Sıcaklık deniz çayırlarını öldürüyor

Deniz çayırları, hem oksijen sağlıyor hem de suyun arıtılmasında görev alıyor. Son yıllarda artan sıcaklıklar, çayırları da etkiledi. Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, çayırların ölmeye başladığını belirtti, alınması gereken önlemleri anlattı

İklimsel değişiklikler, deniz suyu ısısının artışına neden oldu, Akdeniz’de 26 dereceyi gösterdi. Bu da geçen yıllara oranla artışın rekor seviyeye ulaştığı anlamına geliyor. Isınan deniz suyu, Akdeniz Körfezi'nin endemik tür ve oksijen kaynağı deniz çayırlarını da etkiledi.

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, deniz çayırlarının denizlerin ekosistem dengesini koruduğunu belirtti, çayırların yok olmasında kirlilik oranının artışına dikkat çekti. Prof. Dr. Gökoğlu’yla deniz çayırlarını konuştuk.

Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu

DENİZLERİN AMAZON ORMANLARI

- Deniz çayırlarının önemi nedir?

- Deniz çayırları olarak bilinen posedonya ve osenika türleri, denizlerin amazon ormanlarını oluşturuyor. Ekosistem açısından oldukça önemli. Deniz ekosistemine sürekli oksijen sağlayan, suyu arıtan, temizleyen, bir çok deniz organizmasının besinini oluşturan, bazı türlerin beslendiği, saklandığı, ürediği alanları oluşturuyor. Aynı zamanda deniz içi erozyonları da önleyen, yüksek bitkilerdir deniz çayırları. Hem oksijen sağlıyor hem de suyun arıtılmasında görev aldıkları için bir çok organizmayı da içerisinde barındırdığı için amazonları oluşturuyor.

Bizim kıyılarımızda posedonya çayırları özellikle Side ile köprü çayırları arasında çok geniş bir hatta dağılmış durumda. Hemen hemen Türkiye’nin en geniş posedonya yatakları bizim bu bölgede.
Küresel ısınmanın etkileri görünüyor. Kıyısal alanlarda Posedonya çayırlarının ölmeye başladığını görüyoruz. Bunda kirliliğin de etkisi var. Posedonya osenika yataklarında çökmeler var.

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

- Deniz çayırlarının yok olmaya başlaması neye işaret ediyor? Denizler tehlike altında mı?

- Deniz tehlike altında değil ama Akdeniz tropikalleşiyor. Gittikçe biyolojik çeşitlilik özellikle Doğu Akdeniz’de değişmeye başladı. Yeni türler gelişiyor. Kızıl Deniz ve Akdeniz arasında eşik tamamen ortadan kalkmış vaziyette şu anda. Dolayısıyla biyolojik çeşitlilikte değişiklikler oluyor. Buna bağlı olarak da balıklarda ve diğer canlıların üreme dönemleri değişebiliyor. İşte bir ay öne, bir ay geriye gibi bazı kaymalar oluyor.

BALIKÇILIK AZALACAK

- Denizlerde görülen bu değişmeler insan sağlığını ve çevreyi nasıl etkiliyor?

-Bir kere denizler, bizim için ucuz gıda kaynakları. Bu doğrudan insana yansıyacak. Biyolojik çeşitlilikte azalma olduğu için balıkçılıkta azalmalar olacaktır. Dolayısıyla insan beslenmesi açısından risk var. Ayrıca denize girenler için periyotlar uzayacak. Deniz suyu sıcaklığı arttığı için kış ile yaz arasında denize grime aralığı uzayacak.

ORMANLAŞTIRMAYLA TOPRAĞA GÖLGE

- Alınması gereken önlemler var mı?

-Öncelikle tatlı sularda kirliliği durdurmamız gerekiyor. Tüm Akdeniz kıyıları yerleşim alanı. Etrafta çok yoğun bir yerleşim var. Her tarafta otel ve insan popülasyonu. Buna bağlı olarak da ister istemez kirlilik oluşuyor. Tatlı sular denizlerin kan damarları. Denizleri besleyen, denizlere besin taşıyan, denizin tuzluluğunu ve denizin sıcaklığını ayarlayan tatlı sulardır. Ancak tatlı suların kirlendiğini görüyoruz. Bu kirliliği durdurmamız lazım.

Küresel anlamda yapabileceklerimiz daha çok fosil yakıtlardan kurtulmamız gerekiyor. Bunun yanında da ormanlaştırma gerekiyor. Bütün ormanlarımız zaten yanmış vaziyette. Özellikle Akdeniz kıyısında çok büyük yangınlar olduğu için büyük alanlardaki ormanlarımız yok oldu. Buraları çok çabuk ağaçlandırılıp, ormana çevirmemiz gerekiyor. Orman altı ısınmaz, gölgeleme yapar, günesi gölgeler. Dolayısıyla toprak ısınmaz. Bunun haricinde erozyonu önler, yanan bölgelerde kül ve erozyonlar oluyor. Erozyonla denize taşınan sediman, deniz suyu sıcaklığının ısınmasında etkili olur. Denizin rengi koyu renkli olduğu zaman güneşi çeker. Dolayısıyla ısınmayı arttırır. Buna dikkat etmemiz gerekiyor.

Sonraki Haber