Sıkılaşma politikaları konkordato ve kapanma getirdi

Sıkılaşma politikalarının ardından 2023 yılında konkordato ve şirket kapanmaları arttı. Öz sermayesi düşük olan şirketlerin finansmana ihtiyaç duyduğunu dile getiren Yeşilyurt, yüksek finansman maliyeti nedeniyle şirketlerin ödemeler dengesinin bozulduğunu ve konkordatoların arttığını paylaştı

Aydınlık’ta 31 Ağustos günü yayımlanan ‘Musluk kapandı konkordato kapıda’ başlıklı haberimizde; ekonomiyi soğutma tedbirleri, faiz artışı ve bankaların muslukları kapaması yüzünden şirketlerin zor durumda olduğunu, şirketlerin ödeme dengelerinde bozulmaların ve konkordatoların artabileceğini paylaşmıştık.

Finansman koşulları nedeniyle yaşanabilecek konkordato artışları hakkında Aydınlık’a konuşan adli muhasebe ve hile denetimi uzmanı Fikriye Aslan, firmaların bankalara olan kredi borçlarını ödemekte zorlandıkları için konkordato yoluna gittiklerini söylemişti. Aslan, firmaların konkordato hazırlıkları yaptığına ilişkin duyumlar olduğunu belirterek “Konkordatoyu haklı yapanlar da var ama kötü niyetine çare olarak kullananlar da. Önümüzdeki günlerde bu tür gelişmelerin çok olacağı kesin. Bugün bu ortamda kendini çeviremeyen firma konkordato ilan eder. Tabi suistimaller ve şirket soymalar da çok oluyor.” değerlendirmesini yapmıştı.

KAPANMALAR 20 BİNE VARDI

Nasıl Bir Ekonomi gazetesinden Merve Yiğitcan da dün yayımlanan haberinde 2023 yılında 519 işletmenin konkordato ilan ettiğin ve bu sayının 2019’dan bu yana yüksek sayı olduğunu aktardı. Habere göre 2023 yılı ocak-kasım ayları arasında kapanan şirket sayısı da önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,2 artışla 19 bin 931’i buldu. Sıkılaşma politikalarının konkordato ve şirket kapanmalarıyla ilişkisini sorduğumuz Türkiye Mali Müşavirler Birliği Başkanı Oktay Yeşilyurt, yüksek finansman koşulları nedeniyle şirketlerin yapısal düzenlerinin bozulduğunu söyledi.

Yeşilyurt, şu ifadeleri kullandı: “Şirketlerin yapısal düzenlerinin bozulması gereği uygulanmakta olan konkordatolar ve şirket kapanmaları da ekonomi politikalarının olumsuz sonuçları. Yüksek faiz politikaları şirketler için bir kabus. Çok zorlayıcı bir etken. Çünkü Türkiye’de şirketlerin öz varlıklar genel olarak zayıf durumda. Öz sermayesi ile işini büyütmesi zor olan firmalar, krediye ihtiyaç duyuyor ve ödemeler dengesi bozuluyor. Ödemeler dengesi bozulunca, borçlarını ödeyebilmek için de borçlanmaya yöneliyor.

YÜKSEK FAİZ ÖDEME DENGESİNİ BOZDU

“Ticari kredi faizleri bilindiği gibi son derece yüksek. Hem kredi bulmakta zorlanıyorlar hem de aldıkları kredilerin geri ödemelerinde sıkıntılar yaşanıyor. Dengesi bozulan, ödeme güçlüğü çeken şirketler ya kapanıyor, tasfiye sürecine giriyor ya da konkordato ilan ediliyor. Konkordato ve şirket kapanmalarının bağlantılı olduğunu değerlendiriyorum. Şirketlerin büyük bir kısmı gerçekten ödeme dengelerinde bozulmalar olunca şirketin varlığını devam ettirme amacıyla konkordato hakkını kullanıyor. Ödemelerine yeni vadeler ve düzenlemeler talep edip toparlanmaya çalışıyor.”

Konkordatoyu istismar amaçlı kullanan şirketlerin de var olduğunu dikkat çeken Yeşilyurt, denetim mekanizmasının sıkılaştırılması çağrısını yaptı. Yeşilyurt, sözlerini şöyle tamamladı: “Maalesef, serbest piyasa ekonomisi geçerli iken bu uygulamalar istismara da açık oluyor. Bir kısım şirketler de bu durumdan faydalanarak borçlarından kaçınıyor. Sıkı bir denetime tabii tutulması gerekiyor.

İŞ BARIŞINDA BOZULMA TEHLİKESİ

“Konkordatoyu istismar amaçlı kullananların, piyasadaki iş barışını tehdit edecek düzeyde yaygın olmadığını düşünüyorum. Ancak sıkı denetim yapılmamaya devam ettikçe bu yolun açık olduğunu, tespit mekanizmasının zayıf olduğunu öğrenenler bu istismara başvurma yolunu deneyebilirler. Konkordato bir hukuki izne tabii. Bir denetimden geçiyor. Fakat ön denetim sürecini geçip müracaat edebilen ve bu hakkı istismar edenler de söz konusu oluyor. Dolayısıyla iş barışının bozulmaması için Ticaret Bakanlığına büyük görev düşüyor.”

Sonraki Haber