Sezen Aksu'dan Atatürk'e hakaret eden gence mektup

Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafına yönelik uygunsuz hareketler yaptığı gerekçesiyle tutuklanan A.E.S.'ye ünlü şarkıcı Sezen Aksu'dan mektup geldi. Aksu, "Atatürk'e hiçbir şey olmaz çocuk" ifadelerini kullandı.

İstanbul’da Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafına müstehcen hareketler sergileyen lise öğrencisinin görüntüleri sosyal medyada büyük tepki aldı.

17 yaşındaki A.E.S. polis ekiplerince gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan A.E.S. Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne getirildi.

TUTUKLANDI

Savcılıktaki işlemlerinin ardından şüpheli A.E.S. “halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet, bölge farkılığına dayanarak alenen aşağılama” ve “Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret” suçlarından tutuklanması talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.

Hakimlik, şüphelinin tutuklanmasına karar verdi.

SEZEN AKSU'DAN MEKTUP

Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafına yönelik uygunsuz hareketler yaptığı gerekçesiyle tutuklanan A.E.S.'ye ünlü şarkıcı Sezen Aksu'dan mektup geldi. Sezen Aksu, mektubunda şu ifadeleri kullandı;

Sezen Aksu

“Atatürk’e hiçbir şey olmaz çocuk!

Ah çocuk… Bu davranışının seni ne kadar küçük düşürdüğünü anlayabilseydin keşke…

Bu yaptığınla Atatürk değerinden kaybeder zannedecek kadar meraksızlığa, bilgisizliğe mahkum edildiğin için, sadece mahallenin alkışlarına talipsin. Bugün kendine bir iyilik yap, “Benim bugüne kadar hiç kendi fikrim oldu mu?” sorusunu bir sor. Bugüne kadar merak etmediklerini bir kereliğine de olsa merak et. Kendini hiç farketmediğin için; yasaklarla, günahlarla sana anlatılanlara itiraz edemediğin; enerjisi, öz değeri içine kapatılmış, dış dünyayla bütün algı şansları elinden alınmış bir çocuk olduğun için, bu edebiyatsız, bilimsiz ama zahmetsiz hayatın konforuna teslim olmuşsundur belki. Bir düşün, kendini nerelerde yetersiz, değersiz hissettiğini ama kendine dürüst ol. Gir arama motorlarına, merak ettiğin bir konuda mesela kimlik meselesiyle ilgili -ki insanın en önemli değeri- bütün kaynakları oku, bunları size kimlerin yaptığını, neden yaptıklarını öğrenmek zorundasın, hakikatle gerçekten ilgileniyorsan elbette. Belki seni bu kadar düşmanlaştıran nedeni keşfedersin… Bunun sonucunda zihninde oluşan fikir senindir. Böyle taşkın, ölçüsüz, ilkel tepkiler, senin kimliğini ilk insan kategorisinden hallice yapar. Bu da ömür boyu değer duygusundan, saygıdan açlığa mahkumiyet yani kimliksizleşmektir. Bu o kadar ağır bir şeydir ki insanı canavara dönüştürür. Atatürk’e hiçbir şey olmaz çocuk! O saygıyı haketmek istiyorsan düşünmek zorundasın. Bu arada terbiye iyi bir şeydir; senin de herkesin de hayatını güzelleştirir. Öğrenmek iyi bir şeydir, cevherini ortaya çıkarır.

AHMET DAVUTOĞLU'DA AÇIKLAMA YAPTI

Ahmet Davutoğlu

Atatürk’ün fotoğrafına uygunsuz hareketlerde bulunan Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi A.E.S.'nin tutuklanmasını eleştiren Davutoğlu, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, şöyle dedi:

"Ah evladım, evet çok büyük yanlış yaptın ama senin yerin hapis değil, bir daha tekrar etmeyeceği şeklinde bir taahhütle yapacağın samimi bir özür yeterli.

Şimdi sormak isterim hem sana hem seni malzeme yapanlara hem de seni tutuklayıp hapse koyanlara; hangisine yanalım?

İlim, ahlak, edep ve haya sahibi gençler yetişmesi için bir neslin bedel ödeyerek sahip çıktığı bir eğitim kurumunda böylesine ahlak-dışı görüntülerin yaşanmasına sebep olan sosyal iklime mi?

Özgür düşünce ışığında değerlendirilmeleri ve tarihimize yaptığı katkıları dolayısıyla saygıyla anılmaları gereken başta Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk olmak üzere tarihi şahsiyetlerimizin ortak bir hafızaya değil de toplumsal kutuplaşmaya alet edilmesine mi? 

Vahim bir ahlaki hata işleyen 17 yaşında gencin pedagojik rehabilitasyona tabi tutulması gerekirken ifşa edilerek ve tutuklanarak düzeltilmesi mümkün olmayan bir kadere mahkûm edilmesine mi?

Yayılmaması gereken bu çirkin davranışın görüntülerinin yayılması ile her seferinde Atatürk’e tekrar tekrar hakaret edilmesine yol açıldığının görülmesine rağmen toplumsal linç kampanyası için bunun kullanılmasına mı?

Gittikçe derinleşen bu cinnet hali karşısında akıl, vicdan, bilim ve basiret ile davranmak zorundayız."

Sonraki Haber