Silah teknolojileri laboratuvarı öğrencilere kapısını açıyor!

OSTİM Teknik Üniversitesi, silahların çalışma prensiplerini daha yakından uygulamalı şekilde öğretebilmek amacıyla öğrencilere kapısını açıyor. OSTİM Teknik Üniversitesi'nin açtığı silah teknolojileri laboratuvarı savunma sanayisine yeni elemanlar yetiştirmeye odaklandı.

SİLAH TEKNOLOJİLERİ LABORATUVARI ÖĞRENCİLERLE BULUŞACAK

​​​​​​​OSTİM Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Özgür Tekaslan, laboratuvarı öğrencilerin daha donanmalı eğitim alabilmeleri için açtıklarını söyledi.

Savunma sanayisi sektör firmalarının ihtiyaçlarına göre müfredat değişikliği yaparak nitelikli personel eksikliğini gidermeye çalıştıklarını belirten Tekaslan, gelişen teknolojiyi öğrencilerine entegre etmeyi amaçladıklarını bildirdi.

Tekaslan, "Öğrencilerimize gerekli uygulama eğitimini vermek için bu laboratuvarı kurduk. Laboratuvarda 5 kısa, 3 uzun namlulu silah, 3 havan ve MKE'nin üretmiş olduğu bütün mühimmatlar bulunmaktadır." dedi.

SAVUNMA SANAYİSİNDE ROL ÜSTLENİYORLAR

Öğrencilere öncelikle silah tasarımının nasıl olduğu ve hangi parçalardan oluştuğu yönünde eğitim verdiklerini dile getiren Tekaslan, ayrıca bakım, balistik ve patlayıcı konularında da donanım sağlamayı hedeflediklerini anlattı.

Özgür Tekaslan, uygulamalı anlatamadıkları konularda da MKE ve Jandarma Bakım Komutanlığı olmak üzere sektör önemli temsilcilerinden destek aldıklarına işaret ederek," Öğrencilerimizin büyük bir çoğunluğu burada görmüş olduğu teorik dersi gidip orada uygulamaları olarak da öğrenmiş oluyorlar." diye konuştu.

Toplam 86 öğrencinin laboratuvarda aktif ders gördüğü bilgisini veren Tekaslan, şunları kaydetti:

Mezun öğrencilerimizin büyük çoğunluğu Jandarma Bakım Komutanlığı, MKE, ROKETSAN gibi sektörün öncü firmalarında çalışıyorlar. Ayrıca mezuniyetten hemen sonra kendi iş yerini açan öğrencilerimiz de var.

TÜBİTAK DESTEKLİYOR

Tekaslan, proje odaklı dersler de gösterdikleri öğrencilerin projeler geliştirdiklerini ve bunlar için TÜBİTAK Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı'na başvurduklarını bildirdi.

Öğrencilerin iş yeri deneyimi kazanmaları için de savunma sanayisindeki firmalarda staj yaptıklarını vurgulayan Tekaslan, şu değerlendirmede bulundu:

Öğrencilerimiz çalıştıkları her bir kurumda karşılaştıkları teknik sorunlara ilişkin bir rapor hazırlıyorlar. Burada da o raporlara ilişkin çözüm önerileri üretiyorlar. Daha sonra üretmiş oldukları çözümleri projeye dökerek sektördeki sorunları gidermeye çalışıyorlar.

Tekaslan, yaptıkları araştırmalarla savunma sanayisinin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye yardımcı olmayı amaçladıklarını belirterek, üniversitelerin laboratuvarlar, teknoloji transfer ofisleri ve savunma sanayisi firmalarıyla işbirliği içinde çalışarak yeni ürünlerin ve teknolojilerin geliştirilmesine olanak sağladığını dile getirdi.

YERLİ TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİNE KATKI SAĞLIYORLAR

Söz konusu işbirliklerinin savunma sanayisinin hızlı şekilde gelişmesine ve uluslararası alanda rekabet edebilir hale gelmesine katkı sağladığını vurgulayan Tekaslan, sözlerini şöyle tamamladı:

​​​​​​Üniversitelerin savunma sanayisindeki rolü sadece teknik çözümlerle sınırlı değil, aynı zamanda nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesinde de büyük öneme sahipler. Mühendislik ve teknoloji odaklı programlarla donatılmış üniversiteler, öğrencilere hem teorik bilgiyi hem de pratik uygulama deneyimini sunarak sektöre hazır mezunlar yetiştiriyorlar. Bu da savunma sanayisinin büyümesi için önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarı hikayesinde üniversitelerin bu aktif rolü, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi ve ülke ekonomisine katkı sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Üniversitelerin savunma sanayisindeki çalışmaların ilerleyen süreçte daha da artmasını bekliyoruz.