Şirketler AB’den kaçıyor
Avrupa Merkez Bankası’nın AB merkezli uluslararası şirketlerle yaptığı ankette, şirketlerin AB’den kaçma eğiliminde olduğu ortaya çıktı. Konuyu Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Başkan Yardımcısı Dr. Can Baydarol, Aydınlık Avrupa için değerlendirdi
Avro Bölgesi’ndeki yapılan ankete göre şirketlerin önemli bölümü gelecek 5 yılda üretimlerini AB dışına kaydıracak. Şirketlerin en önemli tedirginliği ise “jeopolitik riskler”. Şirketler maliyetlerden ziyade, siyasi süreçlere göre karar alma eğilimine girdi. Aydınlık Avrupa’ya değerlendirmelerde bulunan ABKAD Başkan Yardımcısı Dr. Can Baydarol, riskler sürecinde Türkiye için fırsatlar bulunduğuna dikkat çekti.
Avrupa Merkez Bankası (AMB), Avro Bölgesi’nin önde gelen firmalarıyla tedarik zinciri risklerine odaklanan bir anket yaptı. Katılımcılarının çoğunluğunun Avrupa merkezli çok uluslu şirketler tarafından oluşturulduğu ankette, şirketlerin üretim yeri ve girdi tedarikiyle ilgili önümüzdeki yıllarda alacağı kararlara odaklanıldı. Anketin öne çıkardığı sonuçları, Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Başkan Yardımcısı Dr. Can Baydarol, Aydınlık Avrupa için değerlendirdi.
Anket üzerinden hazırlanan raporda, AMB yetkilileri henüz küresel ticarette önemli bozulmaların olmadığına ancak gelecekte daha fazlasının yaşanma ihtimali olduğuna dikkat çekti: “Jeopolitik riskler ve bunların küresel üretim ve ticaret üzerindeki etkileri çok tartışılsa da, küresel değer zincirlerinde parçalanmanın arttığına dair yeterli bulgu yoktur. Bugüne kadar yapılan analizlerin çoğu, Avrupa'nın toplam ticaret kalıplarında önemli değişiklikler olduğuna dair kanıt bulamamıştır. Bununla birlikte, iş modellerini, tedarik zincirlerini ve sözleşmeleri değiştirmenin içerdiği maliyetler göz önüne alındığında, firmaların ticari ilişkilerini ve tedarik zinciri yönetimlerini değiştirmeleri zaman almaktadır.”
ÜRETİM AB DIŞINA KAYDIRILIYOR
Şirketlerin yanıtları, geçtiğimiz beş yıla kıyasla önümüzdeki beş yılda daha fazla şirketin üretim merkezlerini değiştireceğini gösterdi. AMB şu tespitlerde bulundu: “Üretimlerini Avrupa Birliği (AB) içine taşımak isteyen şirket sayısı, AB dışına taşımak isteyen şirket sayısından daha azdır. Firmalar, üretim merkezlerini nihai ürünün imal edildiği ve satışın yapıldığı alanlara taşımak (near-shoring) istemektedir. Üretimlerini yurt dışına taşıyan şirketlerin oranı, geçtiğimiz beş yılda yüzde 30’un altındayken, önümüzdeki beş yılda bunun yüzde 40’a yaklaşması beklenmektedir.”
EN GÜVENLİ YOL TÜRKİYE
ABKAD Başkan Yardımcısı Dr. Can Baydarol, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan üç ana ticaret rotasının bulunduğu ve bunların ikisinin Rusya - Ukrayna ve Filistin - İsrail savaşları ile kesintiye uğradığını belirtti. Bunun sonucunda tek açık rota olarak Türkiye üzerinden geçen orta koridor kaldı. Bayradol “Lojistik ve üretimde en güvenli liman şu an Türkiye. Hem pazara yakın, hem enerji kaynaklarının geçiş ülkesi. Orta Asya gazını AB’ye Türkiye geçirir.” dedi.
ŞİRKETLERİN TERCİHİ SİYASİ
Öte yandan, şirketlerin üretimlerini hangi ülkeye taşıyacakları konusunda belirleyici olanın da uluslararası ilişkiler olduğu ortaya çıktı. Ankete göre, “jeopolitik risklerden” kaçınma eğilimiyle yer değiştiren firmalar, ülkelerin siyasi ilişkilerini daha çok dikkate alarak bir seçim yapıyorlar: “Üretimin siyasi olarak satış yapılan ana ülkeye daha yakın ülkeler içinde yeniden konumlandırılması (friend-shoring) yönünde bir eğilim beklenmektedir.”
Bu jeopolitik riskler, ankete göre şirketlerin AB içinde yer değiştirmesinde de en belirleyici faktördür. Şirketlerin neredeyse yarısı, AB içindeki yer değişikliklerinin sebebinin bu olduğunu belirtti. AMB tarafından yapılan yorumda, şirketlerin kararlarında basit karlılık dışındaki değişkenlere daha çok dikkat ettiği ortaya çıktı: “Bu durum, firmaların önceliklerinin sadece maliyetleri düşürmeye veya verimliliği artırmaya odaklanmaktan, kararlarında esnekliği de hesaba katmaya doğru kaydığını göstermektedir.”
Şirketler, girdi tedariki konusunda ise AB’nin payına artırmak istemektedir: “Önümüzdeki beş yıl içinde AB içinden daha fazla girdi tedarik etmeyi bekleyen firmaların oranının son beş yıla kıyasla daha yüksek olduğunu, AB dışından daha fazla girdi tedarik etmeyi beklediğini söyleyen firmaların oranında ise bir artış olmadığını göstermektedir.” Burada şirketlerin karar vermesini sağlayan bir diğer etkenin yine satışların yapıldığı ülke ile siyasi yakınlık olduğu belirtilerek “Şirketler satış yapılan ülkeye siyasi olarak daha yakın ülkelerden girdi tedarik etmeyi beklemektedirler.” denildi.
‘TÜRKİYE RİSK OLUŞTURUYOR’
Ankette, şirketlerden gelecekte kendilerine risk teşkil edebileceğini düşündükleri ülkeleri de belirtmeleri istendi. Katılımcıların üçte ikisi, birçok sektördeki bağımlılık ve siyasi çekişmeler nedeniyle, Çin ile yaşanacak bir sorunun tedarik zinciri için risk oluşturabileceğini belirtti. Türkiye ise, önemli risk oluşturabilecek ülkeler arasında yer aldı. Ankete göre, Türkiye’nin risk oluşturabileceğini düşünen şirket sayısı, Rusya’nın veya ABD’nin risk oluşturabileceğini düşünenlerden daha fazla:
“Daha genel olarak sektörlerindeki tedarik zincirleri için risk oluşturan ya da oluşturabilecek ülkelere gelince, tüm katılımcıların üçte ikisi Çin'i işaret ederken, Amerika Birleşik Devletleri, Tayvan, Hindistan, Türkiye ve Rusya da katılımcıların %10'undan fazlası tarafından belirtilmiştir.”
Dr. Can Baydarol, Türkiye ile AB arasındaki gerilimlerin AB şirketlerini endişelendirdiğini ve Türkiye’nin yapabileceği uygulamaların şirketler için ciddi tedarik sorunlarına yol açabileceğini ifade etti:
“Türk şoförlerine vize uyguluyorlar. Türkiye, Avrupalı şoförlere vize uygulasa tüm tedarik zinciri bozulur. Şirketler, AB ile Türkiye’nin arası açık oldukça her an her türlü gelişmenin yaşanabileceğini düşünüyor. AB Komisyonu, Türkiye’yi yakın tutmak istiyor. Bu yüzden Avrupa Komisyonu’nun yayınlayacağı raporda Türkiye’ye önemli bir yer vereceğini düşünüyorum.”
Ayrıca katılımcıların yüzde 55’i, kritik girdilerde belirli bir ya da birkaç ülkeye çok bağımlı hale geldiklerini belirttiler.
İSTİHDAM DÜŞECEK
Anket üzerine hazırlanan raporda, şirketlerin AB’yi terk etmesinin önemli bir nedeninin ücretler olduğu belirtildi. Maliyetlerini düşürmek amacıyla da şirketlerin yer değiştirmesi, gelecekte Avro Bölgesi’ndeki istihdamın düşmesine yol açacak. Raporda, “Katılımcılar şirketlerinin AB'de bulunan istihdam payı üzerindeki etkisinin giderek daha olumsuz olacağını düşünmektedir. Bununla tutarlı olarak, şirketler üretim veya faaliyetlerini AB dışına taşıma yönünde almayı planladıkları kararlarda işgücü ve becerilerin maliyetini en önemli faktörler arasında saymaktadırlar.” ifadeleri yer aldı.
ABD BRICS’İ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR
Dr. Can Baydarol, ABD için birincil meselenin BRICS’in ortaya attığı yeni ortak para birimi 5R’nin engellenmesi olduğunu belirtti. ABD’nin bu yolda her yolu deneyeceğini ifade eden Baydarol, AB’nin de ABD’yi takip etmek zorunda kaldığını söyledi. Baydarol, özellikle ABD-Çin arasındaki karşıtlığın, Çin’e de ambargo uygulanmasına yol açabileceğini ve bu durumda AB şirketlerinin ciddi zorluklarla karşılaşacağını belirtti.