Sessiz pandemi: Antibiyotik direnci

18-24 Kasım Antimikrobiyal Direnci Farkındalık Haftası

1950’li yıllar… Alexander Fleming Penisilin’i bilim alemine takdim etti. Bakteri enfeksiyonlarını tedavinde çığır açıldı. Yıllar geçti. Bakteri infeksiyonları kontrol altına alınır gibi oldu.

Antibiyotik kullanımı iki ucu keskin kılıç gibidir. İnfeksiyonları iyileştirirken, antibiyotiklere karşı da bakteriler direnç geliştirir. Antibiyotiklerin tedavideki etkinlikleri, bakterilerin bunlara karşı geliştirdiği direnç nedeniyle özellikle son yıllarda belirgin şekilde azalmıştır. Ne yazık ki yeni keşfedilen ya da geliştirilen antibiyotikler bir elin parmakları kadardır. Günümüzde insan sağlığını tehdit eden en önemli tıbbi sorunlardan biri antibiyotiklere dirençli bakteriler sorunudur. Bu durum sessiz pandemi olarak tanımlanmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; antibiyotik direnci, insan sağlığını, besin güvenliğini tehdit eden en önemli faktörlerden biri. Sayısı giderek artan çeşitli enfeksiyonların tedavisi, ne yazık ki antibiyotik direnci nedeniyle çok daha güç hale geldi.

Dünya Sağlık Örgütü; direnç nedeniyle hastaların hastanede yatış sürelerinin uzadığına, ölüm oranlarının arttığına ve tıbbi harcamaların çok arttığına dikkat çekmektedir.

Bilimsel verilere göre; antibiyotik direncinin, dünya genelinde yıllık en az 1,5 milyon kadar insanın ölümüne yol açmakta olduğu, 2019 yılında yaklaşık 5 milyon kişinin antibiyotik direnci nedeniyle öldüğü belirtilmiştir.

ANTİBİYOTİK DİRENCİ ÇEPEÇEVRE

Antimikrobiyal dirençli hatta çoklu ilaca dirençli mikroorganizmalar sağlık hizmetiyle ilişkili infeksiyonlardan sorumlu. Bunlar aynı zamanda hastane dışındaki hastalardaki infeksiyonlardan da sorumludur. Ayrıca sağlıklı bireylerin normal bakteri florasının bir parçası olarak da bulunabilecekleri gibi, çevrede, evcil hayvanlarda, gıda üreten hayvanlarda ve bazen de gıdalarda da bulunabilirler. Antimikrobiyallerin insanlarda, evcil ve çiftlik hayvanlarında ve tarımda yanlış kullanımı da dahil olmak üzere birçok faktör dünya çapında antimikrobiyal direnç tehdidini artırmaktadır.

Dahası antimikrobiyal direncinin yaygın olduğu bir ülkeye seyahat eden kişiler, sağlık hizmetleriyle temas kurmadan bile çoklu ilaca dirençli bakteriler tarafından kolonize olarak geri dönebilirler. Tüm bu nedenlerle antimikrobiyal dirençli mikroorganizmalar için ekolojik alan giderek genişlemektedir. Bu noktada Tek sağlık sistemi çözüm olabilir. Çevre sağlığı, hayvan sağlığı ve insan sağlığı konularındaki işbirlikleri geliştirilmelidir.

DİRENÇLİLİK FAKTÖRLERİ

Antibiyotik direncinin esas nedeni, antibiyotiklerin uygunsuz ve yanlış şekilde kullanılmalarıdır. Antibiyotikler, sadece bakteriler üzerine etkilidir. Bakterilerin yol açtığı infeksiyonlarda hekim önerisi ile kullanılması gereken ilaçlardır. Şu mevsimde çoğu kez virüslerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonlarında yanlış olarak antibiyotiklerin kullanılması dirençli bakterilerin yaygınlaşmasının önemli bir nedenidir.

PEKİ NE YAPMALI?

Kişilere düşen sorumluluklar;

  • Antibiyotikleri sadece uzman hekim reçete etmesi durumunda kullanın,
  • Antibiyotikleri hekimin önerileri doğrultusunda doğru zaman aralıklarında veyeterli süre kullanın,
  • Enfeksiyonları önlemek için düzenli el yıkayın, hijyenik besin hazırlayın, hasta kişilerle temastan kaçının ve aşı olun, Politikacılara düşen sorumluluk ve ödevler ise;
  • Antibiyotik direnciyle mücadeleye yönelik sağlam bir ulusal politik eylem planı yürürlükte olmalı ya da girmeli,
  • Antibiyotiğe dirençli enfeksiyonların sürveyansını sağlayın,
  • Antibiyotik direnci önlemeye yönelik politikaları, programları ve enfeksiyon önleme ve kontrol önlemlerinin uygulanmasını güçlendirin,

Hekimlerin sorumlulukları;

  • Ellerinizin, aletlerinizin ve ortamınızın temiz olduğundan emin olun,
  • Antibiyotikleri yalnızca gereksinim duyulduğunda mevcut kılavuzlara göre reçete edin,
  • Antibiyotiğe dirençli enfeksiyonları enfeksiyon kontrol ekiplerine bildirin,
  • Hastalarınızla antibiyotiklerin nasıl doğru şekilde alınacağını, antibiyotik direnci ve yanlış kullanımın tehlikeleri hakkında konuşun,
  • Hastalarınızla enfeksiyonların önlenmesi hakkında konuşun (örneğin aşı, el yıkama, daha güvenli seks ve hapşırırken burun ve ağzın kapatılması),

ANTİBİYOTİK DİRENCİ: HALK SAĞLIĞI SORUNU

Antimikrobiyal direncinin önlemek mümkün. Daha çok ortaya çıkmasını ve yayılmasını önlemek için halk, hastalar, hekimler ve politikacılar arasında eşgüdümlü olarak en iyi uygulamaları teşvik edecek şekilde ve bunlara yönelik çalışmalar planlanmak için işbirliği yapılmalı. İnsanların güvenliğini ve sağlık hizmeti kalitesini iyileştirmeye kararlı olmak; Akılcı antimikrobiyal kullanımı yönetimini ve bu amaçlarla yapılacak araştırma ve geliştirme çalışmalarına yatırımlar yapılması öncelikli hedeflerden biri olmalıdır.

Türkiye’de antibiyotikler reçeteye tabi olarak satılmaktadır. Bu durum kısmen de olsa antibiyotik direncinin önünde bir engeldir. Ne var ki reçete edilen ilaçların uygun şekilde ve uygun sürede de kullanılması önemlidir. Özellikle az gelişmiş, uluslararası standartlara uygun sağlık politikaları olmayan ülkelerde antibiyotik direncinin artması beklenen bir durumdur. Çünkü antibiyotik kullanım kısıtlamaları olmayabilir. Gelişmiş ülkelerde antibiyotik direncinin az olmasının nedeni kontrollü ve denetimli sağlık politikaları ve ayrıca uygun doz ve sürede antibiyotik kullanımı olmasıdır. Antibiyotikleri bir mücevher gibi saklamalı, ancak gerekli olduklarında infeksiyonlarda mikroplara karşı bir kalkan olarak kullanmalıdır.

Sonraki Haber