işkencelerde, askı işkencelerinde” gördüklerini söyledi. Fincancı “İlk bakışta gördüğümüz, sanki bir güç kaybı varmış gibi ve o bölgeye travma söz konusu olmuş gibi, bu da pozisyonel işkencelerde gördüğümüz tablolar” ifadelerini kullandı.
4) PKK KANALINDA HDP’LİLERE SAHİP ÇIKTI
Fincancı, 11 Aralık 2019’da Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı iken PKK’nın yayın organı ANF’ye konuştu. Fincancı burada PKK’yla ilişkileri tespit edilen HDP’li belediye başkanlarına sahip çıktı.
5) PKK’NIN YAYIN ORGANINDA GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Fincancı, 20 Haziran 2016’da Özgür Gündem’in geçici olarak genel yayın yönetmenliğini yaptı.
Gazete, 16 Ağustos 2016'da "terör örgütü PKK'nın propagandasını yaparak, örgütün yayın organı gibi hareket ettiği" gerekçesi ile geçici olarak kapatıldı. 29 Ekim 2016'da çıkarılan kanun hükmünde kararname ile kapatılmasına karar verildi.
6) ERGENEKON KUMPASINA MÜDAHİL OLDU
Fincancı, Ergenekon kumpas davasına da müdahil olmuş ve FETÖ'nün Zaman Gazetesine verdiği demeçte, “Ergenekon'da bugün de olsa müdahil olurum” demişti. Fincancı daha sonra Ergenekon kumpasıyla ilgili, içine herkesin konularak ve adli yargılama hakkı ihlal edilerek karartıldığını söylemişti.
7) BARIŞ İÇİN ABDULLAH ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK PLATFORMU KURUCUSU
2011’de açılım süreci yürütülürken Fincancı, BDP’li Emine Ayna, Ayla Akat Ata ve avukat Eren Keskin gibi isimlerle, “Barış İçin Abdullah Öcalan’a Özgürlük Platformunu” kurdu.
Platform, Türkiye ve yurt dışında faaliyet yürüten pek çok kuruluşla beraber çok sayıda toplantılar düzenleyerek teröristbaşı Öcalan’ın serbest bırakılmasını savundu.
8) BATI’DAN FON ALAN KURULUŞUN YÖNETİCİSİ
Fincancı, 2009-2018 arasında Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı, 2018-2021 arasında ise yönetim kurulu üyesi.
Vakfın destekçileri arasında sadece Batı kökenli kuruluşlar yer alıyor: Avrupa Birliği, İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı SİDA, Sigrid Rausing Trust, Norveç Büyükelçiliği, Birleşmiş Milletler İşkence Gören Gönüllüler Fonu. Vakıf, yayınladığı “Türkiye İnsan Hakları Vakfı Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı Tutum Belgesi” ile LGBT konusunda mücadele verdiğini belirtiyor.
9) UĞUR MUMCU DAVASINI KARARTTI
Fincancı, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy suikastları davası sanıklarının yargılandığı dava için hazırladığı raporda sanıkların işkence gördüklerini iddia etti.
Uğur Mumcu’nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu, Fincancı için “Onun sayesinde Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı'yı kim niye öldürttü, emri kim verdi, ebediyen öğrenememiş olduk. Türk toplumuna hizmeti de budur. Onu tarihe ve kamuoyuna havale ediyorum.” dedi.
10) MAZLUMDER’DEN ÖDÜL ALDI
HDP’li Ömer Faruk Gergelioğlu’nun MAZLUMDER başkanı olduğu 2005 yılında Fincancı’ya İnsan Hakları alanında Kişi Ödülü verildi. Ödül töreni ise FETÖ’ye ait olan Çemberlitaş Fırat Kültür Merkezi’nde düzenlendi.