Sinan Ateş cinayeti iddianamesinin ayrıntıları: 'Azmettiriciler nerede?' tepkisi

Sinan Ateş cinayetinin iddianamesi eleştirilere neden oldu. Cinayetin neden işlendiğine ilişkin bir tespit yapılmazken soruşturma aşamasında hazırlanan ve önemli delillerin bulunduğu bilirkişi raporunun içeriği de iddianamede yer almadı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmıştı. Savcılığın 145 sayfalık iddianamesinin ayrıntıları belli oldu. Soruşturma aşamasında çok sayıda savcının değiştiği dosyada hazırlanan iddianame bazı eleştirilere neden oldu. Doğukan Çep ve eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın azmettirici olarak gösterildiği iddianamede cinayetin neden işlendiğine ilişkin tespit yapılamazken Demirbaş'ın, eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalandığı iddialarına da yer verilmedi. İddianamede bunun yanı sıra soruşturma aşamasında hazırlanan ve Demirbaş'ın Ankara Emniyeti cinayet büro komiserinden Ateş'in adresini sorgulattığı yazışmaların yer aldığı bilirkişi raporunun içeriği de yer almadı. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in de detaylı ifadelerine yer verilmezken yalnızca şöyle denildi:
"Müşteki Ayşe Ateş'in alınan beyanında özetle olay tarihinde öldürülen Sinan Ateş'in eşi olduğunu, olayın bütün yönleriyle araştırılmasını talep ettiği, eşinin öldürülmesi olayını gerçekleştiren tüm şüphelilerden davacı ve şikayetçi olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır"
İddianamede şüphelilerden Doğukan Çep ve eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın cinayete ilişkin detaylı plan yaptıkları, bu kapsamda Ateş'in kişisel, ailevi ve mesleki yaşantısı konusunda ayrıntılı bilgi topladıkları ifade edildi. Demirbaş'ın olaydan önce şüpheli eski cinayet büro amiri Mustafa Ensar Aykal'a, Ateş'in telefon ve adres bilgilerini sorgulattığı, Çep'in tetikçi Eray Özyağci'yi Ankara'ya göndermek için şüpheliler Mustafa Uzunlar ve Osman Bayraktar'ın sahibi olduğu işletmeden minibüs temin ettiği aktarıldı.

TETİKÇİNİN İFADELERİ

İddianamede ifadesine yer verilen şüpheli Eray Özyağci, Ateş'i 3-4 yıldır tanıdığını kaydederek, "Kendisini tanıdığımda Ülkü Ocakları Başkanıydı. Gösterdiğim vefaya karşılık vermediği için aramızda kişisel bir husumet oluştu. Kendisini yaralamak amacıyla birtakım planlama ve ayarlama yaptım, hiç kimseden yardım talep etmedim, her şeyi kendi imkanlarımla yaptım." iddiasında bulundu.

'BİRİSİNİ VURACAĞIMI SÖYLEDİM'

Doğukan Çep'e olaydan kısa süre önce birisini vuracağını söylediğini ama kim olduğunu söylemediğini ve ondan yardım almadığını savunan Özyağci, Ankara'ya nasıl geleceğini, Ateş'i nerede bulacağını ve olay yerinden nasıl kaçacağını düşündüğü günlerde, Çep'in yanında oturan iki özel harekat polisinin kendi aralarında Ankara'ya gideceklerinden bahsettiklerini duyduğunu anlattı. Özyağcı ifadesinde şunları söyledi:
"Ben de bunu fırsata çevirdim, polislere Ankara'da hasta ziyaretine gitmem gerektiğini ancak ufak bir hapis cezasından dolayı aranmam olduğunu, cezaevine girmek istemediğimi, beni de Ankara'ya giderken yanlarına alıp alamayacaklarını sordum. Bunun üzerine polisler, beni Ankara'ya götürmeyi kabul ettiler."

KEŞİF YAPTI

Ankara'da iki gün keşif yaptığını belirten Özyağci, olay günü Çukurambar'da kahvaltı yaptığını, bir süre sonra Ateş ve beraberinde iki kişi gördüğünü ifade etti. Özyağci ifadesine şöyle devam etti:
"Şahıslarla karşı karşıya geldiğimiz esnada üzerimde bulunan silahımı çektim, öncelikle Ateş'in bacaklarına 3-4 el ateş ettim. Selman isimli şahsın da silah çekmesi üzerine kendi can güvenliğimi düşünerek Sinan Ateş'i etkisiz hale getirmek maksadıyla hızlı bir şekilde ateş etmem neticesinde şahıs hareketsiz kaldı."

SANIKLAR HAKKINDA İSTENİLEN CEZA

İddianamede, şüpheliler Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar; Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi istenirken, Aykal'ın kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması talep edildi.

‘İNANMAMIZI BEKLEMEYİN’

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda iddianameye tepki gösterdi. Ateş, "İddianame burada. Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikastı birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz? Sırf bu iddianameyi hazırlamak için kamuoyunu neden bir buçuk yıl beklettiniz?" ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber