Silah silahla ezildi: Türk ordusu böyle savaştı

ABD namına FETÖ tarafından 15 Temmuz gecesi denenen Türkiye’yi işgal girişimi, Türk Ordusu’nun ideolojik birikimi, stratejik aklı ve kararlı duruşuyla önlendi.

Türk Ordusu, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini bastıracak tarihi bir direniş gösterdi. Pek çok adı gizli kahraman, hayati müdahaleleri ile darbenin akamate uğratılmasında kritik rol üstlendi. Bunların küçük bir bölümü kamuoyuna yansırken, büyük bölümü Türk Ordusu’nun sinesinde gizlendi.

Darbe girişiminden kısa süre sonra açıklanan resmi rakamlara göre, darbeye katılan üniformalı hainlerin sayısı 8 bin 651 olarak belirlendi. Bu oran, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yalnızca yüzde 1,5’ine tekabül ediyordu. Bu hainlerin kullandığı harp silah araç ve malzemelerinin TSK toplam mevcuduna oranı ise şöyleydi:

Uçaklarda % 7 (35 uçak bunun 24’ü muharip uçak),

Helikopterlerde % 8 (37 helikopter bunun 8’i taarruz helikopteri),

Tank ve zırhlı araçlarda % 2,7 (246 zırhlı araç bunun 74’ü tank),

Gemilerde yüzde 1 (3 gemi),

Hafif silahlarda % 0,7 (3992 adet hafif silah)

TESPİT, TEŞHİS, TEDAVİ

Türk komutanlar, öncelikle tüm askerlerine birliklerinde kalma emri vererek kimlerin darbeye katıldığını dikkatle tespit etti. Ardından darbecilerin hamlelerini boşa çıkaracak müthiş bir satranç başladı. Cumhurbaşkanı’na Suikast Timi’nin başında olan darbeci general Gökhan Şahin Sönmezateş, mahkemede bu durumu şöyle anlattı: “Gece önce operasyonun iptal olduğunu, sonra da yeniden başlayacaklarını söylediler. Bu nedenle yarım saat kaybettik. Şimdi düşündüğümde bir üst iradenin bizi orada kasıtlı olarak beklettiğini düşünüyorum. Zamanında yola çıksaydık hedefimizi bulacaktık.”

Sönmazateş ve ekibi, Çiğli’den helikopterle Marmaris’e giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kaldığı otelde tutuklayacaktı. Ancak tim Marmaris’e vardığında, Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 dakika önce otelden ayrılmıştı. Sönmezateş, kendisini kimin Çiğli’de beklettiğini hep sordu, ama asla yanıtını bulamadı. Darbe başarılı olsaydı, Sönmezateş MİT Müsteşarı olacaktı.

Yine o karanlık gecede, darbecilerin F-16’ları kaldıramaması için bazı pistlerin bombalanması, bazılarının karartılması, NATO’ya gönderilen hava trafik bilgilerinin durdurulması, yakıt ikmalinin engellenmesi, işgal edilen üslerin geri alınması ve havadaki jetlerin inişe zorlanması gibi çok sayıda hamle yapıldı. Örneğin saat 00.25'te darbecilerin kullandığı bir askeri kargo uçağı, Şırnak'tan 160 komando ve 2 Kobra helikopterini Ankara'ya getirmek için Kayseri’den havalandı. Ancak Eskişehir BHMM'nin yönlendirmesiyle Şırnak Havalimanı kapatıldı, ışıkları söndürüldü. Şırnak'a inemeyen darbeciler, Kayseri'ye dönmek zorunda kaldı.

Yine Donanma Komutanlığında darbeci amiral Ayhan Bay’ın Sabotaja Karşı Koyma (SABKOR) alarmı vermesiyle gemiler seyre kaldırılmıştı. Gemilerin dönmemesi için askerler silahla limana dizildi, ‘döneni vurun emri’ verildi. Ancak seyre kalkan 15 gemi, bunun bir darbe faaliyetini anladığı an dönüşe geçti. Bu sırada gemideki darbecilerle komutanlar arasında çatışmalar yaşandı. Darbecilerin bir bölümü, gemilerde gözaltına alındı.

ÖLÜME YÜRÜYEN KAHRAMAN

15 Temmuz’un kırılma anlarından en önemlisi ise, Özel Kuvvetler Komutanlığında yaşandı. Darbeci general Semih Terzi’nin kahraman astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülmesi, darbecilere büyük şoku yaşattı.

O gece yaşananları dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı verdiği ifadede anlatmıştı. 15 Temmuz'da arabasının önünü kesen darbecilere tekme atarak kurtulan Aksakallı, daha sonra makamında koruma nöbetçiliği görevi yapan Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'den Özel Kuvvetler Komuntalığındaki duruma ilişkin bilgi aldı. Halisdemir'e Semih Terzi'nin hain olduğunu, vatan ve millet adına vurulması emrini veren Aksakallı, kahraman başçavuştan hakkını helal etmesini istedi. Aksakallı’ya, "Sonuna kadar helal olsun, baş üstüne komutanım." yanıtını veren Halisdemir, karargaha gelen Semih Terzi’yi kafasında vurarak öldürdü. Bu sırada Terzi’nin yanındaki darbeciler tarafından şehit edilen Ömer Halisdemir, Türk Ordusu’nun şanlı direnişinin sembolü oldu.

DARBE BAŞARILI OLSA DİRENİŞ SÜRECEKTİ

Darbe gecesi İstanbul'da kışlasını darbecilere teslim etmeyen Albay Davut Ala, 8 kurşun yedi. Darbe girişimini engellemeye çalışan Yüzbaşı Burak Akın, bacaklarından vuruldu.

Mesela İzmir 2. Jandarma Komando Tugay Komutanlığında vatani görevini yapan er Emre Ev, silah ve mühimmat depolarının anahtarlarını darbecilerin eline geçmemesi için toprağa gömdü.

Hangi birini anlatalım ki…

Kendisini teslim olmaya çağıranlara, “Bekle geliyorum. Yalnız alnının ortasına işaret koy! Seni tam oradan vuracağım hain!" diyen Tugay Komutanı Albay Semih Okyar’ı mı, yoksa tüm Türkiye’nin yüreğine su serpen 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar’ı mı?

Silahla direnen, zekayla direnen, cesaretle direnen on binlerce Türk askeri, komutanı, darbeyi adım adım akamate uğrattı. Böylece kutlu direnişin her saniyesi, bir kahramanlık hikayesi ile taçlandı.

15 Temmuz, ABD Gladyosu’nun Türkiye’yi işgal harekatıydı. Türk devleti, ordusu ve milletiyle ülkesini korumayı başardı.

Sonraki Haber