Silahlı şiddet metropollerde

Türkiye'de ateşli silahların kullanıldığı şiddet olaylarına daha çok nüfus yoğunluğu fazla, göç oranı yüksek ve sanayisi gelişmiş bölgelerde rastlanıyor.

Bireysel silahlanma ve şiddet suçları konusunda çalışmalarıyla bilinen Umut Vakfı’nın araştırmasına göre Türkiye'de ateşli silahların kullanıldığı şiddet olaylarına daha çok nüfus yoğunluğu fazla, göç oranı yüksek ve sanayisi gelişmiş bölgelerde rastlanıyor.

Vakfın, asayiş olaylarından derleyerek hazırladığı çalışmada, 2022 yılında meydana gelen silahlı şiddet olaylarında ilk 10 il sırasıyla İstanbul, Adana, Samsun, Urfa, Sakarya, Kocaeli, Antalya, İzmir, Kocaeli, Konya ve Bursa. Bölgesel olarak en fazla silahlı şiddet olayının göç alan Marmara Bölgesi'nde, en az olayın ise göç veren Doğu Anadolu Bölgesi’nde meydana gelmesi de dikkat çekici.

MARMARA’DA ARTTI

EGE’DE AZALDI

Umut Vakfı, yerel ve ulusal medyayı günü gününe izleyerek hazırladığı rapora ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor: “2022 yılında medyaya 3 bin 984 silahlı şiddet olayı yansıdı. Ülke genelinde yaşanan bu silahlı şiddet olaylarında 2 bin 278 kişi öldürüldü, 4 bin 231 kişi de yaralandı.

“Silahlı şiddet olaylarının 616’sında (yüzde 15,46) kesici aletler kullanılırken 3 bin 368 (yüzde 84,54) cinayet ateşli silahlarla işlendi. Ateşli silahların türü ise 143’ü beylik silah olmak üzere (asker ve polislerin kullandığı) 2 bin 528 olayda tabancalar, 840 olayda ise kaleşnikoflar dahil çeşitli tüfekler kullanıldı.”

Raporda, bölgelere ve yıllara göre değişim rakamları da veriliyor: “2022 yılında Marmara Bölgesi’nde bir önceki yıla, yani 2021 yılına göre yüzde 15,33, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 13,89, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 7,60, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yüzde 3,63’er artış yaşandığı gözlemlenirken İç Anadolu Bölgesi’nde silahlı şiddet olaylarında yüzde 8,68, Ege Bölgesi’nde de yüzde 6,71’lik azalış dikkat çekiyor.”

KONTROLSÜZ GÖÇ BÖLGELERİ

Ön sırada yer alan illerde kontrolsüz göçün belli bölgelere veya mahallelere birikmesi, sosyal kontrol mekanizmalarının zayıf olması, kozmopolit bir yapıya sahip olmaları ve ekonomik problemler nedeniyle silahlı şiddet olaylarının arttığı ifade ediliyor.

Sosyologlar, göç veren bölgedeki geleneksel toplumsal yapının, bireyler üzerinde sosyal kontrolü sağladığına dikkat çekiyorlar. O bölgelerde, bireylerin davranışları daha sıkı denetleniyor.

Yoğun göç alan, heterojen yapıdaki metropollerde ise sosyal kontrol mekanizmaları çözülüyor, aileyle, akrabalarla ilişkiler zayıflıyor. Dışarıdaki hızlı yaşam nedeniyle bireyler kimlik bunalımına giriyorlar, çeşitli biçimlerde var olmaya çalışıyorlar. Bu durumdaki bireyler, bir prestij kaynağı, bir baskı aracı olarak ateşli silah edinmeye eğilim gösterebiliyorlar.

Sosyologlar, olayların belli mahallelerde yoğunlaştığına dikkat çekiyor. Kimlik bunalımındaki birey, suç davranışlarının yaygın olduğu, yaşam biçimi haline geldiği bölgede ateşli silaha sahip olarak o alanda bir statü kazanacağını düşünüyor. Sosyologlar, konuyla ilgili araştırmalar zayıf olmakla birlikte, az sayıda suçlunun birçok suçun kaynağını oluşturduğunu da belirtiyorlar.

SUÇ İŞLENEN SİLAHLARIN YÜZDE 85’İ RUHSATSIZ

İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencisi Ahmet Yasuntimur ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nden Prof.Dr. Gökhan İbrahim Öğünç’ün birlikte hazırladıkları çalışmaya göre asıl sorun ruhsatlı silahlar değil, yasa dışı yollarla elde edilmiş olan ruhsatsız silahlar.

2022 tarihli çalışmada İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de ateşli silahların kullanıldığı olaylarda ele geçirilen silahların ortalama yüzde 85’inin ruhsatsız silahlar olduğuna dikkat çekiliyor. 2017’de bu rakam yüzde 87. Yasuntimur-Öğünç çalışmasında şu satırlara yer veriliyor:

“Emniyet Genel Müdürlüğü'nün (EGM) yaptığı açıklamada 2014-2017 yılları arasında toplam 336 bin 816 adet bulundurma, taşıma ve yivli av tüfeği ruhsatı verilmiştir. Son 11 yılda ruhsatlı silah sayısının azaldığı belirtilen açıklamada, toplam ruhsat sayısının 706 bin 877 olduğu belirtilmiştir. 2014-2017 yılları arasında yivsiz av tüfeklerine verilen ruhsat sayısı ise 548 bin 770 olduğu belirtilmiş ve toplamda 1 milyon 641 bin 106 olarak hesaplanmıştır.”

Ruhsatsız silah sayısına ilişkin verilen rakamların ise tamamen tahmine dayandığı, bilimsel bir temelden yoksun olduğu vurgulanıyor.

UMUT VAKFI: 36 MİLYON

Umut Vakfı'nın Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayhan Akcan, önceki gün yaptığı açıklamada “Türkiye'de yaklaşık 4 milyon ruhsatlı silah var. Bunun 9 katı da maalesef ruhsatsız dediğimiz, kaçak dediğimiz silah mevcut. Toplam 36 milyona yakın silah olduğu düşünülüyor.” dedi.

Akcan, bu hesabı şu biçimde açıkladı: “Üç tane veri tabanımız var. Biri asayiş tedbirleri kapsamında polis ve jandarmanın yaptığı denetimlerde özellikle ele geçirilen silahların ruhsatlı veya ruhsatsız oranı bu şekilde. İkincisi cinayet vakalarından sonra özellikle adliyeye intikal eden olay format dosyalarında aynı şekilde, yine otopsi raporlarında da benzer, yani dokuza bir.”

Ancak suç aleti olarak kullanılan silahların ruhsatsız olmasının zaten beklendiği, asayiş olaylarındaki oranlardan yola çıkılarak ruhsatsız silah hesabı yapmanın bilimsel bir yaklaşım olmadığı vurgulanıyor.

Sonraki Haber