Sinan Ateş cinayeti davası devam ediyor… Kapalı duruşma ve keşif talebine ret
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in Ankara’da öldürülmesine ilişkin dava bugün devam etti. Duruşmada sanık avukatı kapalı yargılama istedi. Olay yerinde keşif de yapılması talep edildi. Mahkeme beyanları aldı.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davaya devam edildi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Sanıklardan Mustafa Ensar Aykal'ın avukatı, duruşmanın kapalı yapılması yönünde dilekçe verdiği kaydedildi. Mahkeme bu yöndeki talebi oy birliğiyle reddetti.
BİLİRKİŞİ RAPORUNA KARŞI SUÇ DUYURUSU
Celse arasında olay anının kamera görüntülerine ilişkin bilirkişi raporu geldiğini belirten mahkeme başkanı bu rapora ilişkin beyanda bulunmak isteyen olup olmadığını sordu. Sanıklardan Doğukan Çep, "Selman Bozkurt sağ omuzundan vurulduğu halde soldan vurulduğu belirtilmiş bilirkişi raporunda. Çok anlamsız şeyler var. Eray'ın silah açısı 90 derecenin altında. Bilirkişi bari bunu yazsaydı" ifadelerini kullandı.
Çep'in avukatı da, bilirkişi raporunda yanlış hususlar olduğunu savunarak bilirkişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince 22 sanığın yargılandığı dava dosyasına giren raporda, "Özyağcı'nın Ateş'e defaten ateş ettiği ve Özyağcı dışında Ateş'e ateş eden olmadığı görülmektedir" denilmişti.
KEŞİF TALEBİ REDDEDİLDİ
Mahkeme heyeti, bazı sanıklar ve sanık avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi, olay yerinde keşif yapılması, görüntü kayıtlarına ilişkin yeniden bilirkişi raporu alınması, tanık dinlenmesi yönündeki taleplerinin, yargılamanın esasına katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddine karar verdi.
Esasa ilişkin mütalaaya karşı diyecekleri sorulan Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, "Burada babasız kalan çocuklarımın davası devam ediyor. Yetkili makamların karşısındayız. Başkalarının ölmemesi için adaletin gerçekleşmesi gerekir. Mütalaada lehimize olanları kabul ediyor, aleyhimize olanları reddediyorum" ifadelerini kullandı.
Sinan Ateş'in annesi, Saniye Ateş de," Bu şekilde katiller bulunmaz. Katiller dışarıda azmettiriciler burada. Ne istediler oğlumdan? Bunların yüzünü bile görmek istemiyorum. Bunlar para için yaptı bunu" şeklinde konuştu.
MHP'LİLERİN YARGILANMASINI İSTEDİ
Ateş'in kardeşi Selda Kazanç MHP'li yöneticilerin isimlerini sayarak "Ahmet Yiğit Yıldırım, Olcay Kılavuz, İzzet Ulvi Yönter ve Ömer Şanlı, bunların hepsinin isimlerinin dava dosyasına girmesini istiyoruz. Sinan Ateş'i neden katlettiklerini çıkıp söyleyemiyorlar. Allah bize yaşattıklarının hepsini yaşatsın hakkımızı helal etmiyoruz ama adaleti görmek istiyoruz." dedi.
Beyanların ardından duruşmaya ara verildi.
'AMACIM YARALAMAKTI'
Duruşmada daha sonra sanıklar esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmalarına başladı. Cinayetin tetikçisi Eray Özyağcı savunmasında, "Tasarlayarak kasten kimseyi öldürmedim. Amacım yaralamaktı. Kastım öldürmek olsaydı koşarak gider sırtına, kafasına ateş ederdim. Bunu yapmadım. Bekledim, ayaklarına ateş açtım. Niyetim öldürmek değildi. Öldürme kastım olsa niye ayağına ateş açayım? Bilirkişi raporu içinde insanın açısı yazılır. Suçlu olabilirim ama kastım öldürmek değildi. Kamera kaydından kastım anlaşılır" şeklinde konuştu.
Özyağcı davayı takip eden siyasetçilere de, "Burası DEM Parti Genel Merkezi değil. Sizin bizim yargılandığımız mahkemede ne işiniz var? Bu sözlerim buradaki siyasi aparatlara" diyerek tepki gösterdi.
'KİMSENİN ÖLÜM EMRİNİ VERMEDİM'
Cinayetin azmettiricisi olmakla suçlanan Doğukan Çep ise savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"Taleplerimiz karşılanmıyor. O yüzden çok söyleyecek bir şeyim yok. Vereceğiniz her karara razıyım. Allah katında vicdanım rahat. Ankara'ya birini öldürmeye kimseyi göndermedim. Ben dedim ki 'Ayaklarına iki üç tane atın.' Ben sadece paramın peşine düştüm. Kimsenin ölüm emrini vermedim. Aile de böyle bilsin."
'DOSYANIN İÇİ OLAYLA İLGİLİ OLMAYAN CAMİAYLA DOLDURULDU'
Sanıklardan Tolgahan Demirbaş da son savunmasını şu şekilde yaptı:
"Şahsıma yönelik suçlamaları reddediyorum. Böyle bir olay olacağından haberim yoktu. Maktulle aramda hiçbir husumet yoktur. Gelinen noktada hiç kimse benim azmettirici olduğuma inanmıyor. Buna inanan tek kişi savcı. Ancak elde tek bir delil bile yok. Olaydan 10 ay sonra telefonumda yapılan araştırma sonucu şaibeli bir bilirkişi raporu hazırlandı. Tutukluğumun ikinci haftasında Eray Özyağcı'nın yakalandığını öğrendim
"Özyağcı ifadesinde beni tanımadığını belirtmiş. Buna rağmen tutukluluğumuz devam ettirildi. Dosyada alınan gizlilik kararı, sadece sanık ve sanık avukatları için alınmıştır. Bu süreçte dosyanın içi, olayla ilgisi olmayan bir camiayı olaya dahil etmek için dolduruldu."
MAHKEME YARIN DEVAM EDECEK
Duruşmaya, yarın savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin tarafların beyanlarıyla devam edileceği açıklandı.
MAHKEME BAŞKANINDAN MİLLETVEKİLİNE TEPKİ
Bu arada mahkeme başkanı, İYİ Parti Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu tarafından duruşma salonunda fotoğraf çekildiğini, polislerin kendisini uyarması üzerine Türkoğlu'nun milletvekili olduğunu söylediğini aktardı. Duruşma kurallarına herkesin uyması gerektiğini kaydeden mahkeme başkanı, "Milletvekili olmak suç işleme özgürlüğü vermiyor" dedi.