Şerbetçi Otu Üreticileri: İthalat yapmayın bizden alın
‘Şu anda tek alıcı var. O da ‘üretim fazlası var’ dedi ve küçülmeye gitti. Üretici de ürünü söktürmek zorunda kaldı. Kritik bir durumdayız. İhracat bağlantıları arıyoruz. İthalat yasaklanırsa bizden alabilirler, biz yeteri kadar hatta fazlasıyla üretiyoruz.’
Türkiye’de bir tek Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde üretilen şerbetçi otu, ilaç endüstrisi ve içecek sanayisinin yanı sıra ekmek mayası ve alternatif tıp alanında da kullanılıyor. Şerbetçi otu, 1960’lardan beri ilçenin en önemli geçim kaynağı. Biraya aromasını, acılığını veren, bozulmasını önleyen, 8 metreye kadar uzayabilen, köklerinden her yıl yeniden yeşeren bitkinin ömrü 15-20 yıl. Tam verimliliğe ulaşması ise üç yıl sürüyor.
1980’li yıllara kadar 17 bin nüfuslu Pazaryeri ilçesinin en önemli gelir kaynağı olan şerbetçi otu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Tekel’in özelleştirilmesinin ardından üretim alanları azaldı, üretici başka ürünlere yöneldi. Geçmişte 12 bin dekarda üretilen bu stratejik bitki, şimdilerde bin 500 dekarda üretiliyor, 400-500 hane bu işi yapıyor.
ÜRETİM ALANLARI AZALIYOR
Biranın baharatı olarak da bilinen şerbetçi otunu, ilçede S.S. Pazaryeri ve Köyleri Şerbetçiotu ve Gül Ekicileri Tarım Kooperatifi üyeleri ve Efes’le çalışan sözleşmeli üreticiler üretiyor. Tekel’in ardından tek alıcı olan Efes, bu yıl küçüleceğini açıklayarak 300 üreticiden 80’inin sözleşmesini yenilemedi. Diğer fabrikalar ise uzun zamandır ürünü ithal ediyor. Şerbetçi otu üreticileri, sadece kendi ilçelerinde üretimi yapılan bu bitkinin stratejik bir ürün olduğunu ve her yıl üretim alanlarının azaldığına dikkat çekiyor. Pazar sorununun çözülmesi ve iyi bir fiyat açıklanması durumunda fabrikaların ihtiyacının tamamını karşılayabileceklerini ifade eden şerbetçi otu üreticileri, fabrikanın üretime kota koymasından, her yıl alımları azaltmasından, fiyatları düşük açıklamasından ve ithalata öncelik vermesinden şikâyetçi.
SATABİLSEK ÇOK ÜRETİRİZ
Pazaryeri Ziraat Odası Başkanı Hasan İpar, üreticiler için şerbetçi otunun gelir getirici bir iş olduğunu ifade etti. Bu yıl özellikle girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu, verilen fiyatların da yetersiz olduğunu söyleyen İpar, “Şu anda tek alıcı var. O da ‘üretim fazlası var’ dedi ve küçülmeye gitti. Üretici de ürünü söktürmek zorunda kaldı. Kritik bir durumdayız. İhracat bağlantıları arıyoruz” dedi. İpar, alım fiyatlarının haziran ayında açıklanacağını belirterek, “30 liranın altında bir fiyat, maliyeti kurtarmaz, sökümleri durdurmaz. Şerbetçi otu emek yoğun bir ürün, riski de çok. Hastalıkları sigorta kapsamına girmiyor. Efes’in 300 üreticisi vardı, 80 kişinin sözleşmesini yenilemedi. 220 üretici kaldı. 200 üretici de kooperatife veriyor. Desteklenmesi gereken stratejik bir ürün” diye konuştu. Efes’in ihtiyacın yüzde 40’ını kendilerinden aldığını yüzde 60’ını da ithal ettiğini belirten İpar, “Satabilsek çok üretiriz ama onun için de alım garantisi ve fiyatın makul düzeylerde olması gerekiyor. 3 senede verim alınan bir ürün. 5-10 senelik sözleşmeler yapılsa keşke” dedi.
PAZARLAMA SORUNU VAR
Pazaryeri ve Köyleri Şerbetçiotu ve Gül Ekicileri Tarım Kooperatifi Başkanı Zafer Kozpınar da kooperatif bünyesinde 300 kayıtlı üyelerinin olduğunu, bu sayının bu yıl 170’e kadar düştüğünü söyledi. Kooperatife bağlı 600 dekar alanda üretim gerçekleştirdiklerini ifade eden Kozpınar, şunları belirtti: “Geçen yıl tarlalarda söküm oldu. Sadece biz kooperatif olarak 300 ton ürün alıyoruz. Yaş alarak alıyoruz, kurutup satıyoruz. Pazarlama sorunumuz var. Dış pazar arıyoruz. Endemik bir bitki, pazarlaması zor. Testleri her yerde yaptıramıyoruz. Fabrikayla sözleşmesi bitenler, ürününü artık söküyor. Bizden de üretimi düşürmemizi istiyorlar. Satış olmazsa üreticiye ödeme yapamıyoruz. Aslında çok özel bir bitki. Sadece birada değil birçok hastalığın tedavisinde de kullanıldığını biliyoruz. Birada kullanıldığı için çok ilgilenmiyorlar. Ekilen ürün en kaliteli haliyle 3 yıl sonra hasat ediliyor. Bu sene üretici sebzeye, buğdaya, ayçiçeğine yönelecek.”
Pazarlama konusunda destek isteyen Kozpınar, “Fabrika bizden alıyor ama dışardan da ithal ediyor. İthalat yasaklanırsa bizden alabilirler, biz yeteri kadar hatta fazlasıyla üretiyoruz. Tekel kapanmadan önce kooperatifin 1000 üyesi vardı. Keşke ithalatı yasaklasalar.”
ŞERBETÇİ OTU, İSTİHDAM SAĞLIYOR
Pazaryeri'nde 1965'ten bu yana yetiştirilen, sadece dişi çiçeklerinden (koza) faydalanılıyor. Üreticiler için önemli gelir kaynağı olan şerbetçi otu, daha çok buğday, arpa ve ayçiçeği üretiminden başka hiçbir tarla bitkisinin yetiştirilmediği bölgede küçük aile işletmeciliği olarak yapılıyor. Sarmaşık gibi tırmanıcı özelliğe sahip olan 7 metreye kadar uzayan ve yaprakları tam veya parçalı, çiçekleri açık yeşil renge sahip şerbetçi otu, bölge insanına istihdam imkânı da sağlıyor. Pazaryeri çiftçisi, nisan ve mayıs aylarında iplikleme, gübreleme ve sardırma işlemlerinin ardından ağustosta ürünü hasat edip pazarlıyor. Şerbetçi otu bitkisi çok hassas olup, iyi bakım yapılırsa 1 dekardan 1 ton ürün alınabiliyor. Tarlalardan yaş olarak toplanan şerbetçi otu, fabrikalarda kurutularak balyalanıyor, daha sonra yeniden işlenip palet haline getiriliyor.