Selin nedeni coğrafi konum mu, yapılaşma mı?

Batı Karadeniz'i vuran sel felaketinde çok sayıda ev yıkıldı, onlarca araç kullanılamaz hale geldi. Can kayıpları herkesi yasa boğdu. Peki, selin yıkıcı olmasının nedeni coğrafi konum mu, yapılaşma mı? Uzman isimler bu soruya yanıt verdi...

Kastamonu, Sinop ve Bartın aşırı yağışar sonucu meydana gelen sel felaketiyle mücadele ediyor.

Yağışların önüne ne kattıysa götürdüğü bölgede yaşayanlar ekiplerin yardımıyla tahliye ediliyor. Yaraların sarılması için canla başla mücadele aralıksız sürüyor.

Peki bu bölgede aşırı yağışların sebebi ne? Karadeniz'deki yapılar iklim değişikliği etkilerine hazır mı?

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu, selin yıkıcı olmasının ve yağışların şiddetinin artmasının nedenlerini TRT Haber'de anlattı.

Araştırmalar sonucu uzun zamandır yağışların bu tür etkilerinin görülebileceğini gözlemlediklerini ifade eden Turoğlu, "Sel olması için yağış fazlası olması lazım, bu suyunda bir yerden akması lazım. Suyun doğal yollarla akması başka bir olay, kendi sistemine müdahale etmeniz ise farklı bir durumu ortaya çıkarıyor" dedi.

'SAĞANAK YAĞIŞLARLA DARALTILAN DERELER SUYU TAŞIYAMADI'

Dere yatağındaki yapılaşmalara dikkati çeken Turoğlu, derelerin şiddetli yağışı taşıyamadığını ifade etti. Sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstatistikler sonucu şiddetli sağanak yağışların her yıl kendini hissettirecek şekilde meydana gelebilir. Malesef bu durum afetin bir habercisi oldu. Bu boyuta ulaşmasında tabi ki suyun kendi etki ekli alanını kullanmamız büyük rol oynuyor. Suyun kendi yatağını dere ıslah projeleriyle veya başka amaçlarla derenin yatak kesitini daraltarak yapılaşmalara açtık. Dolayısıyla suyun çok uzun süre, binlerce yıldır aktığı yatağı aslında bu dönemlerde kendi akıntısıyla oluşmuştur. Bir dönem böyle bir su akışı olmadığı zaman 'bundan sonra olmaz' şeklinde algılanmamalıydı"

'SAĞANAK YAĞIŞLARIN SAYILARI ARTIYOR'

Şiddetli yağışların iklimle birlikte normal olduğunu söyleyen Turoğlu, bölgedeki yağış hareketliliğinin 1960'lı yıllardaki araştırmalardan beri görülebileceğini söyledi.

Turoğlu, yağışların analizler sonucu yaz aylarına kaymaya başladığını ifade ediyor. "Sağanak şeklinde yağışların sayısı giderek artıyor. Bu durum iklim çalışmalarıyla son derece uyumlu. Bu giderek daha da artacak. Normal yağışlara dönecek" diyor.

Dere ve akarsu kenarlarındaki yapıların bu şiddetli yağışlarda en çok zarar gören bölgeler olduğunu söyleyen Turoğlu, "Zeminin böylesine yüksek binaları taşımada ciddi sıkıntıları vardır. Akarsu böyle yüksek akış sırasında kendi sedirmentlerini aşındırabilir. Binaların altındaki sedirmetlerin aşınmasıyla alt taraf boşalıyor ve çöküyor" açıklamasını yaptı.

Sonraki Haber