Sıla bebeğin ölümüne ilişkin iddianame hazırlandı: Annesi hakkında şok iddia!

Tekirdağ'da 'cinsel istismar' ve 'şiddet' sonucu kaldırıldığı hastanede 30 gün boyunca yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla bebeğin davasına ilişkin iddianame hazırlandı.

Türkiye'yi yasa boğan Sıla bebeğin ölümü hakkında iddianame hazırlandı.

Geçen ağustos ayında annesi B.Y. tarafından Malkara Devlet Hastanesi'ne getirilen Sıla bebeğin vücudunda bulunan morluklar nedeniyle darp iddiası ile başlayan soruşturmada, 2 yaşındaki bebeğin fiziksel şiddet ve cinsel istismara uğradığı tespit edilmişti. 30 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Sıla bebek, 7 Ekim tarihinde hayatını kaybetmişti.

İDDİANAME HAZIRLANDI

Tekirdağ'da "cinsel istismar" ve "şiddet" sonucu kaldırıldığı hastanede yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla bebeğin davasına ilişkin iddianame hazırlandı. Teyze Elif A.'nın avukatı Ahmet Berksoy, "Malkara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yapmış olduğu soruşturma kapsamında fezleke düzenlendi. Fezleke kapsamında da iddianame hazırlandı. Dosyanın tüm şüphelileri artık ağır ceza mahkemesinde sanık sıfatıyla yargılanacak." dedi.

'ANNE KENDİNE ZARAR VERMEK İSTEMİŞ'

Teyze ve dede adına bu süreci yakından takip ettiklerini ifade eden avukat Ahmet Berksoy, Sıla bebeğin tutuklu bulunan annesinin geçtiğimiz haftalarda başka bir hükümlü aracılığıyla kendisine ulaştığını ifade ederek "'Çocuğumun vefatından dolayı bir travma yaşıyorum' dedi. Aynı zamanda sonradan haberimiz oldu, cezaevi içerisinde kendisini bir yaralama kastıyla hayati tehlike yönünde bir girişimi olmuş. Kollarına ve bileklerine kesici bir iğne ile zarar vermek suretiyle girişimi olmuş. Ardından Marmara Ceza İnfaz Kurumunda tek kişilik bir hücrede kalacağı şekilde gözetim altına alındı." dedi.

'ZİYARETİ KABUL ETMEDİM'

Avukat Berksoy şöyle devam etti: "15 günde bir kanunen yakınlarına ulaşabiliyor. Teyzeler her ne kadar kendisinden uzak kalmaya çalışsalar da cezaevi müdürlüğü durumunun kötü olduğunu ifade ederek, bir kereliğine mahsus olmak üzere kıyafet yardımında bulundular. Konuyla alakalı içeriden başka bir mahkum aracılığı ile bana bir ziyaret talebi oldu. Kendisinin konuyla ilgili söylemek istedikleri, ifade etmek istediği hususlar olduğunu söyleyerek ziyaret etmemi istedi. Ben tabii ki bu ziyareti kabul etmedim." dedi.

Sonraki Haber